Şeyda Naciye Ötegen [1]
Filistin, dünya çapında herkesin hakkında bilgisi olduğu bir ülkedir. Ancak, okunulan her kitap Filistin’in farklı bir yüzünü göstermektedir. Aslında orada bizzat bulunmadan, neler yaşandığını anlamak oldukça zor görünmektedir. Filistinli bir direnişçi olan Abdullah Galip Bergusi, otobiyografik eserinde belirttiği üzere Kuveyt’te dünyaya gelmiştir. Kendini özellikle mühendislik ve teknoloji alanında geliştiren Bergusi, edebi bir gaye gütmekten ziyade hayatını kızına aktarma hedefiyle “Yoldaki Mühendis” kitabını yazmıştır.
Kitap şu ana kadar Türkiye’de 13 baskı yapmıştır. Otobiyografi olması sebebiyle akıcı olan kitap 200 sayfadır. Yazar’ın hayatının başlangıcından hapishaneye giriş sürecine kadar olan kısmı anlattığı ilk kitabının sonrasında hapishane anılarını aktardığı devam kitabı da bulunmaktadır [2]. Abdullah Galip Bergusi, hapishanede kaldığı süreçte “Yoldaki Mühendis” ve “Yoldaki Mühendis II” dışında on beş kitap yazmıştır [3]. İncelenen “Yoldaki Mühendis” isimli kitabında Filistin’in, cihat ve direniş yolunda yürüyenlerin ve direnişin durumunu kendi çerçevesinden anlatmıştır.
Kuveyt’te dünyaya gelen Bergusi, çocukluk yıllarında Kuveyt’i sevmesine rağmen, Filistin ile bağını koparmamıştır. Filistin’e dair haberleri, dergileri ve gazeteleri daima takip etmiştir. Kuveyt’te rahat bir yaşama sahip olmuş ve mekanik aletlere ilgisi başlamıştır. Körfez Savaşı biter bitmez ailesi ile Ürdün’ün başkenti Amman’a taşınmak zorunda kalır. Amman’da kendisinin ve ailesinin yaşadığı maddîsıkıntılardan kurtulmak adına Güney Kore’ye gider. Güney Kore’de kendisini teknoloji ve mekanik bilgisi, silah ve keskin nişancılık ile patlayıcı madde yapımı konularında geliştirir. Annesinin Filistin’de bulunan köylerinden ona uygun bir kız bulması nedeniyle ilk kez Filistin’e ayak basar. [4] Bu ilk ziyaret ile başlayan olaylar; Filistin’de yaşayan Müslümanların hayatlarına bir ayna tutmaktadır. Abdullah Galip Bergusi, Filistin’i ilk kez 25 yaşında ziyaret etmesine rağmen çocukluğundan itibaren Filistin’e bağlı olmuştur. Filistin’de bulunan akrabalarından gelen haberleri takip etmiş ve en önemlisi kendisini Filistin için hazırlamıştır. Bu hazırlık hem ruhsal hem de bedensel olmuştur. Kendini savunmak adına daima güçlü kalmaya uğraşmış, judo ve tekvando dersleri almıştır. Bilgisayar, internet ve telefon ağlarına sızmak, sahte belge çıkarmak ve patlayıcı madde üretmek konularında kendini geliştirerek adeta Filistin’e hazırlanmıştır.
Filistin ile birebir tanışmasının ardından, yıllardır hazırlandığı amacı ifa için çalışmalarına başlar. Bu çalışmalar sırasında Siyonistlere karşı yapılan birçok operasyonu düzenlemiş ve birçok operasyonun da gerçekleşmesine katkıda bulunmuştur. Bu olayları anlatırken kimseyi zan altında bırakmamış ve şahısların isimlerini kullanmamıştır. Yoğun çalışmalarına ilk kızının doğumu nedeniyle bir süre ara vermiştir.
Kızının doğumunun ardından operasyonlara geri dönmüş ve birçok direnişçiye yardım etmiş, teknik bilgilerini başka direnişçilere aktarmıştır. Düzenlediği bir olayın ardından tutuklanmış, günlerce sorgulanmış ve ayaklanmalar sayesinde serbest kalmıştır. Serbest kalmasının ardından kendisine “Kassam Mühendisi” lakabı verilmiştir [5]. Hem kendisinin hem de ailesinin Siyonistler tarafından aranıyor olması sebebiyle yaşadıkları maddî ve mânevîzorluklar kitapta anlatılmıştır.[6]
“Zihnimi meşgul eden bir soru vardı. Bir sıkıntıdan kurtulmak için kendini patlatmaya hazır birisi şehit mi olurdu, yoksa kendi kendisini öldürdüğü için katil mi? Ben, bu tür soruları cevaplayabilecek kadar bilgiye sahip değilim. … Ben Müslüman Abdullah Bergusi’yim. Ne fazla ne de eksik, sadece Abdullah Bergusi.”[7]
Kitabı okurken zihinde canlanan bazı sorular olmaktadır. Bu operasyonlar sırasında kendisini feda eden Müslümanların durumu okurların kafasını karıştırabilmektedir. Bu soruya yukarıdaki cümleler ile kendi cevabını veren Bergusi, kendi zaviyesinden Filistinli bir Müslüman’ın nasıl olması gerektiğini açıklayan cümlelerle kitabına devam etmektedir.[8] Otobiyografik olsa dahi, Bergusi’nin hayatına dâhil olan birçok Müslüman direnişçi ile okuru tanıştıran kitap, Bergusi’nin tutuklanması ile sona ermektedir. Büyük kızı için hastaneye gitmek zorunda kalan Bergusi, kendisine emlakçı rolü ile yaklaşan bir ajan yüzünden, hastane girişinde tutuklanmıştır.[9] Bergusi’nin hapishaneye dair bazı kısa anıları ve Ürdün’de bulunan babası ile yapılan röportaj, kitabın sonunda yer almaktadır. [10] Röportajda Türkiye hakkında bir sorunun bulunmasının yanı sıra Bergusi, “Türkçe Baskıya Önsöz” başlığı ile bulunduğu Rimon Hapishanesi’nden Türkiye hakkında fikirlerini ve özellikle Türkiye’ye desteklerini belirtmiştir [11].
Filistin, sadece bir ülke adı olmanın ötesinde içinde ideolojileri ve duyguları barındıran bir kelimedir. Müslümanların çoğunun zihninde yer etmiş olan Filistin meselesi hâlâ çözülebilmiş değildir. Filistinliler, silah zoruyla ellerinden alınan ülkelerini savunmaktan vazgeçmemiş ve yıllardır davalarının peşini bırakmamışlardır. Bu dava ne davasıdır, hangi amaçla ortaya çıkmıştır ve nasıl ilerlemektedir sorularını bir Filistinlinin kaleminden okumak isteyenlere bu kitap ışık tutacaktır. Kendi yaşam hikâyesini anlatan Bergusi’nin maddî kaygıları olmadan yalnızca kim olduğunu anlattığı kitap, çeviri yönünden oldukça başarılıdır. Olayların kronolojik ilerlemesi, yazıların arasında Bergusi’nin konu ile alâkalı yazdığı şiirlerin bulunması okuyuşu kolaylaştırmaktadır. Zindan hatıraları Filistin konulu kitapların arasında sıkça karşımıza çıkmaktadır. Yoldaki Mühendis kitabının yanı sıra konuya ilgi duyanlar, Zeynep Gazali’nin “Zindan Hatıraları” kitabına da göz atabilirler. Filistin meselesinin aslını öğrenmek adına ise Diyanet İslam Ansiklopedisi’nin “Filistin”, “Kudüs”, “Mescid-i Aksâ” ve “Filistin Kurtuluş Örgütü” başlıklı maddelerine bakılabilir.
Kalemin Ve Mürekkebin Direniş Öyküsü PDF