Sümeyye M. Doğan [1]
İnsan kalbi hakkında ciltlerce yazabileceğini söyleyen İngiliz romancısı Louisa Young’a göre kalp etrafımızı saran olay ve olguların ta kendisidir. Bu sebeple Kalbin Kitabı çalışması, bu iddiasının damıtılmış bir örneği gibidir.
Kazandığı ve aday gösterildiği birçok ödülü olan Young’un kitapları 30’dan fazla dilde yayınlanmıştır. Belki de bunlardan en meşhuru, 10 yaşındaki kızı Isabel’le birlikte, birbirlerine anlattıkları uyku vakti hikayelerinden yola çıkarak yazdıkları Lionboy üçlemesidir. Zizou Kordonu takma adıyla yazdığı bu çocuk romanı 36 dile çevrilmiş ve film hakları birkaç kez satın alınmıştır. Bir başka üçlemesi olan: BabyLove (Portakal Ödülü’ne layık görüldü), Kahire’yi Arzulamak ve İnci Ağacı bir Mısır üçlemesidir. 2011’in çok satan romanlarından olan Canım Sana Söylemek İstiyorum, Galaxy Yılın Sesli Kitabı ödülünün ilk kazananı olmuş, aynı zamanda “Costa Roman Ödülü” ve “Hoş Geldiniz Kitap Ödülü” için kısa listeye girmiştir (aday gösterilmiş). Son çalışması olan On İki Ay ve Bir Gün romanının Haziran 2022’de çıkması bekleniyor. Romanları dışında kurgusal olmayan iki kitabı daha
vardır: A Great Task of Happiness (1995) ve bu yazıda ele alınan Kalbin Kitabı [2].
Politikacı ve yazar olan babası Wayland Young, 1964 yılında “Batı toplumunda cinsellik” konusunu şok edici bir dille yazdığı Eros Denied kitabının yazarıdır. Beden özgürlüğüne odaklı kışkırtıcı bir babadan, kalp hakkında örtülü bir konu bırakmayan kızını tanımak şaşırttı. Aslında bu, zamanın gidişatını göstermesi (Batı’da) açısından güzel bir örnek; babası
kendi çağını baskın, susturulmuş bulup ona göre yazarken 40 yıl sonra kızı, aklın baskın geldiği topluma karşı kalbi ele alıyor. “Ben, insan kalbi hakkında çok kafa yorarım. İçine dolan kanı, temsil ettiği şeyleri ve yerine getirmesi gereken görevleri düşünürüm. Altı yaşındaki bir çocuğun bir zamanlar söylediği gibi, bizleri canlı tutan ve insanı sevmemizi
sağlayan kalbi ve temsil ettiği onca şeyi…”[3] Kitap, duygusal okuma sunduğu gibi Young’un kendine özgü dünya anlayışından çıkan eklektik bir çalışma olmuş. “Kalbin Kitabı” tabirini eğitimli bir insanın düşünceleri ile duygularını bir düzene koymakta kullanabileceği bir imge olarak ele alıyor. Kalbimizin kitabını kurallara uygun yazdıktan sonra, içindekilerinin gizli kalmasını sağlamak için kilitlemeli ve emniyet altına almalıyız. Young’a göre bu kitapta,
Tanrı’nın emirleri, kişinin günlüğü, duaları, şiirleri, aşk öyküleri, müziği, anıları, otobiyografisi, düşünceleri, yapılan iyi ve kötü işleri, sırları, arzuları kapsayan her şey yer alabilir. Ve bu kitabı yalnızca biz, Tanrı veya sevgilimiz okuyabilir.
Bu kitap 2007’de Londra’daki Wellcome Collection’da video bağlantılı canlı kalp ameliyatını içeren ilk büyük sergiye ilham vermiştir.
Kitap, zaman içinde ve dünya çapında insan kalbinin bolca yorumlanmış hikayelerinden, bilgilerinden oluşuyor. Kalbin dört odadan oluşması gibi kitap da oda adı verilen dört bölüme ayrılmış: Anatomik Kalp, Dini Kalp, Sanatsal Kalp ve Romantik Kalp. Kalbin anatomik bilgisinin tarihçesi olan birinci bölüm, kalbi bilimsel olarak nasıl anladığımız ve yanlış gittiğinde onu nasıl onaracağımızla ilgilidir. Kalbin zayıflıkları, ameliyat ve nakiller, şaşırtıcı istatistikler ve tüyler ürpertici gerçeklerle dolu. Bu bölümden sonra tuzu, yağı bırakıp koşmak istemeye başlayabilirsiniz. İkinci oda, kalbi dini ve büyülü
bir amblem olarak inceliyor. İslm, Hinduizm, Budizm ve Yahudilikte kalp; Meryem Ana’nın kusursuz kalbi, insanın yaralı kalbi, kutsal kalbin kültü ve Aztek insan kurbanları…
Üçüncü oda, sanatta kalbe yaklaşımın anlatıldığı sanatta kalp içindir. Kalbin (sanatçılar tarafından) tasvirine ve temsilinin anlamlarına odaklanıyor. Bir ev olarak, kitap olarak, müzik enstrümanı olarak çeşitli imgelerle kalbi ele alıyor. Dördüncü oda âşığın kalbidir. Damien Hirst, Oscar Wilde, Rumi ve John Donne’dan; Aziz Valentine’nın kalple hiçbir
alakası olmayıp tesadüf sonucu aşıkların hamisi olduğundan, Oz Büyücüsü’nden, saray romantizminin icadından, edebiyattaki aşk ifadelerinden bahsediyor.
Beşerî aşkın kalbi” olarak ele aldığı bölümde Eros ve Agape 4 üzerine derin düşünmeleri vardır. Batı kültürüne göre aşk, duygusal kalptir. Bir tarafı Eros ile doludur; romantik, cinsel, bencil, tutkulu, bastırılmış ve yasaklanmış olduğu için ben merkezcidir. Diğer tarafı ise Agape’dir; Tanrı’yı her şeyin merkezi olarak tanır, nazik ve sabırlıdır. Her ikisi de kalbin
içinde yer alır ama bir sorun vardır: Bu nesil yarım kalbe sahiptir. Tanrı Batı kültüründe o kadar görmezlikten gelinmiştir ki, kalbin diğer yarısına özlem çekilmeye başlanmıştır ve çoğu kişi için geleneksel aşk objelerinden biri yok olmuştur. Mistik Sufi kalbi gibi, Hristiyan kalbi de Eros ve Agape’yi içinde barındırır. “İnsanlara duyulan aşk, manevi aşkın yerini
alamaz, bunun tersi de geçerlidir. Her ikisi de birbirinin uzantılarıdır.” [5].
Kitap, ünlü insanların kalplerinin kaderine dair hem ürkütücü hem neşeli notlarla kapanıyor.
İslam kültürü ve Müslümanların kalbe yaklaşımını ele aldığı kısımlarda sıklıkla ayetlerden, sûfizmden ve Gazali’den örnekler kullanmış. Gazali’den aldığı bir alıntıya göre “Kalbin, ruhların görünmeyen dünyasına açılan bir penceresi vardır. Uyurken bu pencere açılır ve insan görünmeyen dünyadan izlenimler elde eder.”[6] Diğer bir alıntı: “Bedeni canın merkezi
kalptir, bu belki, gittiği her yerde duvarlara yansıyan, bir atlı araba içinde taşınan kandilin ışığı ile kıyaslanabilir. Kalp, bu kandilin fitilidir ve fitili herhangi bir nedenle beslenmezse, kandil söner.”[7] Mesela kalbi bir müzik enstrümanı olarak ele aldığı kısımda, sûfi müziğinin en hüzünlü seslerinden biri olan neyden bahsediyor. Kamıştan bir flüt olan ney, insan
kalbinin Tanrı özlemini temsil eden sesidir ve tıpkı kamışın yetişip büyüdüğü nehir yatağından koparıldığı gibi Tanrı’dan ayrı düşmüştür. Allah’ın insanın kalbinde ikamet edebilmesi için insanın buna izin vermesi gerektiğini ve nasıl bir ev sahibi olabileceğimizin de ayetlerde belirtildiğini söylüyor. Young’a göre, “Allah’ın yeryüzündeki 124 bin peygamberin amacı, insanlığa maddi eğilimlerden feragat ederek kalplerini saf haline getirmeyi öğretmektir. Gazali, “Ahlaki disiplinin amacı: Kalbi, Allah’ın ışığını yansıtan temiz bir ayna haline getirene kadar ihtirasın, öfkenin pasından kurtarmaktır.” der.”[8] Burada feragat edilmesi gereken maddi eğilimlerle ne düşündüğünü daha detaylı okumak isterdim. Young’a göre kalp kitabı (kalbimizin kitabı) bir çeşit içsel dua kitabıdır. Tanrı’nın zihinde tasavvur edilmesinin, yaşatılmasının vücut içine taşınmış bir objesidir. Özgürdür, üzerinde odaklanılması gerekir, mütevazı ve saygılıdır. Kendimizi bilmemiz için önemli bir adımdır/ şeydir.
Bir sayfasında Tanrı aşkına ait emirler, ondan sonra da komşuları sevmeye ait emirler yazılıdır. Bir tarafta günahların sayfası, yani günahlarınız ve onları nasıl sevdiğiniz yer alır; diğer tarafta da pişmanlık, yani günahlarınız ve onlardan nasıl pişmanlık duyduğunuz yazılıdır. Şimdilerde ve geçmişte, günaha teşvikin ve günahlardan arınmanın anlatıldığı, ahlaki anlamda kararsızlığın vurgulandığı satırlar için bir sayfa ayrılmıştır. Bu kitaba, yaptığınız hayırlı işlerin dökümünü de yazabilirsiniz. Kendi kitabınıza odaklanmalı ve diğer insanların etkisi altında hareket etmemelisiniz. İnsan bu kitabı yazarak ve okuyarak, kendini bilecektir. “(…)Sayfaları çevirmek suretiyle, insan, değişimi yakalama şansını elde eder.
Günahlarınız için ağlamak, dünyadaki günahkârlığı silecektir, gözyaşları günahları kalpten silip atar.” [9] Ona göre kalbe nüfuz etmeyi kolaylaştıran şeyse kalbin kırık olmasıdır: “Her şeyden öteye, yaralı veya kırık bir kalp, içine girilmesini olanaklı kılar, içindekilerin dış dünyaya açılmasını sağlar. Bu, bir tür kurban edilmedir: Ölüm yok etme ki gereklidir, yeni
oluşumlara olanak verir.” [10]
Ruhumuzla münasebetimiz, sezgimiz, bakış açımız, olan biteni kritik ettiğimiz yer kalp merkezli laboratuvarda şekillenir. Bu kitap da bu merkezin bölümlerini hem derin hem zengin bir şekilde tanıtmış. Ağırlıklı olarak kendi kültürü ve dini yer alsa da neredeyse her din ve kültür bakış açısından sırayla ele alıyor. İslam adına sıklıkla ayetlerden, Gazali’den ve
Mevlana’dan tutarlı ve yerinde örnekler kullanıyor ama hangi kitap ve ayet olduğundan bahsedilmiyor, dipnot verilmiyor. Bu büyük bir eksiklikti. Bunun dışında kültürel alışverişi sevenler için, kalbin fiziksel, duygusal ve tarihsel (her) yönüne dair yazılmış, sunulmuş, resimlendirilmiş bir çalışma olarak -bazıları şaşırtıcı derecede tuhaf olsa da- çok başarılı
buldum.
Babasının kalp ameliyatından sonra kalp hakkında derinden düşündüğü belli oluyor. Anatomik, dini, sanatsal, hasta ve efsanevi kalpleri anlatmak için bilime, sanata ve tarihe dalmış. Ön sözünde kitabını bir sebze çorbasına benzetiyor: “İlk tadımda hoşlanmamışsanız da devam edin, sonuçta keşfedeceğiniz başka lezzetler de olacaktır.”[11] İlk okuyuşta ders
kitabı gelse de ilginç hikayeleri, resimleri ve örnekleriyle hızlı ve keyifli bir okuma oldu.
Referans aralığı çok geniş ve kültürden kültüre çevik bir şekilde rahat geçiyor. Aynı sayfada, 1979 yılında kalpten bahseden bir şarkı ile 15. Yüzyıl kralı yer alabiliyor. Yer yer çok güzel kalp şiirleri var. Kitap boyunca net ve ironik bir yazı tarzı var ve kalp evrensel olarak herkesin merkezinde olduğu için kültürler ve yüzyıllar arasında zorlamasız bağlantılar
kurabilmiş.
İyiliğin ve Kötülüğün Test Merkezi PDF