Şeyma Nur Gürses [1]
“Oruç tecrübesi biz Müslümanlara, insanın kendi kendisini disipline etme, kendini bazı nimetlerden
men etmeyi öğretir. İnsanın zayıf ve aciz olduğunu, daima muhtaç olduğunu hatırlatır.”
(Alparslan Özyazıcı, 2002, 76)
Kitabı yazarı Prof. Dr. Alparslan Özyazıcı, Hacettepe Üniversitesi
Tıp Fakültesi Histoloji-Ebriyoloji Ana Bilim Dalı’ndan emekli bir
öğretim üyesidir. Çeşitli dergi ve internet sayfalarında yazıları olan
yazarın, bu kitabı haricinde Bilim Diliyle Allah Birdir, Ahiret Vardır ve
Alkollü İçkiler Sigara ve Madde Bağımlılığı isimli iki kitabı daha vardır.
Yazar, bu kitabının yazımında, farklı alanlardaki uzman kişilerden
yararlandığı, özellikle de Hacettepe Tıp Fakültesi’ndeki öğretim
üyelerine sık sık danıştığını belirtmiştir.
Oruçla ilgili yazılmış birçok kitap vardır. Bu kitaplar genellikle oruç ibadetinin muhtevası ve
ilmihal niteliğinde olan kitaplardır. Orucun sağlıkla ilişkisini inceleyen “Oruç Bıçaksız
Ameliyattır” kitabında ise, dini bir ibadet olan oruçtan ziyade Batılı ülkelerde de kullanılan
açlık uygulaması anlatılmıştır. Genel olarak hastalıklarda tedavi olarak kullanılması
üzerindeki araştırmalara değinilmiştir. Bu kitap oruçla ilgili çeşitli alanlardaki araştırmaları
içermesi bakımından daha geniş kapsamlıdır.
Eşsiz Sistem
Kitap 5 ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde temel gıda maddeleri, ikinci bölümde genel
tıbbi bilgiler, üçüncü bölümde orucun hikmetleri, dördüncü bölümde oruçla ilgili yapılan
1 Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı,
seymagurses95@gmail.com
(Bu yazı Young Academia, Server Genç Hanımlar Derneği ve İdeal Bilge Gençlik Spor ve İzcilik Kulübü
Derneği iş birliğinde Prof. Dr. Hasan Hüseyin Eker yönetiminde “Halk Sağlığı Yazarlık Atölyesi”
kapsamında üretilmiştir.)
araştırmalar ve beşinci bölümde de hangi hastalar oruç tutmamalıdır konuları anlatılıyor.
Yazar, giriş kısmında, bu kitabı Müslümanlara farz kılınmış olan oruç ibadetini daha iyi
anlayabilmemiz için yazdığını belirtiyor. Çoğunlukla verdiği bilgilerin sonucunu tüm bu
düzeni oluşturan ve tek olan Yaratıcı’ya bağlıyor. Okuyucuyu düşünmeye ve kocaman bir
alemin içine sığdığı insan mucizesini anlamaya teşvik ediyor.
Bazı Temel Bilgiler
Yazar kitabın ikinci ve üçüncü bölümlerinde orucun faydaları kısmını daha rahat anlatabilmek
için okuyucuya bazı temel bilgileri sunuyor. Temel gıda maddelerinden ve onların
işlevlerinden bahsediyor. Tablolar kullanarak besin öğelerinin faydalarını, eksikliklerinin
nelere sebebiyet verebildiğini ve bulundukları gıdaları sıralıyor. İnsanı yaratan Allah’ın bu
gıdaları bize tatsız-tutsuz bir kapsül şeklinde değil, lezzetli, duyu organlarımıza hitap edecek
şekilde gönderdiğini ifade ediyor. Gıdalardaki özelliklerin bizde var olan duyulara hitap
etmesini de tüm bu canlıları yaratanın tek bir Allah olmasına bağlıyor.
Yine bu bölümlerde hücre yapısı, sindirim sistemi ve bazı fizyolojik konuları genel bir
çerçevede anlatıyor. Vermiş olduğu bilgilerin birçoğunun daha yakın bir zamanda açıklığa
kavuşturulmuş bilgiler olmasına rağmen bunların dünyanın varoluşundan beri -biz bilmesek
dahi- var olduğuna ve hepsi birbirine bağlı, uyumlu ve muntazam bir sistem olduğuna dikkat
çekiyor. Vücudumuzda gerçekleşen bu olayları anlatırken orucu ve açlığı ana merkeze alarak
ilerliyor. Yemek yediğimizde ve aç kaldığımızda vücudumuzda olan olayları daha ayrıntılı
anlatıyor. Bazı yerlerde de “Dilimizi bir müfettiş seviyesinden, helal haram demeden her
gelene geç diyecek bir kapıcı seviyesine indirmememiz gerekir.” gibi ufak uyarılara yer
vermekten kaçınmıyor.
Oruçtaki Hikmetler
Bir sonraki bölümde yazar, Ramazan ayında çeşitli televizyon ve radyo kanallarında
yayınlanmış olan sohbetlerinden derlenmiş yazıları aktarıyor. Bu sebeple de bu bölümün
sohbet havası içerisinde olmasını uygun gördüğünü, bu havayı bozmak istemediğini
belirtiyor. Bölüm soru-cevap şeklinde ilerliyor ve bazı yerlerde değinilen konuya uygun
başlıklar yer alıyor. Oruç ibadetinin nimetlerin kıymetini daha iyi anlamamızda, sabra
alıştırmada, yardımlaşmaya teşvik etmede insanlar için faydalı olduğunu anlatıyor. Orucun
sağlık üzerine de faydalı etkileri olduğundan, organların dinlenmesi için bir fırsat
sunduğundan, hatta bazı yerlerde tedavi olarak uygulandığından söz ediyor. Bununla birlikte
orucun sadece bir perhiz olarak görülmemesi gerektiğini, nefis ve ruh terbiyesi yönünden de
insanlara faydalı olacağını vurguluyor. Dini yönden tam olabilmesi için orucu nasıl tutmamız
gerektiğini ve oruca gayretli olmamız gerektiğini ayet ve hadis-i şeriflerle açıklayarak bu kısmı
tamamlıyor.
Geçmişten Günümüze Yapılan Çalışmalar
Yazar bu kısımda, oruçla ilgili geçmişten bugüne kadar birçok çalışma yapıldığından ve
uluslararası düzeyde “Oruç ve Ramazan”la ilgili 3 kongre düzenlendiğini belirtiyor. Bu
yapılan araştırmaları konularına göre ayırıp genel bilgiler, fizyolojik etkiler, biyokimyasal
etkiler, sindirim ve karaciğer üzerine etkiler, endokrin sistem ve diyabet üzerine etkiler,
hamilelik ve laktasyon döneminde etkiler, kalp hastalıklarıyla ilgili etkiler, üroloji hastalarına
etkileri ve Ramazan’la ilgili tavsiyeler olarak dokuz bölüm halinde anlatıyor.
Yapılan araştırmaların geneli orucun insan sağlığı üzerine birçok faydalar içerdiğini
gösteriyor. Sadece fiziksel olarak değil, ruhsal yönden de olumlu etkileri olabiliyor. Örneğin,
bir araştırmada oruç tutanlarda intihar benzeri davranışların daha az olduğu, Ramazan
ayında stresin, sıkıntının azaldığı ve uhrevi faaliyetlere yönelimin arttığı belirtiliyor. Zararlı
alışkanlıklardan kurtulmada da motive edici bir güç oluyor.
Diğer açlıklarla oruç arasındaki en büyük farkın aç kaldığımız saatler ve sıvı alımı olmamasını
belirten yazar, oruç tutarken su içmememizin bizim faydamıza olacağını söylüyor. Yazara
göre, hafif düzeydeki bu su kaybı, vücudun var olan suyu muhafaza mekanizmasını
geliştiriyor.
Bu bölümde bir araştırmayı okuyucuya baştan sona bir özet şeklinde de sunuyor. Araştırma
sonuçlarını tablo halinde gösterip daha sonrasında varılan sonuçlar maddeler halinde
açıklıyor.
Orucun faydalarını sunmanın yanında, bazı hastalıklar özelinde yapılan çalışmalara
dayanarak, orucun koşullara göre kişi hasta dahi olsa zararsız olabileceğini içeren bulgular da
paylaşıyor. Örneğin, diyabetliler üzerinde yapılmış geniş kapsamlı bir araştırmanın
sonuçlarına göre, genellikle oruç tutamaz olarak nitelenen tip 1 diyabet hastalarının bile,
hastanın durumuna bağlı olarak ve belli şartlara uyarak sorunsuz bir şekilde oruç
tutabileceklerini söylüyor. Bununla birlikte, oruç tutmaması gereken kişileri ve oruç tutması
uygun olanların da nelere dikkat etmeleri gerektiğini maddeliyor.
Kitabın son bölümünde ise oruç tutmaması gereken hastaları ayrıca ele alıyor. Soru-cevap
şeklinde ilerleyen bu kısımda farklı hastalıklarla ilgili ne gibi durumların oruç tutulması
halinde tehlikeli olabileceği ifade ediliyor.
Sağlık İçin Tavsiyeler
Yazar kitapta Ramazan ayı için tavsiyeler de yer veriyor. Özellikle sahur ve iftarda hangi
besinlerin tercih edilebileceği, hangilerinden kaçınılması gerektiğiyle ilgili genel önerilerde
bulunuyor. Bu tavsiyelere uyulmasının orucun faydaları açısından önemli olduğunu
belirtiyor. Çünkü fayda görmek büyük ölçüde kişinin sahur ve iftardaki beslenme düzenine
göre değişiyor. Orucun muhtevasından uzak olarak, yenilebilen kısıtlı zamanlarda “ne kadar
çok yersem o kadar iyi” anlayışı alacağımız faydaları da azaltıyor. Aynı zamanda oruç
tutarken görülebilecek kabızlık, hazımsızlık, düşük tansiyon, baş ağrısı, hipoglisemi gibi bazı
rahatsızlıklar için de uyarı ve önerilerde bulunuyor. Bu durumları ayrı ayrı ele alıp neyin
bunlara sebep olabileceği ve çözüm olarak neler yapılabileceğini kısaca anlatıyor.
Genel Bakış
Kitap, birçok araştırmayı içermesi bakımından oldukça faydalı bir eserdir. İlk bölümlerde
konunun ders içeriğini andırması sebebiyle biraz yavaş ilerlese de araştırmaların yer aldığı
geniş kısım daha akıcıdır. Ayrıca soru-cevap olarak yazılan kısımlar da okuyuşu
kolaylaştırmaktadır. Yazarın da akademik bir kimliği sahip olması hasebiyle kitap bilimsel
veriler ışığında yazılmıştır fakat anlatımda yazarın yanlılığı da fazlasıyla anlaşılmaktadır.
Müslüman bir bilim adamı olarak bu yanlılık anlaşılabilmektedir ve doğaldır ama üsluptaki
ufak değişikliklerle bu kitabın daha farklı kitlelere de hitap edebilmesinin mümkün olabileceği
kanaatindeyim. Bu haliyle daha ziyade oruç tutan ve faydalı olduğuna hali hazırda inanan
insanlara hitap etmektedir. Yazarın dil bakımından da günümüzde çok kullanılmayan
kelimeleri fazla kullandığını düşünüyorum. Örneğin, genellikle “Krebs Döngüsü” olarak
bahsettiğimiz olayı, “Krebs Devr-i Daimi” olarak kullanmaktadır. Anlaşılması zor olmamakla
birlikte genç insanlara daha fazla hitap edebilmek için dil daha güncel tutulabilirdi. Kitabın
ilk kısımlarını ortaokul-lise mezunu bir insanın anlayabileceği kanaatindeyim. Sağlık
bölümlerinde okuyan veya bu bölümlerden mezun insanlar için bu bölüm biraz daha sıkıcı
olabilir. Oruçla ilgili araştırmalardan çıkan sonuçlar, sağlığa olan etkileri herkesin
anlayabileceği düzeyde ifade edilmiştir. Konuya ilgisi olan insanların ve konuyla ilgili
araştırma yapan insanların oldukça faydalanabileceği bir eserdir.
Din ve Bilimin Işığında Oruç ve Sağlık PDF