Beyza Nur Sümengen [1]
Lasse Rouhiainen, yapay zekâ, yıkıcı teknolojiler ve dijital pazarlama konularında en çok satan yazar ve uluslararası uzmandır. Fince kökenli ancak İspanya vatandaşı olan Lasse, çalışmalarını şirketlerin ve genel olarak toplumun yapay zekâya nasıl daha iyi uyum sağlayabileceğini ve yapay zekâdan nasıl yararlanabileceğini araştırmaya odaklıyor.
Gelecek; insan için tahminlerden öteye gidemeyen bir bilinmeyendir.
Gelecekte eğitim, tarım, ekonomi nasıl olacak? Robotlar hangi mesleklerin yerini alacak? İnsanlar hep bu sorularla yaşar. Yapay zekâ ise teknoloji çağına girdiğimiz bu dönemde neredeyse bütün sektörleri derinden etkileyecektir.
Yazar, kitabın isminden de anlaşılacağı üzere, kitapta 10 bölüm ve her bölümde 10 soru olacak şekilde toplamda 101 soruya cevap vermiştir. Yapay zekâyı daha iyi anlamamız ve bu çağa adapte olabilmemiz için yeni bir fırsat sunmuştur.
Kitabın ilk bölümünde yapay zekânın birçok tanımı verilse de kendisinin benimsediği tanım şu şekildedir: “Yapay zekâ öğrenme mekanizmasına sahip bir yazılım veya bilgisayar programıdır. Ayrıca insanların yaptığı gibi, bu bilgiyi yeni durumda karar vermek için kullanılır. Bu yazılımı yaratan araştırmacılar görüntüleri, metinleri, video ve sesi okuyabilen
ve bunlardan bir şeyler öğrenebilen kod yazmaya çalışırlar. Makine öğrenince, bu bilgiyi başka bir yerde kullanabilir.”[2]
Yazar, kitapta yapay zekânın insanların zor, sıkıcı veya tehlikeli buldukları işleri yapılabilmelerini ama bunun sonucunda iş gücü piyasasını ciddi bir şekilde altüst edeceğini de bildirmektedir.
Yapay zekâya giriş olarak adlandırdığı ilk bölümde yazar, bizlere yapay zekânın tanımını, avantajlarını dezavantajlarını, verinin önemini ve takip edebileceğimiz YZ uzmanlarını örnekler halinde vererek konuyu en anlaşılabilir şekilde kavramamızı sağlamıştır. Ayrıca bölüm sonunda YZ terimlerini vererek okuyucuyu kavramlar hakkında bilgilendirmiştir.
Sorusunu ikinci bölümde cevaplayan yazar, finans, seyahat, sağlık, ulaşım, eğitim, tarım, eğlence vb. gibi; ülkelerin refah düzeyini belirleyen dinamiklerde köklü değişimler olacağını açıklamaktadır.
Sağlıkta: Robot yardımlı ameliyat, sanal bakım asistanı… Eğitimde: Sınıfta robotlar, kişiselleştirilmiş eğitimler gibi birçok sektördeki uygulama gelecekte insanların hayatlarında var olacağını da belirtilmiştir [3].
Sorusunu üçüncü bölümde cevaplayan yazar, iş hayatında şirketlerin kullandığı sistemlerin insan kaynakları ve işe alım süreçlerinin değişeceğini ve iş sahiplerinin ne kadar çok yapay zekâyı erken ve çok benimserse o kadar çok büyük bir rekabet üstünlüğü kazanacağını anlatmaktadır.
Dördüncü bölüm olan “Sohbet Robotları ve İletişimde Yapacakları Değişiklikler“, bilindik şirketlerde müşterilerin ürün hakkında merak ettiği soruları sohbet robotlarının daha hızlı ve kolay cevaplayabildiğini ve sohbet robotlarını hangi sektörlerde hangi amaçlarla kullanabileceğimizi örneklerle açıklanmıştır. Sohbet robotlarının reklamlarını nasıl yapabileceğimizi yazar, Facebook üzerinden de örnek vererek okuyuculara daha anlaşılır şekilde anlatmaya çalışmıştır.
Bu soru ile yazar beşinci bölümde otomasyon ve robot teknolojilerinin gelecekte çok fazla mesleğin yerine geçeceğini ve mesleklerin yok olacağını belirtmiştir. İnsan gücü yerine geçecek robotların, müşteriye daha lüks, kısa sürede ve daha uygun bir şekilde hizmet edecek olması, mevcut iş kollarında aktif görev alan işçilerin yeni iş kolu arayışına girmelerine ve de nihayetinde işsizlik oranlarının yükselmesine sebep olacağını belirtmiştir [4]. Yazar bu bilgileri örneklerle ve alt başlıklarla de desteklemiştir.
Bu başlık ile altıncı bölümde yazar, otonom taşıtlarda bir insan operatör girdisi olmadan bir yerden bir yere gidebilecek olan sürücüsüz otomobilin tanımını yapmıştır. Sürücüsüz otonomların sokaklarda, tarımda, ticarette, ekonomide olacak faydaları ile alakalı olumlu yorumlar yaparken veri güvenliği, beklenmedik dururumlar gibi olumsuz durumlardan da
bahsetmiştir.
Rouhiainen, günlük hayatımızda kullandığımız her türlü ev robotların yerine gelebilecek ya da verisi değişmiş robotların evlerimizde bizlere kolaylık sağlarken aynı zamanda veri güvenliği tehlikesi yaşayacağımızı söylemektedir. Yazara göre bu tip robotlara alışmamız için öncelikle robotların toplumdaki rolü hakkında eğitim almak bilinçlenmek gerekir [5].
Sekizinci bölüm olan “Büyük Teknoloji Şirketlerinin Yapay Zekâ Faaliyetleri Google, Facebook, Ibm, Alibaba, Amazon, Mıcrosoft vb. gibi uluslararası şirketlerin çeşitli yapay zekâ uygulamalarından bahsedilmektedir. Şirketlerin herkese etkili yapay zekâ uygulamaları geliştirmesine olanak vermesi, çok büyük bir öneme sahipken aynı zamanda büyük şirketlerin
bağımlısı olma ve üzerlerimizde daha fazla söz sahibi olmalarına yol açacağına da değinilmiştir.
Dokuzuncu ve onuncu bölümlerde yazar, yapay zekâ hakkında sıkça sorulan sorulara yer verilmiştir. Önemli sorulardan biri, ülkelerin yapay zekâ liderliği için savaşmalarıdır. Öyle ki Elon Musk ve yirmi altı ülkeden yüz on altı CEO ve YZ araştırmacısı bir araya gelerek Birleşmiş Milletler’den YZ silahların kullanımı yasaklamasını isteyen açık bir mektup
imzalandığı bilinmektedir [6]. Halkın yapay zekâyı nasıl kullanacağını, yapay zekânın çevreye nasıl zararları olup, eğitime
nasıl katkısı olacağı vb. gibi her insanın aklına gelen birçok soruyu verilerle, örneklerle ve tanınmış isimlerle yazar bize bu bölümde açıklamaktadır.
Lasse Rouhıaınen’in gelecekle ilgili tüm merak edilenleri bölüm bölüm ele alması okuyucuya kolaylık sağlamıştır. Rouhıaınen’in gelecek ile ilgili olan tahminleri tutarlıdır. Her sene dünyamızda gerçekleşen olaylar, yapay zekâ konusunda gerçekleşen değişiklikler yazarın teorilerinin güncel olduğunu ve de geleceğe dair vizyoner kişiliğini ortaya koymaktadır.
Okuyucuya verilerle, günlük hayatta kullandığımız her türlü uygulamalarla, sahip olduğumuz mesleklerle açıklamalarda bulunması; okuyucunun ilgisini çekmektedir. Siyaset ve ekonomi gibi devletler için önemli olan olay olgular hakkında tahminlerde bulunması ve devletlerin ne yapması gerektiğini anlatması, onun yapay zekâ hakkındaki bilgisini bizlere
yansıtmaktadır.
Kitap kapağı, yazı stili, yazı boyutu, sayfalarda verilerin ve fotoğrafların yer alması yazarın üslubu; kitabı akıcı hale getirmiştir. Kitabı okuyan kişinin ilk dikkatini çeken şey konu başlıklarının okuyucunun zihnindeki sorularla örtüşmesidir. Bu da kitabı daha ilgi çekici ve sürükleyici hale getirmektedir.
Rouhıaınen, bizlere eğer yapay zekâ eğitimi ve önemini kavramazsak gelecekte bize faydalı olacak her türlü robotun, uygulamaların bilinçsizce kullanımı üzerine zarar vereceğini çok açık ifadelerle anlatmıştır. Gelecek nesilleri yapay zekâ bilinci ile yetiştirmek her ebeveynin sorumluluğundadır.
İnsanoğlu geçmişten bugüne hep sorularla var olmuş ve bu sorulara cevap vererek yeni işler başarmıştır. Herkes yapay zekâyı konuşuyor ama çoğumuz ne olduğunu, nasıl çalıştığını ya da günlük hayattaki yerini anlamakta zorlanıyoruz. Yapay zekânın hayatımızı nasıl değiştireceğini ve buna nasıl hazırlanmamız gerektiğini Rouhıaınen, 101 soru ile anlamımızı sağlamaktadır.
Yapay Zekaya Eleştirel Bakış PDF