En kıymetli varlıklarımız, hayata bağlanma nedenimiz, mücadele kaynağımız, “gözümüzün aydınlığı” olan varlıklarımız çocuklarımızdır. Çocuklar için yapılan her çalışma önemlidir. Biz de bu bağlamda Young Academia ve İdeal Bilge iş birliği ile “Çocuk Kitapları İnceleme Atölyesi” adı altında bir çalışma gerçekleştirdik. Okuyacağınız kitap değerlendirmeleri bu atölye çalışmasına katılan değerli “öğrenci” arkadaşların çalışmalarından derlenmiştir. Katılımcılar için “öğrenci” dediğime bakmayın, kahir ekseriyeti “anne” olan katılımcılarımızın tamamını bayanlar oluşturmuştur. Başta da söylediğimiz gibi çocuklar için yapılan her çalışma önemlidir ve titizlik gerektirir. Çocuk
kitapları da bu anlamda büyük önem taşımaktadır. Para/maddiyat günümüzün maalesef geçer akçesi olduğu için insanlar milli/manevi/insani değerleri bir yana koyup neredeyse her şeye “maddiyat” yönüyle baktıkları için çocuk kitaplarına gereken önem verilmiyor. Bu durum da biz çocuk edebiyatçılarını ve “bazı değerlerini kaybetmemiş” aileleri ciddi şekilde tedirgin etmektedir. Bu kaygılarla oluşturduğumuz atölyemizde çocuk kitaplarının genel özellikleri anlatıldıktan sonra çocuklarımıza okutacağımız kitapları incelemenin püf noktaları üzerinde durulmuş ve katılımcı arkadaşlardan kitap incelemeleri istenmiştir.
Buraya alınan çalışmalar, katılımcı arkadaşların çalışmaları arasından seçilmiştir. Aynı kitabın farklı birkaç değerlendirmesini de aldık. Akademik anlamda değişik kitap değerlendirme formlarının olduğunu biliyoruz. Burada kullanılan değerlendirme formu dersin hocasının akademik çalışmalarda kullandığı ve geçerliği kabul edilmiş bir ölçektir.
Diğer yandan burada yapılan çalışmalar “çocuk edebiyatı alanında” herhangi bir akademik eğitim almamış katılımcılar tarafından yapılmıştır. Cümle kuruluşlarındaki, değerlendirmelerdeki, yazı formatındaki vb. farklılıklara bu nazarla bakmanızı istirham ediyoruz. Buradaki amacımız siz okuyucuların, aynı kitabı farklı kişilerin gözünden de görmenizi sağlamak. Sizlerin de bu tür çalışmalara katılabileceğinizi, değerlendirmeler yapabileceğinizi sizlere göstermek. Böylece çocuklarınıza kitap alırken “en geniş bakış açısı” ile kitapları değerlendirme becerisi kazanmasını sağlamak. Milli / manevi / insani değerlere sahip nesiller yetiştirmek için bu tür çalışmaların önemli olduğunu ve devamının sağlanması gerektiğini düşünmekteyiz. Çocuklarımız alacağımız basit bir çorap için kılı kırk yararken, onların zihin dünyasında kalıcı izlere neden olacak kitapları alırken elbette daha titiz
davranmalıyız. Ancak bu tür çalışmaların emek ve fedakârlık gerektirdiği de bir gerçek. Bu nedenle bu tür çalışmalara elimizden gelen desteği vermek gerektiğini düşünmekteyiz. Atölye çalışmalarımız için teşekkür borçlu olduğumuz kişiler var. Öncelikle çalışmalarda yer almamı sağlayan Young Academia ve İdeal Bilge yöneticilerine, kendisine ayırmam gereken zamanı haftada iki gün akşam vakitlerinde yaptığımız derslerde kullanmama izin veren eşime, günlük hayatın yoğunluğundan sonra kendi zamanlarından vakit ayırarak yaklaşık 7 ay boyunca haftada iki akşam derslere katılan ve her türlü takdire şayan fedakarlıklar gösteren katılımcılara ne desek, nasıl teşekkür etsek azdır.
Dr. Mustafa ORHAN
Kitabın adı: Arka Bahçedeki Kazı
Yazarı: Gail Herman – Çizeri: Jerry Smath.
Yayınevi: TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, 2019, 1.bs.
Çevirmeni: Emine Geçgil- İngilizceden çeviri kitap.
Önerilen yaş grubu: 6 Yaş +
Ana fikri: Bir çocuğun gerçek hayatta karşılaşabileceği sorunları çözmek için; bilim insanı gibi düşünüp, ölçüm yapabilme becerisini geliştirmek. Gerekli ölçüm aletlerini kullanabilme becerisi kazanmasını sağlamak.
Arka Bahçedeki Kazı adlı kitap, dil ve anlatım özellikleri bakımından, 11 maddede incelenmesi sonucunda 31 puan almıştır. Yeterlidir.
İncelenen kitabın “Metinde, çocukların gelişim düzeyine uygun, günlük hayatta sık kullanılan açık ve anlaşılır sözcükler kullanılmıştır.” maddesine uygun olduğu görülmektedir. “Kübra ve Ayhan hemen işe koyuldular. (Herman , 2019, s. 7)”
Arka Bahçedeki Kazı kitabının incelenmesinde “Günlük hayatta sık ve yaygın olarak kullanılmayan sözcük ve kavramlar metin içinde açıklanmakta veya bağlamdan bunların anlamı çıkarılabilmektedir.” maddesine uygunluğu açıkça görülebilir. (Herman , 2019, s. 3-7-10-11-13-14-15-20-22-26-12-14-20-10-11-22). S. 3’te dinozor, s. 7’de yaban mersini, S.10’ da mezura, s.11’de müze ve iskelet kelimeleri, s.13’te tökezlemek, s.14’te mamut; s.’15’te buz devri; s.20’de bilim insanı; s.22’de kürekler havada uçuşmak ve fildişi; s.26’da keşif kelimeleri kullanılmıştır. Ayrıca s.12’de aztek; s.14’te mamut, omurga, kaburga, uyluk kemikleri; s.20’de fosil bilim kelimeleri resim üzerinde kullanılmıştır. s.10’da mezura kelimesi geçmekte; s.11’ de de ölçmeye yarayan uzun bir alet olduğu görselle desteklenerek anlaşılması sağlanmaktadır. s. 22’ de geçen” Kürekler havada uçuyordu!” cümlesini açıklamak için; bahçede yapılan yoğun kazı çalışmasının resmedildiğini görülmektedir.
İncelemesi yapılan “Arka Bahçedeki Kazı” kitabında, “Metinde çocukların gelişim düzeyine uygun [benzetme, kişileştirme, intak vb.) söz sanatları kullanılmıştır.” maddesi çok yoğun çalışıldığını anlatmak için; s.22’de “kürekler havada uçuşmak” sözü ile küreklerin devamlı surette çalıştığına, benzetme yapılarak gösterilmiştir.
Kitabın incelenmesi neticesinde, “Metnin geneline bakıldığında, metnin söz varlığı, çocukların bilişsel ve duyuşsal gelişim düzeyine uygundur.” maddesi ile uyumlu olduğu anlaşılmaktadır. (https://www.onceokuloncesi.com, 2023, s. 20-22) Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Okul öncesi Eğitim Programı’nda Bilişsel Gelişimle İlgili Kazanımlar, Göstergeleri ve Açıklamaları Kazanım 2.’de belirtilen “Nesne/durum/olayla ilgili tahminde bulunur. (Göstergeleri: Nesne/durum/olayla ilgili tahminini söyler. Tahmini ile ilgili ipuçlarını açıklar. Gerçek durumu inceler. Tahmini ile gerçek durumu karşılaştırır.)” maddesini karşılamaktadır. Ayhan bahçede buldukları kemik hakkında, dinozor kemiği olabileceği tahmininde bulunuyor. Gerçek durumu anlayabilmek için; kemiği müzeye götürüyorlar. Bulunan kemiğin gerçek bir dinozor kemiği olduğu böylece ortaya çıkıyor. Yine aynı açıklama Kazanım 11.’de ise “Nesneleri ölçer.” kazanımına uygunluk görülmektedir. Ayhan mezura ile kemiği ölçmektedir. Kemiğin 120 cm. olması, dinozor kemiği olması ihtimalini arttırmaktadır. Kazanım 15.’ de ise; “Parça-bütün ilişkisini kavrar. (Göstergeleri: Bir bütünün parçalarını söyler. Bütün ve yarımı gösterir. Bir bütünü parçalara böler. Parçaları birleştirerek bütün elde eder.)” maddesine uygun olarak; buldukları kemiğin özellikleri bilgi parçacığı ile, dinozor kemiği olabileceğini öngörüyor. Bilgi parçasını müze çalışanlarının bilgileri ve araştırma sonuçları ile bütünleyip, mamutların çok daha önce oralarda yaşadıkları bilgisine ulaşıyorlar.
TÜBİTAK tarafından yayınlanan Arka Bahçedeki Kazı kitabının incelenmesi sonucunda; “Metinde akıcı ve ahenkli bir anlatım benimsenmiştir.” maddesi heyecanlı, akıcı, meraklı ve “şimdi ne olacak” duygusunu harekete geçiren bir anlatım ile sağlanmıştır. (Herman , 2019, s. 22) Örnek olarak s.22’deki “Birkaç gün sonra bir sürü bilim insanı geldi. Kürekler havada uçuyordu! İş makineleri kazı yapıyordu. Bilim insanlarından biri “Şuna bakın!” diye bağırdı. Bir mamuta ait fildişi bulmuştu. Bu upuzun bir dişti. Kübra ve Ayhan görevlilerin ölçmesine yardım etti. “3 metre! İnanılmaz! dedi Ayhan” paragrafında bu durum görülmektedir.
Arka Bahçedeki Kazı kitabının incelenmesi ile “Türkçede kullanımı yaygınlaşmamış yabancı sözcüklere yer verilmiştir.” maddesine uygun olduğu görülmektedir.(Herman , 2019, s. 14-15-17-19-21-22-23-24-25-29-30- 31)Fransızcadan gelen “Mamut” kelimesi kullanılmıştır.
Kitap üzerinde yapılan incelemede “Metinlerde kullanılan kurallı cümlelerin sayısı, devrik cümlelerin sayısından fazladır.” maddesinin uygulandığı görülebilir. Kurallı cümleler çoğunluktadır. Öznenin cümle sonuna geldiği devrik cümleli ifadelerle, konuşma dili rahatlığı sağlanmaya çalışılmıştır. “Kübra Ayhan’ı mutfaktan çıkardı.” (Herman , 2019, s. 6) cümlesi, kurallı cümleye örnek olabilir.
İncelenen kitapta, “Kitapta mizah ve güldürü ögelerine yer verilmiştir.” maddesi karşılık bulmaktadır. (Herman , 2019, s. 18-19). İki küçük çocuk ve küçük bir köpeğin, sanki “evcil hayvanlarmış gibi” kocaman mamutların boynuna boyunduruk bağlamaları ve boyunduruklara rağmen; mamutların peşinden sürüklenmeleri bir gülünç bir durumdur.
Arka Bahçedeki Kazı kitabının incelenmesi sonucunda “Metinde işlenen zaman doğrusal ilerlemekte çocuğun kronolojik zaman algısına (dün-bugün-yarın) uymaktadır.” maddesi ile örtüştüğü gözlemlenebilir. (Herman , 2019) Kitap çocukların yüzme havuzu inşa etmek için, bahçeyi kazmaları ile başlıyor. Kazı esnasında buldukları kemiği müzeye götürüp göstermeleri ile müzeden araştırma yapmak için görevlilerin, bahçeye gelmeleri ile devam ediyor. Kazı ekibi arka bahçede, bütün bir mamut iskeleti buluyor ve kazı sonrası oluşan çukura havuz yapılması ile hikaye bitiyor. Olayların tümü hayatın kronolojik akışına uygundur.
İncelenen kitabın geneline bakıldığında “Anlatımda kullanılan betimlemeler metinde işlenen olayın ve durumun zihinde canlanmasına katkıda bulunmaktadır.” maddesine uygunluğu anlaşılabilir. Bir mamutun görünüşünü resimlerle betimlediği gibi hikaye içindeki konuşmalarla da ifade etmektedir. (Herman , 2019, s. 24-29) “Yetişkin mamutların dört adet dişi olurdu. Bir diş aşındığında, yerine yenisi gelirdi.” ve “Mamutları ne öldürdü” bilgi kutucuğu gibi. Bu tür bilgi kutucukları kitapta aralıklarla görülmektedir.
Kitap üzerinde yapılan incelemede “Dil ve anlatım özellikleri çocukların dil becerilerini geliştirici niteliktedir.” maddesi ile uyumludur (Herman , 2019, s. 7). “Dank! Bir anda Kübra’nın küreği sert bir şeye çarptı. “Bir kaya parçası herhalde”, dedi Ayhan.” cümlelerinde; Dank kelimesinde ünlem işareti kullanılarak; ani ve gürültülü bir değişim olduğu anlaşılmaktadır. Arkasından gelen cümlede ise; Düşünme ve düşündüğünü ifade etme gücünü arttırmaya yöneliktir. İmla ve noktalama işaretleri gerekli yerlerde kullanılmıştır. Böylece çocukların okuduklarını anlamaları kolaylaşmıştır.
Arka Bahçedeki Kazı adlı kitap, görsel ve biçimsel özellikleri bakımından 24 maddede incelenmesi sonucunda 60 puan almıştır. Yeterlidir.
Arka Bahçedeki Kazı kitabının incelenmesi sonucunda, “Kitabın dış tasarımı çocukların ilgisini çekecek niteliktedir (Herman , 2019).” maddesine uygun olduğu görülmektedir. Ön dış kapakta; uyumlu ve canlı renkler ile konuya ısınmayı sağlayan güzel bir resim yapılmıştır. Arka dış kapakta ise çocuğun merak duygusunu uyandıracak cümleler ile ebeveyn ve çocuk için kitabı alacak yetişkinlere yönelik olarak; kitabın çocukta sağlayacağı kazanımlara yer verilmiştir.
İncelenen kitap “Kitabın kapağında hangi yaş düzeyine uygun olduğu belirtilmiştir.” maddesine uygundur. Ön dış kapakta, kitabın 6+ yaş için uygun olduğu belirtilmiştir.
Arka Bahçedeki Kazı kitabının incelenmesinde “Kitap kapağındaki resimler, görseller metinde işlenen konu, olay veya karakterlerle ilgilidir.” maddesi ile uyum içindedir. Kitap kapağındaki resimde bir bahçede kazı yapan iki çocuk ve onlara izleyen tarih öncesi hayvanlarının çizimleri var. Ama tarih öncesi hayvanlar, şu an canlı olmadıkları için soluk renkle çizilmişler.
Kitap üzerinde yapılan incelemede “Kitabın kapağı [karton, mukavva, bez veya selefon gibi] dayanıklı malzemeden yapılmıştır.” maddesi ile uyumludur. Kitap kapağı kolay yırtılmayacak şekilde selefon kaplamadır.
Kitap üzerinde yapılan incelemede, “Kapağın dokusu; üzerindeki yazı, çizgi ve resimleri net biçimde göstermektedir.” maddesi açıkça görülebilir. Selefon kaplama olduğu için; resimler daha parlak, güzel ve canlı görünmektedir.
Kitap üzerinde yapılan incelemede “Kitabın kapağı kolayca açılabilmekte, desteksiz durabilmekte ve kitabın sayfaları kolay çevrilebilmektedir.” maddesinin gerçekleştiği görülebilir.
İncelenen kitapta, “Kitap, hacim ve kalınlık bakımından çocuğun kolay taşıyabileceği boyuttadır.” maddesine uygundur. Kitap 32 sayfadır. 23 cm yükseklik ve 17 cm en ile çocuğun kolay taşıyabileceği boyuttadır.
İncelemesi yapılan Arka Bahçedeki Kazı kitabında, “Kitabın cildi sağlam, dayanıklı ve sayfalar dağılmamaktadır.” maddesi ile kitabın çocuk kullanımına uygunluğu görülmektedir.
Kitap üzerinde yapılan incelemede “Kullanılan kağıdın dokusu sağlam, sayfalar silinebilecek niteliktedir.” maddesi ile örtüştüğü görülmektedir. Kitap çocuk kullanımına uygun, sağlam ve silinebilir özelliktedir.
İncelenen kitabın geneline bakıldığında “Kullanılan kağıt gözü yormayan matlıkta, renkleri soldurmayan, mürekkebi dağıtmayan niteliktedir.” maddesine uygundur.
TÜBİTAK tarafından yayınlanan Arka Bahçedeki Kazı kitabının incelenmesi sonucunda; “Kağıdın zemini ile yazının rengi birbiriyle zıtlık oluşturacak şekilde tasarlanmıştır.” maddesine uygun olduğu görülmektedir. Yazılar siyah renklidir. Kağıdın zemini ise genelde beyaz renklidir. Beyaz renkli olmayan resimli sayfalarda ise; yazı ile zıtlık oluşturacak canlı renklerdedir.
Kitabın incelenmesi neticesinde, “Kullanılan kağıt, resimlerin anlaşılmasını sağlamaktadır.” maddesine uygun olduğu görülmektedir. Resimler parlak renklidir, renkleri dağıtmayan ve kolay yıpranmayacak bir kağıda basılmıştır.
Kitabın incelenmesinde, “Başlıklar ve vurgulanması gereken sözcükler koyu renkte, metin orta koyulukta değildir.” maddesi uyumlu değildir. Bunu yerine (Herman , 2019, s. 14-15-17-23-2-29) bilgilendirme kutucukları kullanılmıştır. Kitabın incelenmesi “Dank” (Herman , 2019, s. 7) sözcüğünü vurgulamak için italik yazılmıştır.
İncelenen kitabın geneline bakıldığında, “Metin ve resimler sayfa üzerinde birbirine uygun konumlandırılmış, kitap kolay okunabilmektedir.” maddesini kapsamaktadır. Sayfalarda çoğunlukla resme yer verilmiş, yazı daha az alanı kapsamıştır.
İncelemesi yapılan Arka Bahçedeki Kazı kitabı, “Sayfaların kenar boşlukları en az 2 cm. ve satır aralıklarındaki boşluklar en az 1.25 satır olarak ayarlanmıştır.” maddesi ile uyumlu değildir. Yazının başladığı nokta ile sayfanın dış yüzeyleri arasındaki kenar boşlukları; 2-3 cm aralığında değişmektedir. Satır aralıklarındaki boşluklar 0,5 cm’dir.
Kitabın incelenmesi neticesinde, “Paragraflar ve bölümler arasında uygun (1.5-2cm) boşluklar bırakılmıştır” maddesinin bu kitap için bir karşılığı yoktur. Her sayfa kendi içinde bir paragraf sayılabilecek şekilde ayarlandığı için; böyle bir düzenlemeye gerek kalmamıştır.
İncelemesi yapılan Arka Bahçedeki Kazı kitabında, “Cümle uzunlukları [2-7 yaş düzeyi için 3-5 sözcük [20-30 karakter], (“1-3sınıf” için 6 sözcük [35-40 karakter], “4-5 sınıf” için en fazla 10 sözcük [60-70 karakter] çocuğun yaş düzeyine uygundur” maddesine uymamıştır. Kitap 6+ yaş grubuna uygun olarak işaretlenmiştir ama s.23’teki “savaşmak için diye… (Herman , 2019, s. 23)” başlayan konuşma 17 kelimeden oluşmaktadır. Bu özelliği ile 6 yaş grubunu dahil olmamalıdır.
İncelenen kitapta, “Kitaptaki satır uzunlukları [1-5.sınıflar için 7-8 cm. daha üst sınıflar için 9-11cm] çocukların gelişim düzeyine uygundur.” maddesi ile uyumlu olması beklenirken; Arka Bahçedeki Kazı kitabında, yerine göre 11 cm’ye kadar uzamıştır.
İncelenen kitapta, “Yazı karakterleri çocukların [6 yaş öğrenciler için 24-30; 7-9 yaş öğrenciler için 16-18; 9-12 yaş ve üstü öğrenciler için 10-12 punto] gelişim düzeyine uygundur.” maddesine uyumlu değildir. Yazı 16 puntodur. Bazı sayfalarda bilgi balonlarının 10 punto ile yazılmışları vardır. Kitap 6+ yaş grubuna hitap etmesi gerekirken; bu özelliği ile daha çok 7-9 + yaş gibi görünmektedir.
Kitabın incelenmesi neticesinde, “Resimler, çocuğun sanatsal gelişim özelliklerini [2-9 yaş için parlak renkler ve esnek çizgiler; 9-12 yaş için gerçeğine yakın resimler] destekleyici niteliktedir.” özelliğine uymamaktadır. Kitap 6+ yaş içindir. Daha çok mat renkler kullanılmıştır. Çizimler ise gerçeğine yakın resimlerdir. Bu özelliği ile 9-12 yaş aralığına daha uygundur.
Kitap üzerinde yapılan incelemede, “Resimler çocukların hayal gücünü ve yaratıcılıklarını harekete geçirecek niteliktedir.” maddesinin gerçekleştiği görülmektedir. (Herman , 2019, s. 29) da havuzdan su içen mamutların resmedilmesi, çocukların mamutları hayal etmesine kolaylık sağlamaktadır.
Kitap üzerinde yapılan incelemede “Kitaptaki resimler farklı konu, inanış ve medeniyetlere hitap eder niteliktedir.” maddesini karşılayan bir ifade şekline rastlanmamıştır. Araştırmacı, problemlere bilimsel yaklaşmayı benimseyen bir görüşle yazılmıştır. Farklı konu, inanış ve medeniyetlere yönelik hitap şekli yoktur.
Arka Bahçedeki Kazı kitabının incelenmesinde “Kitaplarda kullanılan görseller konuyu açıklayıcı, tamamlayıcı niteliktedir.” maddesi ile uygunluğu görülmektedir. Ayhan’ın dinozorların ilgisini (Herman , 2019, s. 3-4-6-22-28-) , resimlerden görülebilir.
İncelenen kitapta, “Kitaptaki resim-metin oranı [2-7 yaş için kitabın 1/4’ü yazı, 3/4’ü resim, 7-9 yaş için 2/4’ü yazı, 2/4’ü resim, 9-12 yaş ve üstü için 3/4’ü yazı, 1/4’ü resim] yaş düzeylerine uygundur.” maddesi ile uyumludur. Kitap sayfalarına göre farklılıklar gösterse de genelde; 6+ yaş için gerekli olan “2-7 yaş için kitabın 1/4’ü yazı, 3/4’ü resim” kuralına uymaktadır.
Arka Bahçedeki Kazı adlı kitap, İçerik Özellikleri bakımından 21 madde üzerinden incelenmiş, 60 puan almış ve yeterli olarak değerlendirilmiştir.
Arka Bahçedeki Kazı kitabının incelenmesinde “Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun [2–7 yaş için masal; 9–12 yaş için öykü] bir edebi tür işlenmiştir.” maddesi ile tam örtüşmemektedir. Kitap 6+ yaş olduğu için masal olması beklenirken; hikaye için ise, en az 9 yaş olması gerekmektedir. Bu özelliğe uymadığı görülmektedir.
Kitabın incelenmesi neticesinde “Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun [6–9 yaş için aile, insan, doğa ve hayvan sevgisi; 9–12 yaş için sevgi, tarih-kahramanlık, macera, fantastik] konu işlenmiştir.” maddesinin geçerli olduğu görülmektedir. 6+ yaş aralığına hitap ettiği için; doğa ve hayvan sevgisini ele alan, dinozorlar konusu işlenmiştir.
İncelenen kitapta, “Kitapta ele alınan konu ve olay örüntüsü yaş grubuna uygundur.” maddesi ile tam uyumludur. Kitap 6+ olarak işaretlenmiştir ve 6 + yaş üstü çocukların seviyelerine uygundur.
TÜBİTAK tarafından yayınlanan Arka Bahçedeki Kazı kitabının incelenmesi sonucunda; “Hikayedeki karakterlerin fiziksel ve ruhsal özellikleri anlaşılabilir şekilde sunulmuştur.” maddesi ile uyumludur. Ayhan dinozorlara karşı merak duygusu içindedir (Herman , 2019, s. 3). Bilimsel yaklaşımı benimsemiştir (Herman , 2019, s. 3). Bulduğu kemiği doğru değerlendirebilmek için, önce ölçüyor (Herman , 2019, s. 11), sonra müzeye götürüyor (Herman , 2019, s. 12). Kübra istediği şeyler için (burada havuzdan bahsedilmektedir (Herman , 2019, s. 6).), yapılması gereken çalışmayı yapmaktan kaçınmıyor. Resimlerden de Ayhan’ın küçük kardeş; Kübra’nın ise abla olduğu belirgin görülebilmektedir (Herman , 2019). Sağlıklı, meraklı, neşeli ve zinde bir görüntüleri var. Anne ve baba ise aile içi iletişimde birbirlerine uyumlu, destek ve yardımlaşma içindedirler (Herman , 2019). Birlikte çalışıp, birlikte eğlenebiliyorlar. Bulaşık yıkarken birlikte (Herman , 2019, s. 5), havuz başında güneşlenirken (Herman , 2019, s. 28) birlikteler.
Kitabın incelenmesi neticesinde, “Kitapta ele alınan olaylar sebep-sonuç ilişkisi bağlamında anlatılmaktadır. (Herman , 2019)” maddesinin metinde uygulandığı görülmektedir. Olaylar bahçede bir havuz kazılması ile başlar, dinozor kemiğinin bulunması ile durum, bilimsel bir kazıya dönüşür. Kazının bitmesi ile çukur kalan yere, havuz yapılır. Olaylar böylece sebep- sonuç ilişkisi ile bağlanmış olur.
Kitap üzerinde yapılan incelemede, “Kitapta ele alınan olaylar tutarlı bir şekilde sıralanmıştır.” maddesine uyumludur. Olaylar neden- sonuç, öncelik- sonralık ilişkisi içinde, birbiri ile bağlantılı şekilde anlatılmıştır.
Kitabın yapılan incelemesinde, “Kitapta din, dil ve cinsiyet ayrımcılığı ile ilgili ön yargılara yer verilmemiştir.” maddesi ile tam uyumludur. Metnin tamamında bu konularla ilgili hiçbir söz, yazı ve ima geçmemektedir.
Arka Bahçedeki Kazı kitabının incelenmesinde “Kitapta sevgi, saygı, hoşgörü, dürüstlük, çalışkanlık, doğruluk gibi evrensel ve ahlaki değerlere yer verilmiştir.” maddesine uygundur. Kitapta aile sevgisi, tarih merak ve sevgisi ve doğa gibi sevgiler, istekler için çalışmak gibi değerlere değinilmiştir.
İncelemesi yapılan kitapta, “Kitapta ele alınan konular, Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarına uygundur.” Türk Milli Eğitiminin genel amaçları (https://mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=1739&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5, 2023) 2. ve maddesinde geçen (MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU, 2023) “Beden, zihin, ahlâk, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek; (https://mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=1739&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5, 2023)3. maddesi nde geçen: İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak;” maddelerine uygundur.
Kitabın incelenmesi sonucunda, “Kitapta ele alınan konular, çocuğun soyut düşünmesine imkân vermektedir.” maddesi ile uyumludur. Ayhan’ın bulduğu kemiklerin dinozor kemiği olabileceğini düşünmesi (Herman , 2019, s. 10) ve yüzme havuzunda mamutları hayal etmesi (Herman , 2019, s. 29) buna örnek verilebilir.
İncelemesi yapılan Arka Bahçedeki Kazı kitabında, “Kitapta ele alınan konular, çocuğun hayal kurmasına imkân vermektedir.” maddesi kitapta yer bulmuştur. Ayhan’ın yüzme havuzunda mamutları hayal etmesi (Herman , 2019, s. 29) buna örnek verilebilir.
İncelenen kitap, “Ana fikir, yanlış anlaşılmalara mahal vermeyecek veya okuru ikilemde bırakmayacak açıklıkta verilmiştir.” maddesi ile tam örtüşmektedir. Kitabın ana fikri, “Bir çocuğun gerçek hayatta karşılaşabileceği sorunları çözmek için; bilim insanı gibi düşünüp, ölçüm yapabilme becerisini geliştirmek. Gerekli ölçüm aletlerini kullanabilme becerisi kazanmasını sağlamak.” olarak tespit edilmiştir. Ayhan ve ablası Kübra hikayede bir bilim insanı gibi düşünüp, gerekli ölçüm aletlerini kullanmaktadırlar.
Kitap üzerinde yapılan incelemede “Metnin kurgusunda çatışmalar okuyucuda merak ve keşif duygusu uyandırmaktadır.” maddesi metin içinde tekrarlanarak, sonuca kadar gitmektedir. “Arka bahçede havuz yapmak için yapılan kazıda çıkan kemik; ne kemiğidir? Öğrenmek için ölçüm yapılır, arkasından kemik müzeye götürülür. Kemik dinozor kemiğidir. Peki şimdi ne olacaktır?” gibi zihinde oluşacak sorular ile çatışma ve merak, keşif duyguları oluşturulmuştur.
İncelenen kitapta, “Kitapta farklı kültürlerden insanlara, kahramanlara yer verilmiştir.” maddesi karşılık bulmaktadır. Çok fazla yaygın olmayan müzeciler, bilim insanları ve tabii ki mamutlar.
Arka Bahçedeki Kazı kitabının incelenmesinde “Karakterlerin güçlü ve zayıf yönleri görülebilmektedir.” maddesi uyum içindedir. Ayhan’ın sürekli dinozorlarla ilgili kitap okuması (Herman , 2019, s. 3) bize; okumanın ve araştırmanın ve öğrendiği yeni bilginin peşinden gitmesi (yani bulduğu kemiğin büyüklüğü sebebi ve dinozor kemiği olabileceği tahmini ile müzeye gitmesi (Herman , 2019, s. 12)) Ayhan’ın güçlü yönüdür.
İncelenen eserde, “Eserde sıra dışı karakterler de işlenmiştir.” Maddesi ile uyumluluk görülmektedir. Hayali Mamutlara değinilmiştir.
Kitapta yapılan inceleme neticesinde, “Karakterlerin davranışları, yaş ve gelişimleri ile uyumludur.” maddesi ile örtüşmemektedir. Çizimlere bakıldığında Kübra 10; Ayhan ise 8 yaşında gibi durmaktadır. Genel olarak topluma bakıldığında, karakterlerin bu davranış şekilleri; bu yaşlardaki çocukların yapmayacağı şeyler gibi düşünülebilir. Ama amaç bilimsel merak duygusunu arttırmak ise; bu durum küçükleri teşvik etmek için kullanılabilir.
Kitabın incelenmesi neticesinde, “Kahramanlar, okuyucu üzerinde olumlu etki bırakmaktadır.” maddesi ile uyumludur. Çocuklara bilimsel merak duygusunu, bunun için uğraşmayı teşvik etmektedir.
İncelenen kitapta “Karakterler, farklı anlatım teknikleri ile [düz anlatımla, diyalogların içinde, başkalarının düşünceleri ile kendi düşüncesi ile olayların içinde, resimlerdeki çizimlerle] okuyucuya tanıtılmaktadır” maddesi ile örtüşmektedir. Örn.: s.3’te Ayhan’ın dinozorlarla ilgili kitap okumayı sevdiğini ama ablası Kübra’nın yüzmeyi sevdiğini anlıyoruz (Herman , 2019, s. 3-30). Kitap sonunda artık yapılmış olan havuzda, Kübra yüzerken, Ayhan havuzdan su içen dinozorları hayal ediyor (Herman , 2019, s. 28-29). Ayrıca çocukların buldukları kemiği müzeye incelenmesi için götürmelerinden; meraklı, araştırmacı ve bilimsel düşünmeye önem verdiklerini anlayabiliyoruz (Herman , 2019, s. 12-13-14-15-16-17-20). İlk kez gördüğümüz anne ve babanın çizimlerinden birbiri ile uyumlu, iş birliği içinde, mutlu bütünleşmiş bir küçük aile yapısı görülmektedir (Herman , 2019, s. 5). Babanın tüm çizimlerde (Herman , 2019, s. 5-21-27-28) gülümsemesi; güler yüzlü ve olumlu bir baba figürü oluşturmaktadır. Anne (Herman , 2019, s. 5-21) ise daha şaşkın bir bakışla görülürken; (Herman , 2019, s. 26-27-28) mutlu görünmektedir. Ayhan bütün hikaye boyunca ilk başlarda (dış kapaktaki resim dahil) daima dinozorlu bir tişört giyerken, kitabın sonunda; havuzda (Herman , 2019, s. 28-31) dinozorlu bir şort giydiğini görmekteyiz. Bu durum; Ayhan’ın dinozor merak ve sevgisine işaret etmektedir.
İncelenen eserde, “Eserde mekân belirtilmiştir.” maddesi uygulanmıştır. Ev içi ve evin arka bahçesi mekân olarak belirtilmiştir.
Kitabın incelenmesi neticesinde “Kitabın adı ile içeriği uyumludur.” maddesi birebir örtüşmektedir. Kitabın içeriğinde arka bahçede yapılan bir kazıdan bahsedilmektedir. Kitabın adı ise “Arka Bahçedeki Kazı”dır.
KİTABIN SONUÇLARI
Kitabın Puanlanması: Kitap inceleme sonucunda yeterli görülen maddeye; en yüksek not 3 ile yeterli, 2 ile kısmen yeterli, 1 ile yetersiz olarak puan verilmiştir. Her bir maddeye; 1ila 3 arasında uygun görülen puanlar verilmiştir. Yeterlidir.
Kitabın incelenme Sonucu: Kitap dil ve anlatım; görsel özellikler ve içerik özellikleri bakımından incelenmesi sonucu toplam 151 Puan almıştır
Dil ve Anlatım Özelliklerinin İncelenmesi Sonucu: Arka bahçedeki kazı kitabı dil ve anlatım özellikleri bakımından, 11 maddede incelenmiş ve 31 puan alarak yeterli bulunmuştur.
Metnin geneline bakıldığında, metnin söz varlığı, çocukların bilişsel ve duyuşsal gelişim düzeyine uygundur.
“Türkçede kullanımı yaygınlaşmamış yabancı sözcüklere örnek olarak Fransızcadan gelen “mamut” kelimesi ile s.14’ te örnek verilmiştir. Bu örnek ile 1 puan almıştır. “Metinde işlenen zaman doğrusal ilerlemekte çocuğun kronolojik zaman algısına (dün-bugün-yarın) uymaktadır.” maddesi 3 puan almıştır. Kitap çocukların yüzme havuzu inşa etmek için, bahçeyi kazmaları ile başlıyor. Kazı esnasında buldukları kemiği müzeye götürüp göstermeleri ile müzeden araştırma yapmak için geliyorlar. Kazı ekibi arka bahçede, bütün bir mamut iskeleti buluyorlar. Kazı nedeniyle oluşan çukura havuz yapılması ile hikaye bitiyor. Olayların tümü hayatın kronolojik akışına uygundur. Mizah ögesi vardır. Kitap 6+ yaş grubu olarak işaretlenmiştir. Kitapta “Çocuğun gelişim düzeyine uygun [2–7 yaş için masal; 9–12 yaş için öykü] bir edebi tür işlenmiştir” şıkkına uygunluk tam gerçekleşmemiştir. 6 Yaş için masal olması gerekirken; kitap bir hikayedir. 6+ olması ile kısmen yeterlidir.
Kitabın Görsel ve Biçimsel Özellikleri Bakımından İncelenmesi Sonucu: Kitap görsel ve biçimsel özellikleri bakımından 24 maddede incelenmesi sonucunda 60 puan almış ve yeterli görülmüştür.
Olumsuz yönlerinden bazıları şunlardır: Kitap 6+ yaş için olduğu dış kapakta yazsa da; “Cümle uzunlukları [2-7 yaş düzeyi için 3-5 sözcük [2 Kitaptaki satır uzunlukları [1-5. sınıflar için 7-8 cm. daha üst sınıflar için 9-11cm] çocukların gelişim düzeyine uygun olması beklenirken; Arka Bahçedeki Kazı kitabında, yerine göre 11cm’ye kadar uzamıştır. 0-30 karakter], (“1-3sınıf” için 6 sözcük [35-40 karakter], “4-5 sınıf” için en fazla 10 sözcük [60-70 karakter] çocuğun yaş düzeyine uygundur” maddesine uymamıştır. s.23’teki “savaşmak için diye…” başlayan konuşma 17 kelimeden oluşmaktadır. Bu özelliği ile 6 yaş grubunu dahil olmamalıdır. Kitaptaki satır uzunlukları [1-5. sınıflar için 7-8 cm. daha üst sınıflar için 9-11cm] çocukların gelişim düzeyine uygun olması beklenirken; Arka Bahçedeki Kazı kitabında, yerine göre 11 cm’ye kadar uzamıştır. Kitaptaki satır uzunlukları [1-5. sınıflar için 7-8 cm. daha üst sınıflar için 9-11cm] çocukların gelişim düzeyine uygun olması beklenirken; Arka Bahçedeki Kazı kitabında, yerine göre 11 cm’ye kadar uzamıştır.
Arka Bahçedeki Kazı kitabı İçerik Özelliklerinin incelenmesi sonucu: Kitabın İçerik Özelliklerinin 21 maddede incelenmesi sonucu 60 puan almıştır. Yeterlidir.
Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun [2–7 yaş için masal; 9–12 yaş için öykü] bir edebi tür işlenmiştir. Kitap 6+ yaş olduğu için masal olması beklenirken; hikaye için ise; en az 9 yaş olması gerekmektedir. Hikayedeki karakterlerin fiziksel ve ruhsal özellikleri anlaşılabilir şekilde sunulmuştur. Ayhan dinozorlara karşı merak duygusu içindedir. Bilimsel yaklaşımı benimsemiştir. Bulduğu kemiği doğru değerlendirebilmek için, müzeye götürüyor. Kübra istediği şeyler için, yapılması gereken çalışmayı yapmaktan kaçınmıyor. Resimlerden de Ayhan’ın küçük kardeş; Kübra ise abla olduğu belirgin görülebilmektedir. Sağlıklı, meraklı, neşeli ve zinde bir görüntüleri var. Anne ve baba ise aile içi iletişimde birbirlerine uyumlu, destek ve yardımlaşma içindedirler. Birlikte çalışıp, birlikte eğlenebiliyorlar. Bulaşık yıkarken birlikte, havuz başında güneşlenirken birlikteler. Kitapta ele alınan konular, Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarına uygundur. Türk Milli Eğitiminin genel amaçları 2. ve maddesinde geçen “Beden, zihin, ahlâk, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek; 3. maddesinde geçen : İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak;” maddelerine uygundur.
Karakterler, farklı anlatım teknikleri ile [düz anlatımla, diyalogların içinde, başkalarının düşünceleri ile kendi düşüncesi ile olayların içinde, resimlerdeki çizimlerle] okuyucuya tanıtılmaktadır. Örn.: s.3’te Ayhan’ın dinozorlarla ilgili kitap okumayı sevdiği ama ablası Kübra’nın yüzmeyi sevdiği anlaşılmaktadır. Aynı konuyu s. 30 ‘da yine görüyoruz. Ayrıca s. 29 da artık yapılmış olan havuzda, Kübra yüzerken, Ayhan havuzdan su içen dinozorları hayal ediyor. Ayrıca çocukların buldukları kemiği müzeye incelenmesi için götürmelerinden; meraklı, araştırmacı ve bilimsel düşünmeye önem verdiklerini görebiliyoruz. İlk kez s.5’te gördüğümüz anne ve babanın çizimlerinden birbiri ile uyumlu, işbirliği içinde, mutlu bütünleşmiş bir küçük aile yapısı görülmektedir. Babanın tüm çizimlerde gülümsemesi; güler yüzlü ve olumlu bir baba figürü oluşturmaktadır. Anne ise s.5 ve s.21’de daha şaşkın bir bakışla görülürken; s. 26-27 ve 28’de mutlu görünmektedir. Hikayenin ilk sayfasında; Kübra’nın Ayhan’ın odasına girdiğini görmekteyiz. Odada masanın üzerinde dinozorlar ile ilgili kitaplar, içinde bir dinozor oyuncağı olan küçük bir küre, yine dinozorlu bir masa lambası, sandalyeye takılmış dinozor resimli bir şapka, yatağın üzerinde dinozor resimli bir tişört; komodinin üzerinde ve duvardaki raflarda dinozor oyuncakları, duvarda bir dinozor afişi ve tavandan sarkan, büyük bir uçan dinozor oyuncağı görülmektedir. Ayhan bütün hikaye boyunca ilk başlarda (dış kapaktaki resim dahil) daima dinozorlu bir tişört giyerken, kitabın sonunda; havuzda dinozorlu bir şort giydiğini görmekteyiz. Tüm bu veriler, Ayhan’ın dinozor merak ve sevgisine işaret etmektedir. Karakterlerin davranışları, yaş ve gelişimleri ile çok uyumlu değildir. Çizimlere bakıldığında Kübra 10; Ayhan ise 8 yaşında gibi durmaktadır. Genele bakıldığında karakterlerin bu davranış şekilleri; bu yaşlardaki çocukların yapmayacağı şeyler gibi düşünülebilir. Ama amaç bilimsel merak duygusunu arttırmak ise; bu durum küçük çocukları teşvik etmek için kullanılabilir.
1_) Öncelikle güzel bir hikaye ile konuya ısındırıyor. Sonra incelenen kitabın 32. sayfasında “Bilim İnsanı Gibi Düşünün” başlığı altında, bilim insanlarının nasıl düşündüğü hakkında kısa bir bilgi veriyor. Arkasından Ayhan’ın bilim adamı gibi düşünürken yaptıklarını hatırlatıyor. Bilimsel deney yapmaları için; bir öneri veriyor.
2_) Çocuğa fark ettirmeden; bilimsel yaklaşımı ve gerekli bilimsel becerileri öğrenmeye. teşvik ediyor.
3_) Kitap çocukları karşılaştığı sorunlara karşı; bilimsel beceriler kullanıp, bilimsel çözümler aramaya yönlendiriyor.
4_) Merak uyandıran bilimsel bir konuyu eğlenceli bir öykü olarak anlatıyor. Böylece okur bilimsel bir gerçek öğrendiğini fark etmeden; “Bilim zor ve sıkıcıdır.” duygusu yaşamadan, zorlanmadan öğreniyor.
5_) Bilimin; hayatın bir parçası olduğu fikrini çocuklara aşılamaya çalışılıyor.
6_) Çocukların fen derslerine merak ve sevgi ile yaklaşmasına hizmet ediyor. Bu konuda çocuklara bir deney yapmaları için bir deney öneriyor.
Bu özellikleri sebebi ile kitap okuyuculara, ebeveyn ve öğretmenlere tavsiye edilebilir.
Perihan Ürkmez
Yazar: Mert ARIK,
Çizer: Serdar TURALİ,
Yayıncı: TİMAŞ Yayınları, 1. Baskı Mayıs 2023
Ana fikir: Her oyun, bir hayalle başlar.
Yağmur KARACAN [1]
Mert Arık’ın Timaş Çocuk etiketiyle okurla buluşan üçüncü çocuk kitabı Çantamdan Fil Çıktı’da bir sabah öğretmen sınıfa elinde mavi bir çantayla sınıfa girer ve hayal et oyununu başlatır. 62 sayfadan oluşan ve içerisinde macera, oyun, hayal gücü ile örülü bir hikâye vadeden eser, dil ve anlatım özellikleri bakımından incelendiğinde 11 kriterden oluşan bu bölümden 74 puan alarak yeterli bulunmuştur.
Arık, 6-10 yaş grubunu hedef aldığı kitabında sade ve akıcı bir dil tercih ederek “Metinde, çocukların gelişim düzeyine uygun, günlük hayatta sık kullanılan açık ve anlaşılır sözcükler kullanılmıştır.” maddesini karşılamıştır. İlahi bakış açısıyla kaleme alınan hikâyede “Çocuklar, bu gördüğünüz mavi çanta, benim oyun çantam. Çocukken bu çantamı alır, içinden çıktığını düşündüğüm her şeyle saatlerce oyunlar oynardım.’’ (Arık, s. 6) gibi son derece anlaşılır ve ahenkli bir yazım dili hâkimdir. Çocuk kitapları kaleme alan yazarlardan dil bağlamındaki genel beklenti de çoğunlukla bu yöndedir. Diline hâkim, ana dili bilinci gelişmiş, duygu ve düşüncelerini doğru bir biçimde ifade edebilen bireyler yetiştirebilmek içini çocuğun ilk yıllarından başlayarak karşılaştığı çocuk kitaplarında, dilin titizlikle kullanılması zorunludur (Özkan & Yılmaz, 2001).
Çocuklar için kaleme alınan eserlerde ehemmiyet gösterilmesi gereken bir diğer husus da şüphesiz mizahtır. Mizah bir gruba aidiyet hissi geliştirme, var olan stresini azaltma ve negatif duyguları kabul edilebilen bir şekilde açıklama gibi faydaların (Johnson, 2010) yanı sıra, çocuk ve ergenlere de entelektüel, sosyal, duygusal ve fiziksel bir dizi fayda sağlamaktadır (McGhee, 2002). Çocuklar kitap okurken bir şeyler öğrendiği kadar, aynı oranda da gülmeli ve eğlenmelidir. Zira yapılan gözlemlerde de çocukların güldürü ögelerinin dozunda kullanıldığı eserleri daha çok sevdikleri, bu tarzda kitaplar kaleme alınan yazarların gelecek kitaplarını merakla ve hevesle bekledikleri gözlenmiştir. Arık, Çantamdan Fil Çıktı adlı eserinde mizahı başarıyla kurguya yedirerek “Kitapta mizah ve güldürü ögelerine yer verilmiştir.’’ kriterinden tam puan almıştır. Hikâyede öğrencilerin birbirinden farklı hayali karakterleri canlandırdığı sahnede Taci karakterinin bir fotokopi makinesine dönüşerek adını Tacikopi koyması ve akabinde söylediği şu sözler yetişkinlerin bile kıkırdamasına sebep olacak cinstendir: “Açılın bakaaaalım! Ben geliyorum. TACİKOPİ! Ben bir fotokopi makinesiyim. Taklit yeteneğim çok gelişmiştir. Hafızam çok iyidir. Her şeyi çok kolay ezberlerim. Evimizin hemen yakınlarında bulunan Küçük Ev Aletleri İlkokulu’na giderim. Öğretmenim bir Çamaşır Makinesi’dir. Sınıfımızda Ütü, Mutfak Robotu, Kahve Makinesi, Süpürge, Tost Makinesi ve daha birçok küçük ev aleti arkadaşım vardır. Benim en iyi arkadaşım Kahvenaz’dır. Kendisi bize ders sonlarında sütlü kahveler yapar. Afiyetle içeriz.’’ (Arık, s. 20)
Hikâyenin tamamen hayal üzerine kurulu olması, karakterlerin çantanın içinden canlı yahut cansız envaiçeşit obje çıkarması, çıkardıkları bu objelere gerçek hayatta karşılaşılması pek de mümkün olmayan özellikler yüklemeleri okurun zihnini ve hayal gücünü harekete geçirmektedir. Çocukların düşünce dinamikleri biz yetişkinlerden ayrışmaktadır. Yetişkin dünyasında kesinkes çizgilerle çerçevelenmiş şeyler, çocuk dünyasında sorgulanabilir ve her zaman değişime, dönüşüme açık vaziyettedir. Örneğin yetişkinler bir çiçeğin dikenlerinin ellerine batacağını ve kanatacağını bilir. Fakat çocuklar, bu kitapta olduğu gibi hayal dünyalarında bu dikenlerin onları gıdıklayabileceğine ihtimal vermekte beis görmemekteler. Bu noktada Çantadan Fil Çıktı adlı eser, “Anlatımda kullanılan betimlemeler metinde işlenen olayın ve durumun zihinde canlanmasına katkıda bulunmaktadır.’’ maddesi bağlamında yeterlidir. Mete karakterinin“Ben KOCAMAAAAAAN bir balinaya benzerim. Kıpkırmızı bir rengim ve bir boynuzum vardır. Gözlerimin rengi her gün değişir. Bazen mor, bazen turuncu olur. Canım nasıl isterse dünyayı o renkte görürüm. Bu da benim en büyük keyfim işte! Gözlerim o kadar iyi görür ki ÇOOOOK uzaklardaki bir sineğin kanat çırpışını bile görebilirim. 29 sayısını, renkli taşları ve marul salatasını çok severim. Ailemle birlikte küçük bir gölette huzur içinde yaşarım.’’ (Arık, s. 18) şeklindeki tarifi bu maddeye güzel bir örnektir.
2023 yılının mayıs ayında ilk baskısını Timaş Çocuk etiketiyle yapan Çantamdan Fil Çıktı adlı eserin resimlemesi Serdar Turali’ye aittir. Çocuk dünyasında görselliğin yadsınamaz bir önemi vardır. “Her çizim, her boyama, hikâyeye başka bir imaj, yeni bir boyut katar. Sanatçı/ressam, öykü ile öyle bir içtenlikli ilişki kurar ki, çocuk, kendisini masaldaki karakterlerle, mekânlarla, sahnelerle özdeşleştirerek ona katılır” (Klemin, 1966, s. 16).
Çocuklar bir kitabı ellerine aldıklarında öncelikle kapağının ilgi çekiciliğine odaklanırlar. Ardından bunu kitabın içinde yer alan resimler takip eder. “Resim, kolay bir anlatım aracı olması nedeniyle sınırlı sözcük bilgisine sahip bir çocuk için, kendisiyle dış dünya arasında iletişimi sağlayan bir araçtır” (Yavuzer, 2001, s. 13-14).
Görsel ve biçimsel özellikler bağlamında 24 kriterce incelenen kitap, 71 puan alarak yeterli görülmüştür. Kapağında bizi hikâyede büyük bir öneme sahip mavi çanta, onun içinden fırlamış kocaman bir fil ve çocuklar karşılamaktadır. Renkler, kullanılan fontlar son derece ahenk içerisindedir. “Kitap kapağındaki resimler, görseller metinde işlenen konu, olay veya karakterlerle ilgilidir.’’ maddesi ile “Kitabın dış tasarımı çocukların ilgisini çekecek niteliktedir.’’ maddesi gereğince Çantamdan Fil Çıktı adlı eser tam not almıştır.
Çocuk edebiyatında yalınlık ilkelerinden biri de görselliktir. Görsellik, öncelikle metnin, farklı bir sanat dalı (resim sanatı) ile zenginleştirilmesi, somutlaştırılması, pedagojik anlamda çocuğun algı düzeyine uygun hale getirilmesi anlamına gelir (Taşdelen, 2016). Söz konusu eserde yer alan çizimler “Resimler çocukların hayal gücünü ve yaratıcılıklarını harekete geçirecek niteliktedir.’’ kriteri gereğince yeterlidir. Kitap baştan sona cıvıl cıvıl bir tasarıma sahiptir. Hikâyeyle birebir örtüşen çizimlerle zenginleştirilmiş ve böylelikle hem karakterlerin hem de olayların okur zihninde canlandırılması kolaylaştırılmıştır.
12,5×19,5 ölçülerine sahip olan kitap, “Hacim ve kalınlık bakımından çocuğun taşıyabileceği niteliktedir.’’ kriterini karşılamakta olup cildi sağlam, dayanıklı ve sayfalar dağılmayacak özelliktedir.
Mert Arık tarafından kaleme alınan Çantamdan Fil Çıktı adlı eser hikâye edici kitap kategorisinde 21 kriter bağlamında incelenmiş ve bu bölümden 36 puan alarak yeterli görülmüştür. Kitapta ele alınan konuların Milli Eğitim Bakanlığı’nın genel amaçlarına uygun olduğu tespit edilmiştir.
6-10 yaş aralığını hedef alan eserin “Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun konu işlenmiştir.’’ maddesi bağlamında yeterli olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu yaş aralığı çocuğun evden (yahut ev-kreş ikilisinden) ibaret olan hayatına artık okulun dâhil olduğu ve bir müddet sonra okulun başrole evirildiği bir dönemi kapsamaktadır. Hikâyenin okul ortamında başlaması ve bu bağlamda gelişmesi, okulun bol bol hayal kurulan, öğretmenle ve diğer öğrencilerle gülünen, eğlenilen bir mekân olarak okura sunulması takdire şayandır. Kitabın henüz başlarında yer alan şu satırlar “Öğretmen çocukların söylediği cevapları tahtaya yazdı, sonra da sınıfın en arkasına gitti. Ellerini bir dürbün gibi yapıp gözlerine götürdü. Çocukların hayal kurmasını bekliyordu.’’ (Arık, s. 8) öğretmenleri de öğrencileri hayal kurmaya teşvik etme noktasında muhakkak harekete geçirecektir.
Arık, eserinde karakterlere neredeyse her sayfada yeni bir hayal kurdurarak esasında okura yeni ve rengârenk bir evren sunmaktadır. Böylelikle “Kitapta ele alınan konular, çocuğun hayal kurmasına imkân vermektedir.’’ kriteri karşılanmakta ve okura sıradan (bomboş) bir çantayla saatlerce nasıl hiç sıkılmadan oyun oynayabileceği öğretilmektedir. Mete karakterinin “İstersem şimdi Satürn gezegeninde bir hastaneye gidip orada da tedavi olabilirim. Hayal etsenize; gezegenler arası yolculuk… Oyun oynamak muhteşem bir şey yahu!’’ (Arık, s. 38) sözleri bu çerçevede son derece anlamlı ve günümüz dünyasında bir o kadar da kıymetlidir. Zira teknoloji çağının tam da ortasına doğan çocuklarımız ne yazıktır ki günden güne bu oyun kültüründen uzaklaşmaktadır.
Hikâyede yer alan karakterler tam da o yaş grubunun konuşacağı bir üslupta konuşmakta ve tam da o yaş grubunun takılacağı detaylara takılıp o bağlamda sorular sormakta; içerik özelliklerinde yer alan “Karakterlerin davranışları, yaş ve gelişimleri ile uyumludur.’’ maddesinin karşılandığı tespit edilmektedir. İnci karakterinin kendisini arkadaşlarına bir çiçek olarak tanıttığı satırlarda geçen şu diyalog bu açıdan güzel bir örnektir:
-Benim de çantamdan İncinaz çiçeği çıktı, dedi.
Taci:
-İncinaz çiçeği mi? Böyle bir çiçeği ilk kez duyuyorum. Gerçek dünyada İncinaz çiçeği var mı, diye sordu.
İnci cevapladı:
-Bana sorarsan İncinaz çiçekleri vardır. Nereden mi biliyorum? Çünkü ben bir İncinaz çiçeğiyim. (Arık, s. 16)
Sonuç
Mert Arık’ın kaleme aldığı, Serdar Turali’nin resimlediği ve 2023’ün mayıs ayında Timaş Yayınları’ndan Timaş Çocuk etiketiyle ilk baskısını yapıp okurla buluşan Çantamdan Fil Çıktı adlı eser, dil ve anlatım özellikleri bağlamında 11 kriter üzerinden değerlendirilmiş ve 74 sayısal değer alarak yeterli görülmüştür.
Kitap, görsel özellikler bakımından 71 sayısal değer almış ve kısmen yeterli olarak değerlendirilmiştir. Çantamdan Fil Çıktı adlı kitabın “Kitabın kapağında hangi yaş düzeyine uygun olduğu belirtilmiştir.’’ maddesine uymadığı görülmüştür. Her ne kadar kitabın iç kapağında 6-10 Yaş ibaresine yer verilmiş olsa da çoğu veli kitap fuarlarında veyahut muhtelif kitap mağazalarında alışveriş esnasında alacakları kitapların üzerinde bu ibareyi aramaktadır.
İçerik özellikleri bakımından hikâye edici kitap kategorisinde incelenen eserin bu bağlamda 36 puan aldığı ve bu kategoride bulunan 21 kriterin tamamını karşıladığı belirlenmiştir.
Arık’ın minik okurlarını bolca hayal kurmaya teşvik ettiği bu güzel eseri yine Arık’ın şu cümleleri özetler niteliktedir: “Hayal gücü, çok zengin bir hazine sandığıdır. Onun içinde, bakmasını bilenlerin görebileceği çok değerli şeyler gizlidir. Her şey bir hayalle başlar. Arabalar, bilgisayarlar, uçaklar… Bunların hepsi bir zamanlar sadece bir hayaldi. İnsanlar önce hayal etti. Sonra o hayaller gerçek oldu. Her oyun da bir hayalle başlar. Hayal kurduğumuzda oyun oynamaya başlarız.’’
Ömer Seyfettin Seçme Hikayeler-Diyet, Ömer Seyfettin, Derleyen Çınar Özkan, Kapak Tasarım Emir Tali, Kamer Yayınları, İstanbul 2018, İSBN: 9786058129238
Teslime Gülsen Nurdoğan [1]
Anafikri: İyi bir insan karakteri nasıl olmalıdır? İşinin ehli olmak, vatansever olmak, iyiliksever olmak, konuşması az sükutu çok olmak, dürüst olmak, onurlu şerefli bir insan olmak duygulu ve sanatçı ruhlu olmak.
Kitap bu başlık altında 11 madde üzerinden 30 puan almıştır ve yeterli olarak değerlendirilmiştir.
Diyet adlı kitabın “Metinde çocukların gelişim düzeyine uygun günlük hayatta sık kullanılan açık ve anlaşılır sözcükler kullanılmıştır.” maddesine kısmen uyulduğu tespit edilmiş ve kısmen yeterli olarak değerlendirilmiştir. Metinde bugün itibariyle anlaşılması zor sözcükler de kullanılmıştır. “Uzun boylu, iri pençeli, kalın pazulu, geniş omuzlu bir pehlivandı.” , “Hatta İstanbul’da bile yeniçeriler, satın alacakları kamaların, saldırmaların, yatağanların üstünde ‘Ali Usta’nın işi’ damgasını arıyorlardı.” , “O, çeliğe çifte su verme sanatını biliyordu.” , “Yenlerini indirdi. Saltasını omzuna attı.” , “Musandıradan atladı.” cümlelerinde günlük dilde kullanılmayan bu sözcükler, (saldırma, yatağan, çeliğe çifte su verme sanatı gibi) metin içinde açıklanmamıştır fakat cümlenin bağlamından çıkartılabilmektedir. Geriye kalan diğer kelimeler de sözlük yardımıyla bulunabilmektedir.
İncelenen kitabın “Metinde mizah ve güldürü ögelerine yer verilmiştir.” maddesine uygun olmadığı tespit edilmiş ve yetersiz olarak değerlendirilmiştir. Mizah ve güldürü ögesi çocuk kitaplarında okunurluğu artırmak, konuya derinlik katmak açısından önem arzetmektedir. Kitabın bu yönünün geliştirilmesi gerekmektedir.
Kitabın “Metnin söz varlığı çocukların bilişsel ve duyuşsal söz varlığına uygundur.” maddesine uygun olduğu görülmüş olup yeterli olarak değerlendirilmiştir. Metinde geçen “Çifte su vermek sanatının yalnız ona özgü bir sırrı vardır.” cümlesinde işinin ehli olup yeni bir şey icat etmek fikri verilmeye çalışılmıştır. “Kılıçtan, demirden, çelikten, ateşten başka söz bilmez, pazarlığa girişmez, müşterileri ne verirse alırdı.” cümlesinde işini ve sanatını aşkla yaptığı, sanatına çok değer verdiği düşüncesi hissettirilmeye çalışılmıştır.
“Siyah şahane gözlerinin mağrur bakışından, soylu davranışlarından, gururlu suskunluğundan, düzgün sözlerinden onun öyle sıradan bir adam olmadığı belliydi…” cümlesiyle asalet duygusu verilmeye çalışılmıştır. Hikaye kahramanı Koca Ali’nin işinin ehli olmasının yanı sıra yüksek bir ruha da sahip olduğu betimlenmiştir. Duygusal, ince düşünceli bir insan olduğu metindeki şu cümle ile anlatılmaya çalışılmıştır. “Anlamını çıkaramadığı bir dilin gizemli uyumu durgun kanını sular altında saklı derin bir su çevrintisi gibi kaynattı. Her yanı nedensiz bir sarsıntıyla titriyor, sökülmez bir hıçkırık boğazına düğümlenir gibi oluyordu.” Metindeki: “Ama Ali’nin yaratılışında ‘başkasına gönül borcu olmak’ gibi bir sızlanmaya yer yoktu. ‘Ben kimseye eyvallah etmeyeceğim.’ dedi.” cümlesiyle alnının teriyle kazanmanın onurlu bir davranış olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Böylece çocuğa bilişsel ve duyuşsal alanda geniş kazanımlar verilmiştir.
Diyet adlı kitabın “Metinde çocuğun gelişim düzeyine uygun söz sanatları kullanılmıştır.” maddesine uygun olduğu tespit edilerek yeterli olarak değerlendirilmiştir. Söz sanatları anlatımı güzelleştirir ve esere derinlik kazandırır. Kelimelerin etkisini artırır. Az şey ile çok şey dile getirir. Örneğin metindeki, “Bizim Koca usta… Dünyada eşi yoktur.” cümlesinde mübalağa sanatı (abartma, olduğundan fazla gösterme) “Zülfikar’ın sırrı ondadır.” cümlesinde telmih sanatı yapılmıştır. Telmih sanatı, geçmişte herkesçe bilinen bir şey ile bağlantı kurmaktır. Eserde çok miktarda benzetme sanatı kullanılmıştır. Bu durum hikâyeye derinlik katmıştır ve uygun olarak değerlendirilmiştir. “Koca Ali en kalın, en katı demirleri mısır yaprağı gibi incelten, kâğıt gibi yumuşatan sanatını kimseden öğrenmemiş, kendi kendine bulmuştu.” cümlesinde benzetme sanatı yapılmıştır. “Ne arıyorsun bu saatte buralarda? Hiç… Nasıl hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa?” cümlesinde tariz (iğneleme) sanatı kullanılmıştır. Tariz sanatı bir kavramın tam tersi söylenerek alay etme, küçük düşürme anlamı katar.
Kitabın “Metinde akıcı ve ahenkli bir anlatım benimsenmiştir.” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Akıcı ve ahenkli bir anlatım eserin okunurluğunu artırır. Okuyucuya hoş vakit geçirtir. Böylece çocukta okuma alışkanlığının gelişmesine katkıda bulunur. Örneğin metindeki şu bölüm eserin sanat gücünü apaçık göstermektedir: “Ali Usta işinin övgüsünü duydukça tadı dille anlatılmaz bir mutluluk duyardı. Ölünceye kadar böyle hiç durmadan çalışırsa daha birkaç bin gaziye kırılmaz kılıçlar, kalkanlar parçalayan çelik yatağanlar, zırhlar, keskin ağır saldırmalar yapacaktı. Bunu düşündükçe gülümser, tatlı tatlı yüreği çarpar, ruhundan kopan bir atılımla örsünün üzerinde milyonlarca kıvılcım tutuştururdu.
Tak!
Tak, tak!
Tak, tak!”
Yazar burada adeta çekicin demire vururken çıkardığı sesin ahengini ve ritmini duyurmuştur.
Bu başlık altında kitap 24 madde üzerinden incelenerek 65 puan almıştır ve kısmen yeterli olarak değerlendilirmiştir.
Ömer Seyfettin’in Diyet adlı kitabının “Resimler çocuğun sanatsal gelişim özelliklerini [2-9 yaş için parlak renkler ve esnek çizgiler; 9-12 yaş için gerçeğine yakın resimler] destekleyici niteliktedir.” maddesine kısmen uygun olduğu görülmüş olup kısmen yeterli olarak değerlendirilmiştir. Kapak resmi gerçeğe yakın çizilmiştir. Fakat kitabın içindeki sayfalarda hiçbir resim yoktur..
İncelenen kitabın “Kitabın kapağında hangi yaş düzeyine uygun olduğu belirtilmiştir.” maddesine uygun olmadığı tespit edilerek yetersiz olarak değerlendirilmiştir. Kapakta kitabın hangi yaş düzeyine uygun olduğu belirtilmemiştir ve bu bir eksikliktir. Kitabın hangi yaş düzeyine hitap ettiğinin belirtilmesi önemli bir konudur. Çünkü bu durum kitap seçerken çocuklar ve ebeveynlere fikir vermekte ve kolaylık sağlamaktadır.
Diyet adlı kitabın “Kitabın dış tasarımı çocukların ilgisini çekecek niteliktedir.” maddesine göre kitap kapağı kısmen uygun olarak tespit edilmiş olup yeterli olarak değerlendirilmiştir. Dış tasarımı çocukların ilgisini çekecek düzeydedir. Kitabın içinde çok sayıda hikâye bulunduğundan kapak fotoğrafı ‘Diyet’ hikâyesiyle bağlantılı olmayıp gerçeğe yakın herhangi bir resimle düzenlenmiştir ve uygun olarak değerlendirilmiştir.
Kitap bu başlık altında 21 madde üzerinden incelenerek 58 puan almış ve yeterli bulunmuştur.
Kitabın “Karakterlerin davranışları çocukların yaş ve karakterleriyle uygundur.” maddesine uygun olmadığı tespit edilmiş olup kısmen yetersiz olarak değerlendirilmiştir. Karakterin gönül borcu duymamak için kolunu kesmesi çocukların yaş ve karakterleriyle uygun değildir.
İncelenen kitabın “Ana fikir yanlış anlaşılmalara mahal vermeyecek veya okuru ikilemde bırakmayacak açıklıkta verilmiştir.” maddesine uygun olmadığı tespit edilmiş olup yetersiz olarak değerlendirilmiştir. Kitabın ana fikri başkarakterin kendi kolunu kesmesi yüzünden yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermektedir. Metindeki, “Bilediği satırların en büyüğünü kaptı. Sıvalı kolunu yüksek kıyma kütüğünün üstüne koydu. Kaldırdı, ağır satırı öyle bir indirdi ki… O anda kopan kolunu tuttu. Gördüğü şeyin ürperticiliğinden gözleri dışarı fırlayan Hacı Kasap’ın önüne ‘Al bakalım, şu diyetini verdiğin şeyi’ diye hızla fırlattı.” cümlelerinde baş karakter Koca Ali, onuru yüzünden kolunu kesiyor. Oysa onuru yüzünden de olsa kendi kolunu kesmesi okuyucuya örnek olması açısından yanlış bir davranış olmuştur. Hikâyede buna daha makul bir çözüm getirilmesi gerekirdi. Onurlu bir hayat için başka alternatifler gösterilebilirdi. Örneğin başkarakter birinden borç para alabilirdi. Kolunun diyeti için başka bir yerde çalışıp para kazanabilir sonra da Hacı Kasap’a ödeyebilirdi. Veya başkarakter, Hacı Kasap’a sabredip borcunu ödeyebilirdi. Ve bunu yaparken de sabır değeri kazandırılmış olurdu.
Diyet adlı kitabın “Başkahraman, okuyucu üzerinde olumlu etki bırakmaktadır.” maddesine tamamen uygun olmadığı tespit edilmiş olup kısmen yetersiz olarak değerlendirilmiştir. Eserin okuyucu üzerindeki en önemli olumsuz etkisi başkarakterin gönül borcu duymamak için kolunu kesmesidir. Buna rağmen hikâyenin olumlu etkileri çok fazladır. Olumlu etkilerine örnek olarak metindeki: “İşte bugün de sabah namazından beri durmadan on saat uğraşmıştı. Dövdüğü eğri namluyu örsünün yanındaki su fıçısına daldırdı. Ocağının sönmeye başlayan ateşine baktı. Çekici bırakan eliyle terini sildi.” cümlesini örnek gösterebiliriz. Bu cümlede çalışkanlık değeri kazandırılmak istenmiştir. Metindeki: “Uzun kılıçlar değil, yaptığı kısacık bıçaklar bile iki kat olur kırılmazdı. ‘Çifte su vermek sanatının, yalnız ona özgü bir sırrı vardı.” cümlesinde karakterin mesleğinin bütün inceliklerini biliyor olması okuyucuda olumlu bir etki bırakmaktadır. Gene aynı şekilde: “Ekmeğini taştan çıkardı. Alnının teriyle kazandı.” cümlesinde karakterin kendi kazancını elinin emeğiyle sağlaması olumlu etki bırakmaktadır. “İkindi abdesti daha duruyordu… Uzun alandan mescide doğru yürüdü… Yatsı namazını kıldıktan sonra mescitten çıkınca, doğru dükkânına giremedi. Yürüdü. Uykusu yoktu.” cümlesinde karakterin inancının gereğini yerine getirdiği gösterilerek dürüst bir kişiliğe sahip olma kazanımı verilmiştir. “Bekçiler onun namuslu bir adam olduğunu biliyorlardı.” cümlesinde karakterin dürüstlüğüyle ünlendiği gösterilerek dürüstlük kazanımı verilmeye çalışılmıştır.
İncelen kitabın “Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun [2-7 yaş için masal; 9-12 yaş için öykü] bir edebî tür işlenmiştir.” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Eser öykü tekniğiyle yazılmıştır. Öykü tekniği 12 yaş ve üzeri yaş grubuna manevi kazanımları vermek için en uygun yollardan birisi olarak kabul edilir.
Diyet adlı kitabın “Kitapta ele alınan konu ve olay örüntüsü yaş grubuna uygundur.” maddesine uygun olduğu değerlendirilmiştir. Kitapta ele alınan konuların hedef kitle yaş grubuna uygun olduğu değerlendirilmektedir.
İncelenen kitabın “Eserde çocuğun gelişim düzeyine uygun [6-9 yaş için aile, insan, doğa ve hayvan sevgisi; 9-12 yaş için sevgi, tarih-kahramanlık, macera, fantastik] konu işlenmiştir.” maddesine uygun olduğu görülmüş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Hikâyede bir demirci ustasının erdemli yaşantısı konu edinilmiştir. Kahramanlık, dürüstlük, çalışkanlık temaları işlenmiştir. “Ölünceye kadar böyle hiç durmadan çalışırsa daha birkaç bin gaziye kırılmaz kılıçlar, kalkanlar parçalayan çelik yatağanlar, zırhlar, keskin ağır saldırmalar yapacaktı. Bunu düşündükçe gülümser, tatlı tatlı yüreği çarpar, ruhundan kopan bir atılımla örsünün üzerinde milyonlarca kıvılcım tutuştururdu.
Kitabın “Kitapta ele alınan konu bir çocuğun soyut düşünmesine izin vermektedir.” maddesine uygun olarak tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Metindeki, “Bekçiler onun namuslu bir adam olduğunu biliyorlardı.”, “Gösterişe düşkün bir vezirdi.” , “Anlamını çıkaramadığı bir dilin gizemli uyumu, durgun kanını sular altında saklı derin bir su çevrintisi gibi kaynattı.” cümlelerindeki namus, gösteriş gibi kavramlar soyut kavramlardır ve bunlar cümle içerisinde kullanılarak çocuğun soyut düşünmesine vesile olmuştur.
Diyet adlı kitabın “Karakterin güçlü ve zayıf yönleri gösterilmektedir.2 maddesine uygun olduğu görülmüş olup yeterli olarak değerlendirilmiştir. Örneğin: “Anlamını çıkaramadığı bir dilin gizemli uyumu, durgun kanını sular altında saklı derin bir su çevrintisi gibi kaynattı.” cümlesinde karakterin duygusal, romantik ve sanatçı bakışa sahip olduğu bilgisi verilmektedir. “Koca Ali öyle uzun boylu konuşmazdı. Subaşının karşısına çıkartıldığı zaman da, gece geç saatte köprünün üstünde ne aradığını anlatamadı. Bekçilerin bulduğu bütün kanıtlar aleyhine çıkıyordu.” cümlelerinde kendini ifade edemediği bilgisi verilmektedir. Başkarakter övülüp meth edilmekten hoşlanmaktadır. Kişinin övülüp meth edilmekten hoşlanması, kendisinde üstünlük gördüğü anlamına geleceğinden zayıflık olarak değerlendirilebilir. Metinde: “Ali Usta işinin övgüsünü duydukça tadı dille anlatılmaz bir mutluluk duyardı.” diye geçmektedir. “Kula kul olmak, ölümlü dünyada birisine gönül borcu duymak acıların en büyüğüydü.” cümlesinde ise tutsaklığa razı olmadığı bilgisi verilerek insan hürriyetinin en aziz şey olduğu kazanımı veriliyor ki bu önemli bir husustur.
Ömer Seyfettin’in “Diyet” adlı hikâyesi Dil ve Anlatım, Görsel ve Biçimsel, İçerik Özellikleri bakımından 56 madde üzerinden incelenmiş, 153 puan almış ve kısmen yeterli bulunmuştur.
Dil ve Anlatım Özellikleri bakımından incelenen kitap bu başlık altında 11 maddeden 30 puan almış ve kısmen yeterli bulunmuştur.
Yapılan incelemede “Metinde çocukların gelişim düzeyine uygun günlük hayatta sık kullanılan açık ve anlaşılır sözcükler kullanılmıştır.”, “Metinde mizah ve güldürü ögelerine yer verilmiştir.” maddelerine kısmen uyulmuştur ve yetersizdir. Metinde anlaşılır sözcükler kullanmak, güldürü ögelerine yer vermek eserin rahatça okunup anlaşılması için önemli kabul edilmektedir. Kitabın bu maddeye uygun olması fevkalade önemlidir. Bu yüzden eserin bu yönlerinin geliştirilmesi gerekmektedir.
Yapılan incelemede, “Metnin söz varlığı çocukların bilişsel ve duyuşsal söz varlığına uygundur.”, “Metinde çocuğun gelişim düzeyine uygun söz sanatları kullanılmıştır.”, “Metinde akıcı ve ahenkli bir anlatım benimsenmiştir.” maddelerinden yeterli puan aldığı tespit edilmiştir. Bu maddeler çocuk kitapları için önemli kabul edilen maddelerdir. Kitabın bu maddeleri karşılaması önemli kabul edilmektedir.
Görsel ve Biçimsel Özellikleri bakımından yapılan incelemede, kitap 24 madde üzerinden incelenerek 65 puan almıştır ve kısmen yeterli olarak değerlendirilmiştir.
‘Diyet’ hikâyesi, kitabın 91. sayfasında 10. hikaye olarak yer almaktadır. Beyaz renkli bir kapağa sahiptir. Kapağın üst ortasına yazarın profil fotoğrafı, hemen altına kitabın ismi en altına da at arabasında iki çocuk resmi gerçeğe yakın bir şekilde çizilmiştir. “Kitabın dış tasarımı çocukların ilgisini çekecek niteliktedir; Resimler çocuğun sanatsal gelişim özelliklerini [2-9 yaş için parlak renkler ve esnek çizgiler; 9-12 yaş için gerçeğine yakın resimler] destekleyici niteliktedir.” maddeleri incelenerek kısmen yeterli olarak değerlendirilmiştir. Yapılan incelemede eserin, “Kitabın kapağında hangi yaş düzeyine uygun olduğu belirtilmiştir.” maddesine uygun olmadığı tespit edilmiştir ve yetersiz olarak değerlendirilmiştir.
İçerik Özellikleri bakımından yapılan incelemede kitap 21 madde üzerinden incelenerek 58 puan almıştır ve yeterli olarak değerlendirilmiştir.
“Karakterlerin davranışları çocukların yaş ve karakterleriyle uygundur.”, “Ana fikir yanlış anlaşılmalara mahal vermeyecek veya okuru ikilemde bırakmayacak açıklıkta verilmiştir.”, “Baş kahraman, okuyucu üzerinde olumlu etki bırakmaktadır.” maddelerine tam olarak uygun olmadığı tespit edilmiş ve kısmen yeterli olarak değerlendirilmiştir. Yapılan incelemede, “Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun [2-7 yaş için masal; 9-12 yaş için öykü] bir edebî tür işlenmiştir.”, “Kitapta ele alınan konu ve olay örüntüsü yaş grubuna uygundur.”, “Eserde çocuğun gelişim düzeyine uygun [6-9 yaş için aile, insan, doğa ve hayvan sevgisi; 9-12 yaş için sevgi, tarih-kahramanlık, macera, fantastik] konu işlenmiştir.”, “Kitapta ele alınan konu bir çocuğun soyut düşünmesine izin vermektedir.”, “Karakterin güçlü ve zayıf yönleri gösterilmektedir.” maddelerine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir.
‘Diyet’ adlı hikâye 12 yaş üzerine yazılmış olarak değerlendirildi. Yazar eserinde, etkili ve vurucu bir dil kullanmıştır. Hikâyenin yazıldığı günün üzerinden bir asır geçmesine rağmen popülaritesinden bir şey kaybetmemiştir. Eserde etkileyici bir dil, çeşitli edebi sanatlar kullanılmıştır. Günümüzde kullanılmayan kelimeler haricinde dili açık ve anlaşılırdır. Ahenkli akıcı bir üsluba sahiptir. Başkarakterin kolunu kesmesi bölümü haricinde iyi bir eserdir denilebilir. Ana fikir yanlış anlaşılmalara mahal vermeyecek veya okuru ikilemde bırakmayacak açıklıkta verilmemiştir. Kapak tasarımı yeterli olmakla birlikte hayal gücünü daha kuvvetli harekete geçirecek resimlerle desteklenebilirdi. Kitabın içindeki hikâyeler bir iki resimle canlandırılabilirdi.
Perihan Ürkmez
a) Adı= Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var.
b) Yazarı = Jennifer Moore- Mallinos. Çizeri= Marta Fabrega
c) Yayınevi=TÜBİTAK Popüler Bilim Kitaplarr, 2019, 2. bs.
d) Yazarı = Jennifer Moore- Mallinos. Çevirmeni = Umut Hasdemir,İspanyolca’dan çeviri.
e) Önerilen yaş grubu= 6 + yaş
f) Ana fikri: Herkes bir konuda diğerlerinden daha iyi olabilir. Yardımlaşarak korku ve zorlukların üstesinden gelinebilir. Yardımlaşmanın olduğu bir çalışma ile başarı yakalanabilir.
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” adlı kitap, dil ve anlatım özellikleri bakımından, 11 maddede incelenmesi sonucunda 30 puan almıştır. Yeterli olarak değerlendirilmiştir.
İncelenen kitabın “Metinde, çocukların gelişim düzeyine uygun, günlük hayatta sık kullanılan açık ve anlaşılır sözcükler kullanılmıştır.” maddesine uygun olduğu görülmektedir. “Sizin hiç özel bir arkadaşınız var mı (Moore-Mallinos, 2019, s. 4)
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabının incelenmesinde “Günlük hayatta sık ve yaygın olarak kullanılmayan sözcük ve kavramlar metin içinde açıklanmakta veya bağlamdan bunların anlamı çıkarılabilmektedir.” maddesine uygunluğu açıkça görülebilir. “Sonra bize Down sendromu olan bir kişinin fazladan bir genle doğduğunu açıkladı. Bunun ne demek olduğunu sorduğumuzda ise, hepimizin genlerinin olduğunu , genlerimizin bedenlerimizin içindeki küçücük maddecikler ve bizi biz yapan şeyler olduğunu anlattı” (Moore-Mallinos, 2019, s. 19).
İncelemesi yapılan “Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabında “Metinde çocukların gelişim düzeyine uygun [benzetme, kişileştirme, intak vb.) söz sanatları kullanılmıştır.” maddesine uygundur. “Genellikle yüzleri yassı ve büyük, gözleri badem gözlü, kolları ve bacakları biraz kısa, kulakları ve ağızları ise biraz küçük oluyormuş (Moore-Mallinos, 2019, s. 20).” Gözleri badem içi biçiminde iri olan kimse anlamında badem gözlü kelimesi ile gözün şeklini bademe benzetmektedir.
Kitabın incelenmesi neticesinde, “Metnin söz varlığı, çocukların bilişsel ve duyuşsal gelişim düzeyine uygundur.” maddesi ile uyumu görülmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Okul öncesi Eğitim Programı’nda Bilişsel Gelişimle İlgili Kazanımlar, Göstergeleri ve Açıklamaları 60-72 Aylık Çocukların Bilişsel Gelişimi Kazanım 10’da “Eşleştirme, ilişki kurma, gruplandırma ve sıralamayı nasıl yaptığını açıklar.” Maddesine uyumludur. “Kampçılar (orada çocuklara kampçı deniyor) gruplara bölündü: bir küçük çocuklar grubu, bir orta grup ve bir de büyük çocuklar grubu. Ben orta gruptaydım, çünkü bu grup yedi, sekiz ya da dokuz yaşındaki çocuklardan oluşuyordu. Ben sekiz yaşındaydım (Programı, 2023).”
TÜBİTAK tarafından yayınlanan “Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabının incelenmesi sonucunda; “Metinde akıcı ve ahenkli bir anlatım benimsenmiştir.” maddesi heyecan, merak ve nasıl olacak soruları ile karşılığını bulmuştur. “Hepimiz biraz çekinmiştik. Bunun nedeni, galiba down sendromu hakkında çok bilgimizin olmamasıydı. Çocuklardan biri, Zeynep’ten bize Down sendromunun bulaşacağından korkuyordu ve onun bizimle kalmasının çok iyi bir fikir olmadığını düşünüyordu”.6 “Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabının incelenmesi ile “Türkçede kullanımı yaygınlaşmamış yabancı sözcüklere yer verilmemiştir.” maddesi ile örtüşmemektedir. Kısmen uyumludur. (Moore-Mallinos, 2019, s. 14,16,19). Down, sendrom, down sendromu ve gen kelimeleri kullanılmıştır.
Kitap üzerinde yapılan incelemede “Metinlerde kullanılan kurallı cümlelerin sayısı, devrik cümlelerin sayısından fazladır.” maddesi ile uyumludur. “Sakine Hanım kampımızın Zeynep’te dahil tüm çocuklara açık olduğunu söyledi ” (Moore-Mallinos, 2019, s. 19).”
İncelenen kitapta, “Kitapta mizah ve güldürü ögelerine yer verilmiştir.” maddesi yetersiz kalmıştır.
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabının incelenmesi sonucunda “Metinde işlenen zaman doğrusal ilerlemekte çocuğun kronolojik zaman algısına (dün-bugün-yarın) uymaktadır.” maddesi tüm kitap için geçerlidir. Hikaye anlatıcının Zeynep’le tanışması öncesinden başlıyor, tanışma ve tanışma sonrası arkadaşlıkları ile devam ediyor.
İncelenen kitabın geneline bakıldığında “Anlatımda kullanılan betimlemeler metinde işlenen olayın ve durumun zihinde canlanmasına katkıda bulunmaktadır.” maddesine uygun olduğu görülmektedir. Down sendromlu bir bireyin fiziksel tarifi yazı ile yapıldığı gibi, görsellerle bu bilgi pekiştiriliyor. “Genellikle yüzleri yassı ve büyük, gözleri badem gözlü, kolları ve bacakları biraz kısa, kulakları ve ağızları ise biraz küçük oluyormuş (Moore-Mallinos, 2019, s. 20)”
Kitap üzerinde yapılan incelemede “Dil ve anlatım özellikleri çocukların dil becerilerini geliştirici niteliktedir.” maddesi uygulanmıştır. “Herkes bizim gösterimize bayıldı! Zeynep gitar, ben tef çaldım ve beraber kampta öğrendiğimiz şarkılardan birini söyledik. Harika bir takımdık! Utandığımı ve çekindiğimi bile unutmuşum! İşin en iyi tarafı, Zeynep bana gitar çalmayı öğreteceğine söz verdi (Moore-Mallinos, 2019, s. 26).” İmla ve noktalama işaretleri gerekli yerlerde kullanılmıştır. Böylece çocukların okuduklarını anlamaları ve duygularını ifade etmeleri kolaylaşmıştır.
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” adlı kitap, görsel ve biçimsel özellikleri bakımından 24 maddede incelenmesi sonucunda 64 puan almıştır. Yeterli olarak değerlendirilmiştir.
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabının incelenmesi sonucunda, “Kitabın dış tasarımı çocukların ilgisini çekecek niteliktedir.” maddesi ile tam uyumludur. Ön ve arka kapakta down sendromlu bireylerin karakteristik yüz ve vücut özelliklerine sahip olan Zeynep karakterinin resmi vardır. Renkler sıcak renklerden olan sarı ve tonları ağırlıklı çalışılmıştır. Çevrede ise ortası kırmızı, çiçek yaprakları sarı renkli, gövdesindeki yaprakları yeşil olan çiçekler resmedilmiştir. Çiçeğin ortasındaki kırmızı rengin koyusu ile Zeynep’in elbisesi aynı renktedir. Zeynep’in saçlarının rengi ile çiçeğin yapraklarının rengi aynı renktedir. Yani görselde; Zeynep ve çiçek bütünleştirilmiştir.
İncelenen kitap “Kitabın kapağında hangi yaş düzeyine uygun olduğu belirtilmiştir.” maddesi ile tam uyumludur. Kitabın kapağında 6 yaş + işareti vardır
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabının incelenmesinde “Kitap kapağındaki resimler, görseller metinde işlenen konu, olay veya karakterlerle ilgilidir.” maddesini tamamen karşılamaktadır. Kitapta down sendromlu bir birey olan Zeynep ve down sendromu tanıtılmaktadır.Kitap içinde down sendromu ve down sendromlu bireylerin genel karakteristik fiziksel genel özellikleri hakkında bilgi verilmektedir. Kapaktaki resim ise bu özellikleri taşıması ile; bu konudaki genel bilgileri bize aktarmaktadır
Kitap üzerinde yapılan incelemede “Kitabın kapağı [karton, mukavva, bez veya selefon gibi] dayanıklı malzemeden yapılmıştır.” maddesi ile uyumludur. Kitap kapağı kolay yırtılmayacak şekilde selefon kaplamadır.
Kitap üzerinde yapılan incelemede, “Kapağın dokusu; üzerindeki yazı, çizgi ve resimleri net biçimde göstermektedir.” maddesi açıkça görülebilir. Selefon kaplama olduğu için; resimler daha parlak, güzel ve canlı görünmektedir.
Kitap üzerinde yapılan incelemede “Kitabın kapağı kolayca açılabilmekte, desteksiz durabilmekte ve kitabın sayfaları kolay çevrilebilmektedir.” maddesi karşılığını tamamen bulmuştur. 7 İncelenen kitapta, “Kitap, hacim ve kalınlık bakımından çocuğun kolay taşıyabileceği boyuttadır.” maddesi ile uyumludur. Kitap 31+1 sayfadır. 24 cm yükseklik ve 24 cm en ile çocuk tarafından kolay taşınabilir boyuttadır.
İncelemesi yapılan “Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabında, “Kitabın cildi sağlam, dayanıklı ve sayfalar dağılmamaktadır.” maddesi ile tamamen uyumludur.
Kitap üzerinde yapılan incelemede “Kullanılan kağıdın dokusu sağlam, sayfalar silinebilecek niteliktedir.” maddesi ile örtüştüğü görülmektedir. Kitap çocuk kullanımına uygun, sağlam ve silinebilir özelliktedir.
İncelenen kitabın geneline bakıldığında “Kullanılan kağıt gözü yormayan matlıkta, renkleri soldurmayan, mürekkebi dağıtmayan niteliktedir.” maddesine uyumludur.
TÜBİTAK tarafından yayınlanan “Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabının incelenmesi sonucunda; “Kağıdın zemini ile yazının rengi birbiriyle zıtlık oluşturacak şekilde tasarlanmıştır.” maddesine uyumludur. Sayfanın rengi ne olursa olsun; yazıların rengi daima zıtlık oluşturacak şekilde siyahtır.
Kitabın incelenmesi neticesinde, “Kullanılan kağıt, resimlerin anlaşılmasını sağlamaktadır.” maddesi tam olarak uyumludur. Selefon kağıtta boya dağılmadığı için, parlak ve net bir görüntü sağlamaya yeterli oluyor.
Kitabın incelenmesinde, “Başlıklar ve vurgulanması gereken sözcükler koyu renkte, metin orta koyuluktadır.” maddesi kısmen uyumludur. Kitapta hikaye içinde ayrı bölümler olmadığı için, başlık yoktur ve vurgulanması gereken koyu renkli kelimeler yoktur. Fakat kitapta; hikayeden önce, “Anne babalara notlar” başlığı altında; çocuklara kitap seçimi yaparken dikkat edilmesi gereken noktalar anlatılmıştır. Kitap sonunda, hikayeden sonra ise yine “anne babalara notlar” başlığı altında; Down sendromu ve down sendromlu bir çocuğa sahip olma ile ilgili olarak ailelere bilgi verilmektedir. Kitap başı ve sonundaki “Anne babalara notlar” bölümlerinin bazı yerlerinde “yazının font ve puntosu ile bold özelliğinin değiştiği; dolayısı ile koyu renkte yapılmış uyarı notları vardır.
İncelenen kitabın geneline bakıldığında, “Metin ve resimler sayfa üzerinde birbirine uygun konumlandırılmış, kitap kolay okunabilmektedir.” maddesi tamamen uyumludur. Karşılıklı iki sayfanın yaklaşık 1/4 kadarı yazıya ayrılmıştır. 3/4 kadar bölümü ise resme ayrılmıştır. Bu ölçü okul öncesi için geçerli olan resimleme kriterlerine uygundur. Resmin bütünlüğünü bozmayacak şekilde, resim yapılmakta, kalan 1/4 kısma ise yazı yerleştirilmiştir.
İncelemesi yapılan “Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabı, “Sayfaların kenar boşlukları en az 2 cm. ve satır aralıklarındaki boşluklar en az 1.25 satır olarak ayarlanmıştır.” maddesine tam uyumludur. Resimler tüm sayfayı kaplamaktadır. Ama yazıların sayfa kenarı ile en yakın olduğu aralık 3 cm’dir. 3 cm ile kenar boşlukları konusunda uyumludur. Satır aralıklarındaki boşluklar en az 1.25 satır olarak ayarlanmıştır.
Kitabın incelenmesi neticesinde, “Paragraflar ve bölümler arasında uygun (1.5-2cm) boşluklar bırakılmıştır.” maddesi karşılığını kısmen bulmuştur. Her sayfada tek paragraf vardır. Bölümler yoktur. Hikaye kendi içinde bir bütündür. Bu nedenle bu maddenin incelenebileceği bir alan oluşmamıştır.
İncelemesi yapılan “Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabında, “Cümle uzunlukları [2-7 yaş düzeyi için 3-5 sözcük [20-30 karakter], (“1-3sınıf” için 6 sözcük [35-40 karakter], “4-5 sınıf” için en fazla 10 sözcük [60-70 karakter] çocuğun yaş düzeyine uygundur.”maddesi kitabın genelinde hiç yeterli değildir. Cümleler çok uzundur. Sayfa 4’te, kitap içinde görebileceğimiz en kısa cümle örneği “Benim var” cümlesidir. Yine aynı sayfada bulunan “Kendimi bildim bileli yazları hep bu kampa giderim, ama geçen yazki en iyi vakit geçirdiğim kamptı; çünkü Zeynep’le o zaman tanıştık.” Cümlesi ise 21 kelime ile çok uzun cümlelere iyi bir örnektir. 6yaş+ işareti ile bu maddeye hiçbir şekilde uymamaktadır.
İncelenen kitapta, “Kitaptaki satır uzunlukları [1-5. sınıflar için 7-8 cm. daha üst sınıflar için 9-11cm] çocukların gelişim düzeyine uygundur.” maddesine uyumlu değildir. Sayfa 14’te paragraf başı da olan “Sakine Hanım, Zeynep Vaktinin çoğunu benimle geçirecek” satırı 17,5 cm ile çocukların gelişim düzeyine uygun değildir.
İncelenen kitapta, “Yazı karakterleri çocukların [6 yaş öğrenciler için 24-30; 7-9 yaş öğrenciler için 16-18; 9-12 yaş ve üstü öğrenciler için 10-12 punto] gelişim düzeyine uygundur.” maddesi ile kısmen uyumludur. Kitap 22 punto büyüklüğündedir. Bu punto büyüklüğü ile hiç bir gruba dahil olamaz.
Kitabın incelenmesi neticesinde “Resimler, çocuğun sanatsal gelişim özelliklerini [2-9 yaş için parlak renkler ve esnek çizgiler; 9-12 yaş için gerçeğine yakın resimler] destekleyici niteliktedir.” maddesi ile tam uyumludur. Kullanılan renkler, parlak ve çocukların hoşuna gidecek tarzdadır. Resimler ise daha yuvarlak hatlı ve çok ince ayrıntılara sahip değildir.
Kitap üzerinde yapılan incelemede, “Resimler çocukların hayal gücünü ve yaratıcılıklarını harekete geçirecek niteliktedir.” maddesi ile uyumludur. Kampta başlayan bir arkadaşlık hikayesi olan kitap; kamp süresince yapılan şeyleri ve arkadaşlığın gelişimi anlatmaktadır. Kampa hiç gitmemiş çocukların, kamp hayalleri kurmasına yardımcı olabilir. Kitabı okuyan çocukların, hikayedeki çocukların yaptıklarını hayal edip denemek istemelerine sebep olabilir.
Yapılan incelemede “Kitaptaki resimler farklı konu, inanış ve medeniyetlere hitap eder niteliktedir.” maddesine uyumludur. Farklı konu ve inanışlar ve medeniyetlere yönelik olmayıp; evrensel olarak tüm insanlara hitap eder niteliktedir. Down sendromu ile karşılaşan veya kişi ve ailelere ya da down sendromunu merak eden herkese hitap edebilir.
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabının incelenmesinde “Kitaplarda kullanılan görseller konuyu açıklayıcı, tamamlayıcı niteliktedir.” maddesi tam uyumludur. Kitapta down sendromlu bireylerin fiziksel özellikleri anlatılmaktadır. Görsellerde kullanılan Down sendromlu birey karakterinin temel özelliklerini yansıtmakta ve konuyu açıklayıcı ve tamamlayıcı niteliktedir.
İncelenen kitapta, “Kitaptaki resim-metin oranı [2-7 yaş için kitabın 1/4’ü yazı, 3/4’ü resim, 7-9 yaş için 2/4’ü yazı, 2/4’ü resim, 9-12 yaş ve üstü için 3/4’ü yazı, 1/4’ü resim] yaş düzeylerine uygundur.” maddesi 2-7 yaş için uyumludur. Kitabın ön kapağında 6yaş + işareti bulunmaktadır. Karşılıklı iki sayfanın yaklaşık 1/4 kadarı yazıya ayrılmıştır. 3/4 kadar bölümü ise resme ayrılmıştır. Bu ölçü okul öncesi için geçerli olan resimleme kriterlerine uygundur. Resmin bütünlüğünü bozmayacak şekilde, resim yapılmakta, kalan 1/4 kısma ise yazı yerleştirilmiştir.
İçerik Özellikleri (Hikâye Edici Kitaplar)
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” adlı kitap, İçerik Özellikleri bakımından 21 madde üzerinden incelenmiş, 59 puan almış ve yeterli olarak değerlendirilmiştir.
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabının incelenmesinde “Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun [2–7 yaş için masal; 9–12 yaş için öykü] bir edebî tür işlenmiştir.” maddesi ile tam örtüşmemektedir. Kitap 6+ yaş olduğu için masal olması beklenirken; hikaye için ise, en az 9 yaş olması gerekmektedir. Ama yaş 6 + yaş işaretinin (+) ile birazcık 9-12 yaş grubuna da hitap etmektedir. Bu özelliği ile kısmen uyumludur.
Kitabın incelenmesi neticesinde “Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun [6–9 yaş için aile, insan, doğa ve hayvan sevgisi; 9–12 yaş için sevgi, tarih-kahramanlık, macera, fantastik] konu işlenmiştir.” maddesinin geçerli olduğu görülmektedir. 6+ yaş aralığına hitap ettiği için; doğa ve insan sevgisi konusu işlenmiştir.
İncelenen kitapta, “Kitapta ele alınan konu ve olay örüntüsü yaş grubuna uygundur.” maddesi ile tam uyumludur. Kitap 6+ olarak işaretlenmiştir ve 6 + yaş üstü çocukların seviyelerine uygundur.
TÜBİTAK tarafından yayınlanan “Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabının incelenmesi sonucunda; “Hikâyedeki karakterlerin fiziksel ve ruhsal özellikleri anlaşılabilir şekilde sunulmuştur.” Kitabın anlatıcı karakteri (kitapta bir isim verilmemiş.); yardımsever, iyi niyetli, farklılıklara açık bir karakterdir. Zeynep ise down sendromlu ve sendromun fiziki ve karakter özelliklerini gösteriyor.
Kitabın incelenmesi neticesinde, “Kitapta ele alınan olaylar sebep-sonuç ilişkisi bağlamında anlatılmaktadır.” maddesine uygundur. Kitapta anlatıcı ve down sendromlu Zeynep’in, tanışmaları, birbirlerinin eksiklerini tamamlamaları ve arkadaşlıkları anlatılıyor. Önce anlatıcının Zeynep’e yardımı, sonra Zeynep’in anlatıcıya gitar çalmayı öğretmesi ve sonuçta güzel bir arkadaşlığın başlaması sebep – sonuç bağlamında anlatılmıştır.
Kitap üzerinde yapılan incelemede, “Kitapta ele alınan olaylar tutarlı bir şekilde sıralanmıştır.” maddesi ile uyumludur. Olaylar neden- sonuç, öncelik- sonralık ilişkisi içinde, birbiri ile bağlantılı şekilde anlatılmıştır.
Kitabın yapılan incelemesinde, “Kitapta din, dil ve cinsiyet ayrımcılığı ile ilgili ön yargılara yer verilmemiştir.” maddesi ile tam uyumludur. Din, dil ve cinsiyet ayrımcılığı olmadığı gibi kromozom sayısı ayrımcılığı da yoktur.
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabının incelenmesinde “Kitapta sevgi, saygı, hoşgörü, dürüstlük, çalışkanlık, doğruluk gibi evrensel ve ahlaki değerlere yer verilmiştir.” Kromozom sayısı farklılığı nedeni ile görüntü ve bazı diğer farklılıklara rağmen; hoşgörü, dürüstlük, çalışkanlık, doğruluk gibi evrensel ve ahlaki değerlere yer verilmiştir.
İncelemesi yapılan kitapta, “Kitapta ele alınan konular, Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarına uygundur.” maddesi ile uyumludur. Türk Milli Eğitiminin genel amaçları madde 2’de geçtiği şekli ile (5101, 2023, s. 2) “3. İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak; Böylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.” şeklinde Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarına uygunluğu görülmektedir.
Kitabın incelenmesi sonucunda, “Kitapta ele alınan konular, çocuğun soyut düşünmesine imkân vermektedir.” maddesi kısmen uyumludur (Moore-Mallinos, 2019, s. 19). Sayfa 19’da gen ve down sendromu hakkındaki bilgi, 6+ yaş için, soyut düşünce olarak kalabilir.
İncelemesi yapılan “Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabında, “Kitapta ele alınan konular, çocuğun hayal kurmasına imkân vermektedir” (Moore-Mallinos, 2019, s. 29)” Tıpkı Zeynep gibi ben de bazı şeylerde yardıma ihtiyaç duyuyorum! Ve bu çok normal!” ifadesinde geçtiği üzere; gerektiğinde zor görülen şeyleri bile hayal edilip yapılabilir olduğunu görüyoruz.
İncelenen kitap, “Ana fikir, yanlış anlaşılmalara mahal vermeyecek veya okuru ikilemde bırakmayacak açıklıkta verilmiştir.” maddesini tamamen karşılamaktadır. Herkes yardıma ihtiyaç duyabilir. Yardımlaşarak korku ve zorlukların üstesinden gelinebilir, başarı yakalanabilir.
Kitap üzerinde yapılan incelemede “Metnin kurgusunda çatışmalar okuyucuda merak ve keşif duygusu uyandırmaktadır.” maddesi tamamen uyumludur. Zeynep kampa gelmeden önce, down sendromlu olduğu bilgisi gelir. Bazı çocuklar bu durumun bulaşıcı olduğunu zanneder (Moore-Mallinos, 2019, s. 16). Kendilerini geri bırakacağı yanılgısı içindedir. “Gerçekten böyle mi olacaktır?” duygusu ile merak, çatışma ve keşif duyguları harekete geçirilmiştir.
İncelenen kitapta, “Kitapta farklı kültürlerden insanlara, kahramanlara yer verilmiştir.” maddesi uyumludur. Down sendromlu insanlar ve aileleri ve çevresi, kültür değilse de toplum içinden bir gruptur.
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabının incelenmesinde “Karakterlerin güçlü ve zayıf yönleri görülebilmektedir.” maddesine karşılık gelmektedir. Anlatıcı yardımsever, arkadaş canlısı, uyumlu, insanın yanında rahat ettiği, kampçılıkta deneyimli olmak karakterin güçlü yanıdır. Zayıf yönü ise, toplum içinde utangaç ve çekingendir. Zeynep’in güçlü yanı ise güler yüzlü, müzikte, sanat ve el işinde özellikle çömlek yapımında başarılı ve cesur. Zayıf yönü ise; spor etkinlikleri.
İncelenen eserde, “Eserde sıra dışı karakterler de işlenmiştir.” maddesi uyumludur. Down sendromu toplumun genelinde yaygın değildir. O sebeple olumlu sıra dışı karakter olarak görülebilir.
Kitapta yapılan inceleme neticesinde, “Karakterlerin davranışları, yaş ve gelişimleri ile uyumludur.” maddesi tam uyumludur. 6+ yaş grubunun ve down sendromluların davranışları ile uyumludur. Kamp yapmak ve yarışmaya katılmak gibi.
Kitabın incelenmesi neticesinde, “Kahramanlar, okuyucu üzerinde olumlu etki bırakmaktadır.” maddesi tam uyumludur. Okuyucuya arkadaşlık, yardımseverlik, dayanışma gibi duygular aşılamaktadır (Moore-Mallinos, 2019, s. 25). “Yeteneklerimizi yetenek gösterisinde sergilememizin zamanı geldiğinde, ben çok utandım ve çekindiğim için gösteriye çıkmak istemedim, ama Zeynep bana cesaret vererek pes etmemi engelledi.”
İncelenen kitapta “Karakterler, farklı anlatım teknikleri ile [düz anlatımla, diyalogların içinde, başkalarının düşünceleri ile kendi düşüncesi ile olayların içinde] okuyucuya tanıtılmaktadır.” maddesi ile tamamen uyumludur (Moore-Mallinos, 2019, s. 4). “Zeynep benim en iyi arkadaşım.”
İncelenen eserde, “Eserde mekân belirtilmiştir.” maddesi tamamen uyumludur. Mekân yaz kampıdır.
Kitabın incelenmesi neticesinde “Kitabın adı ile içeriği uyumludur.” maddesi tamamen uyumludur. Kitabın adı; Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var.
Kitabın Genel Olarak İncelenmesi Sonucu: Kitap dil ve anlatım; görsel özellikler ve içerik özellikleri bakımından incelenmesi sonucu toplam 153 puan almıştır. Yeterli olarak değerlendirilmiştir.
Dil ve Anlatım Özelliklerinin İncelenmesi
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” adlı kitap, dil ve anlatım özellikleri bakımından, 11 maddede incelenmesi sonucunda 30 puan almıştır. Yeterli olarak değerlendirilmiştir.
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabının incelenmesi ile “Türkçede kullanımı yaygınlaşmamış yabancı sözcüklere yer verilmemiştir.” maddesi ile örtüşmemektedir. Kısmen uyumludur. (Moore-Mallinos, 2019, s. 14,16,19). Down, sendrom, down sendromu ve gen kelimeleri kullanılmıştır.” ve “İncelenen kitapta, “Kitapta mizah ve güldürü ögelerine yer verilmiştir.” maddesi yetersiz kalmıştır.” maddeleri yönünden yetersiz kaldığı tespit edilmiştir.
Kitabın Görsel ve Biçimsel Özellikleri Bakımından İncelenmesi
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” adlı kitap, görsel ve biçimsel özellikleri bakımından 24 maddede incelenmesi sonucunda 64 puan almıştır. Yeterli olarak değerlendirilmiştir.
Kitabın incelenmesi neticesinde, “Paragraflar ve bölümler arasında uygun (1.5-2cm) boşluklar bırakılmıştır.” maddesi karşılığını kısmen bulmuştur. Her sayfada tek paragraf vardır. Bölümler yoktur. Hikaye kendi içinde bir bütündür. Bu nedenle bu maddenin incelenebileceği bir alan oluşmamıştır.
İncelemesi yapılan “Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabında, “Cümle uzunlukları [2-7 yaş düzeyi için 3-5 sözcük [20-30 karakter], (“1-3sınıf” için 6 sözcük [35-40 karakter], “4-5 sınıf” için en fazla 10 sözcük [60-70 karakter] çocuğun yaş düzeyine uygundur.”maddesi kitabın genelinde hiç yeterli değildir. Cümleler çok uzundur. Sayfa 4’te, kitap içinde görebileceğimiz en kısa cümle örneği “Benim var.”cümlesidir. Yine aynı sayfada bulunan “Kendimi bildim bileli yazları hep bu kampa giderim, ama geçen yazki en iyi vakit geçirdiğim kamptı; çünkü Zeynep’le o zaman tanıştık.” Cümlesi ise 21 kelime ile çok uzun cümlelere iyi bir örnektir. 6yaş+ işareti ile bu maddeye hiçbir şekilde uymamaktadır.
İncelenen kitapta, “Kitaptaki satır uzunlukları [1-5. sınıflar için 7-8 cm. daha üst sınıflar için 9-11cm] çocukların gelişim düzeyine uygundur.” maddesine uyumlu değildir. Sayfa 14’te paragraf başı da olan “Sakine Hanım, Zeynep Vaktinin çoğunu benimle geçirecek” satırı 17,5 cm ile çocukların gelişim düzeyine uygun değildir.
İncelenen kitapta, “Yazı karakterleri çocukların [6 yaş öğrenciler için 24-30; 7-9 yaş öğrenciler için 16-18; 9-12 yaş ve üstü öğrenciler için 10-12 punto] gelişim düzeyine uygundur.” maddesi ile kısmen uyumludur. Kitap 22 punto büyüklüğündedir. Bu punto büyüklüğü ile hiçbir gruba dahil olamaz.
İçerik Özelliklerinin incelenmesi
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” adlı kitap, İçerik Özellikleri bakımından 21 madde üzerinden incelenmiş, 59 puan almış ve yeterli olarak değerlendirilmiştir.
“Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabının incelenmesinde “Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun [2–7 yaş için masal; 9–12 yaş için öykü] bir edebî tür işlenmiştir.” maddesi ile tam örtüşmemektedir. Kitap 6+ yaş olduğu için masal olması beklenirken; hikaye için ise, en az 9 yaş olması gerekmektedir. Ama yaş 6 + yaş işaretinin (+) ile birazcık 9-12 yaş grubuna da hitap etmektedir. Bu özelliği ile kısmen uyumludur.
Kitabın incelenmesi sonucunda, “Kitapta ele alınan konular, çocuğun soyut düşünmesine imkân vermektedir.” maddesi kısmen uyumludur (Moore-Mallinos, 2019, s. 19). Sayfa 19’da gen ve down sendromu hakkındaki bilgi, 6+ yaş için, soyut düşünce olarak kalabilir.
İncelemesi yapılan “Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var” kitabında, “Kitapta ele alınan konular, çocuğun hayal kurmasına imkân vermektedir” (Moore-Mallinos, 2019, s. 29)” Tıpkı Zeynep gibi ben de bazı şeylerde yardıma ihtiyaç duyuyorum! Ve bu çok normal!” ifadesinde geçtiği üzere; gerektiğinde zor görülen şeyleri bile hayal edilip yapılabilir olduğunu görüyoruz.
İncelenen kitapta, “Kitapta farklı kültürlerden insanlara, kahramanlara yer verilmiştir.” maddesi uyumludur. Down sendromlu insanlar ve aileleri ve çevresi, kültür değilse de toplum içinden bir gruptur.
1) Kitabın başında “Anne babalara notlar” başlığı altında; çocuğa (çocuk için) kitap seçerken yaşa değil, çocuğun kişisel gelişimine önem ve öncelik vermenin gerekliliği üzerinde durulmuştur. Okuma ve yazma etkinliklerinin çocuğun gelişimine katkılarına değinilmiştir.
2) Kitabın sonunda yer alan “Anne babalara notlar” bölümünde ise; Down sendromu ve down sendromlu birey ve ailelerine yönelik bilgiler verilmektedir.
Üstteki her iki özellik nedeni ile insanların hayatını kolaylaştırmak; olumlu ve güzel bir harekettir. Bu konuda emek veren herkesi takdir edip, teşekkür sunmak bir görevdir.
3) Kitap, bir hikaye kitabıdır. Hikayeyi bir anlatıcı anlatmaktadır. Bütün okuyucular; hikayeyi anlatıcının gözünden görmektedirler. Ama anlatıcının bir ismi yoktur. Kitabın amacı; down sendromu ve down sendromlular hakkında bir farkındalık oluşturmaktır. Belki bu nedenle; Zeynep’ten daha ön plana çıkarmamak için, anlatıcıya bir isim verilmemiş olabilir. Ama böyle farkındalık oluşturmak gibi önemli bir görevi olan karakterin; bir ismi olması çok daha güzel olabilirdi.
Kitabın Adı: Kayıp Kur’an Günlüğü,
Yazarı: Bilgenur Çorlu,
Tasarım ve Resimleyen: Şefika Nur Tarım,
Yayınevi: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 3. Baskı, 2012.
Anafikri: Kur’an’ın anlamıyla buluşturup yüzeysel bir Kur’an okumacılığından kurtarmak.
Teslime Gülsen Nurdoğan [1]
Kitap dil ve anlatım özellikleri bakımından 11 madde üzerinden incelenerek 31 puan almış ve yeterli bulunmuştur.
İncelenen eserin, “Günlük hayatta sık ve yaygın olarak kullanılmayan sözcük ve kavramlar metin içinde açıklanmakta ve bağlamından bunların anlamı çıkarılmaktadır” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş olup bu maddeden yeterli puan almıştır. Örneğin; “Bugün şehirlerin Anası denilen kutsal mekâna doğru olan yolculuğumuzun on üçüncü durağındayız.” cümlesindeki ‘Şehirlerin Anası’ tamlamasını işaret eden bir okun karşısına ‘Mekke’ yazılmıştır. Kitapta “Heterokromi’ kelimesinin anlamı cümlenin bağlamından anlaşılmıştır. “Heterokromisi varmış adamın. Hafız, adamın iki gözünün birbirinden farklı renkte oluşuna şasırmış.” cümlesindeki heterokromi kelimesinin anlamı cümlenin bağlamından anlaşılmıştır
İncelenen eserin, “Metinde çocukların gelişim düzeyine uygun [benzetme, kişileştirme, intak vb.] söz sanatları kullanılmıştır” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş olup yeterli puan almıştır. Örneğin, “Burnuma kötü kokular geliyor.” cümlesinde kinaye sanatı yapılmıştır. Kitabın kahramanı Mehmet yadigâr bu cümleyi kıskançlık olarak anlamış fakat arkasından gelen satırlarda bunun gerçek bir koku olduğu belirtilmiştir.
Eserin, “Metnin söz varlığı, çocukların bilişsel ve duyuşsal gelişim düzeyine uygundur” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş olup yeterli puan almıştır. Yardımcı kahraman Mustafa’nın suda yüzerken taktığı başlık çocuklar tarafından makarna süzgecine benzetilmiştir. Bu benzetme çocukların makarna süzgeciyle başlık arasında benzeşim kurduklarını göstermekte ve bilişsel gelişimine katkıda bulunmaktadır. Eser çocuklara Kur’an sevgisi, aile ve arkadaş sevgisi, aidiyet bilinci gibi doyurucu kazanımlar vermektedir
Eserin, “Metinlerde kullanılan kurallı cümlelerin sayısı devrik cümlelerin sayısından fazladır” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş olup yeterli puan almıştır. Örneğin, “Tam o sıralarda dedemin Alzheimer hastalığı çıktı. Yollarda beni unutunca alıp başını gidiyordu.” cümleleri kurallı cümlelerden oluşmaktadır.
İncelenen kitabın, “Kitapta mizah ve güldürü öğelerine yer verilmiştir” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş olup yeterli puan almıştır. Örneğin, “Aaa, buradan başka yere gitmem, artık yeter, diye kendini koltuğa attı Selahaddin. Oturduğu gibi büyük bir ciyaklamayla fırladı yerinden. ‘Önüne baksana… Önüne baksana… Önüne baksana…’ Sesin nereden geldiğini anlamaya çalıştılar. Ardından boynunda şangırtılı şungurtulu anahtarlarla minicik bir papağan uçtu koltuktan Hüseyin’in omzuna doğru.” Bu cümlede mizah yapılmıştır.
Eserin, “Metinde işlenen zaman, doğrusal ilerlemektedir” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş olup yeterli puan almıştır. Eserde kahramanlar kayıp bir Kur’an günlüğünü aramak için yola çıkıyorlar. Çeşitli coğrafyalara seyahatler yapıyorlar. En sonunda Kur’an günlüğünü buluyorlar. Metinde zaman doğrusal işliyor. Şimdi-sonra-daha sonra tarzında işliyor.
Eserin, “Betimlemeler olayın ve durumun zihinde canlanmasına katkıda bulunmaktadır” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli puan almıştır. Örneğin, “… Sina Dağının eteklerine ulaştılar. Mehmet Yadigâr gittikleri yolun belki de Hz. Musa’nın yürüdüğü yol olduğunu düşündü. Yanlarından gelip geçenlerden bir kısmı, Hz. Musa gibi yalın ayak çıkıyorlardı.” cümlelerinden anlaşıldığına göre Sina Dağı, çocuklara Musa aleyhisselam’ı hatırlatmıştır.
Kitabın Görsel ve Biçimsel Özellikleri Bakımından İncelenmesi
Görsel ve biçimsel özellikleri bakımından kitap 24 madde üzerinden incelenerek 60 puan almış ve yetersiz olarak değerlendirilmiştir.
İncelenen eserin, “Kitabın kapağında hangi yaş düzeyine uygun olduğu belirtilmiştir” maddesine uygun olmadığı tespit edilmiş ve yetersiz puan almıştır. Kitabın hangi yaş grubuna ait olduğu belirtilmemiştir. Kitabın hangi yaş grubu için yazıldığı önemli görülen bir husustur. Kitabın hangi yaş grubuna hitap ettiğinin bilinmesi kitabı okumak isteyenlere kolaylık sağlamakta ve yardımcı olmaktadır.
Eserin, “Kitabın dış tasarımı çocukların ilgisini çekecek niteliktedir” maddesine kısmen uygun olmadığı tespit edilmiş ve yetersiz puan almıştır. Kapakta yazarın ve eserin ismi ortada küçük bir alana sıkıştırılmıştır. Kitabın üzerindeki yazı ve resimler karışık bir şekilde yerleştirilmiştir. Kitap kapağı daha ilgi çekici olabilirdi. Gizemli bir resim, kapağı daha çekici yapabilirdi. Sonuçta kayıp bir Kur’an günlüğünden bahsedilmektedir.
Eserin, “Cümle uzunlukları [2-7 yaş düzeyi için 3-5 sözcük (20-30 karakter) 1-3. sınıf için 6 sözcük (35-40 karakter) 4-5 sınıf için en fazla 10 sözcük (60-70 karakter)] çocuğun yaş düzeyine uygundur” maddesine uygun olmadığı tespit edilmiş ve yetersiz puan almıştır. Metin genel olarak uzun cümlelerden oluşmuştur. Örneğin “Yine de Şanlıurfa, her şeyin ötesinde aklı, zekâsı, cesareti ve liderliğiyle ön plana çıkan İbrahim Peygamber’in şehri gibi geliyordu Mehmet Yadigar’a.”11 cümlesi 21 sözcük ve 129 karakterden oluşmuştur. Oysa bu yaş grubuna uygun metinler 10-12 sözcük, 60-70 karakter olmalıdır. Eserdeki cümleler genel olarak 13-15-18 sözcükten oluşmakta, karakter sayısı ise bazı cümlelerde 100’ü bulmaktadır. Eserdeki bazı cümleler ise hatalıdır. Şu cümlede kelime fazlalığı vardır. “Mehmet Yadigâr, karşısında kafasına geçirdiği miğfere benzer şeyden saçları dikenli tel gibi fışkıran çocuğa hayretler içinde bakarak…” Bu cümle “karşısında ve geçirdiği” kelimeleri atılarak şu şekilde olabilirdi; “Mehmet Yadigâr, kafasındaki miğfere benzer şeyden saçları dikenli tel gibi fışkıran çocuğa hayretler içinde bakarak…”
Eserin, “Kitabın kapağı kolayca açılabilmekte, desteksiz durabilmekte ve kitabın sayfaları kolay çevrilebilmektedir” maddesine kısmen uygun olmadığı tespit edilmiş ve yetersiz puan almıştır. Kitabın kapağı kolayca açılabilmekte fakat desteksiz durmamaktadır.
İncelenen eserin, “Metin ve resimler sayfa üzerinde birbirine uygun konumlandırılmış, kitap kolay okunabilmektedir” maddesine uygun olmadığı tespit edilmiş olup yetersiz puan almıştır. Kitabın içinde farklı renk ve stilde yazılar vardır ve bu durum görüntü kirliliği oluşturmuştur. Ayrıca okuyucuda göz ve beynin yorulmasına sebep olmaktadır. Sayfalarda üç farklı renkte, üç farklı karakterde yazılar bulunmaktadır; numaralar da resim içine alınmıştır. Kenar süsleri, günlükten yazı kesitleri de eklenince kitabın içi daha da karışmıştır. Böylesi bir durum okuyucuda dikkat dağınıklığına yol açmaktadır.
Eserin, “Paragraflar ve bölümler arasında uygun (1.5-2 cm) boşluklar bırakılmıştır” maddesine uygun olmadığı tespit edilmiş ve yetersiz puan almıştır. Kitabın paragraf boşlukları belirtilen standartlara uymamaktadır.
Görsel ve biçimsel incelemelerim sonucundaki olumlu eleştirilerim ise şöyledir.
İncelenen kitabın, “Kitap hacim ve kalınlık bakımından çocuğun kolay taşıyabileceği boyuttadır” maddesine uygun olarak tespit edilmiş ve yeterli puan almıştır.
Eserin, “Kullanılan kâğıt, gözü yormayan matlıktadır” maddesine uygun olarak tespit edilmiş ve yeterli puan almıştır.
İncelenen eserin, “Sayfaların kenar boşlukları en az 2 cm ve satır aralarındaki boşluklar en az 1.25 cm olarak ayarlanmıştır” maddesine uygun olarak tespit edilmiş ve yeterli puan almıştır.
İçerik Özellikleri (Hikâye edici kitap)
Kitap içerik özellikleri başlığı altında 21 madde üzerinden incelenerek 60 puan almıştır ve kısmen yeterlidir.
Yapılan incelemede eserin, “Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun [6-9 yaş için aile, insan, doğa ve hayvan sevgisi; 9-12 yaş için sevgi, tarih-kahramanlık, macera, fantastik] konu işlenmiştir” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli puan almıştır. İçerik sanki bir bulmacayı çözecek şekilde fakat öykü tekniğiyle macera tarzında yazılmıştır. Baş kahraman Kayıp Kur’an Günlüğü’nün sayfalarını ararken sorular sorup cevaplar aramaktadır. Fakat olay örüntüsündeki organizasyon karışık ve kalabalık olmuştur. Daha sade olması halinde okunurluğunun artacağını düşünüyoruz. Eserde 12 yaş ve üzerine uygun araştırma, kahramanlık, macera ve fantezi birlikte işlenmiştir. Şu bölüm buna bir örnektir. “Mehmet Yadigar ‘Adamlar zaten belalı, neden daha fazla dert açıyorsun başımıza?’ diye Selahaddin’e bağırıp dikkatleri dağıttığı sırada, Mustafa evden çıkarken cebinde sakladığı çata patları adamların önüne fırlattı. Hüseyin ortalığın karışmasını fırsat bilerek, çocukların kolundan tuttuğu gibi arabaya doğru koşmaya başladı. Hüseyin hızla direksiyon kırıp adamlardan uzaklaşırken Mehmet Yadigar’a ‘Selahaddin’e bağırarak dikkatleri dağıtmak müthiş bir fikirdi.’ dedi.”
Eserin yapılan incelemede, “Kitapta ele alınan konu ve olay örüntüsü yaş grubuna uygundur” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli puan almıştır. Eserde keşif ve macera yoğun şekilde işlenmiştir. Ayrıca arkadaşlık ve aile sevgisi, Kur’an-i Kerim sevgisi işlenerek ortak kültüre katkıda bulunulmuştur. Okura tarih bilinci verilmeye çalışılmıştır.
Yapılan incelemede, “Metnin kurgusunda çatışmalar okuyucuda merak ve keşif duygusu uyandırmaktadır” maddesine uygun düştüğü görülmüş ve yeterli puan almıştır. Metinde araştırma ve keşfe bol bol yer verilmiştir. Araştırma ve keşif yapma duygusu 12 yaş grubu çocuklarının genel özelliklerindendir. Eser bu konuda çok başarılıdır. Bu keşif ve başarılar metnin sürükleyiciliğini de artırmıştır. Örneğin “Şırnak’a 17 km uzaklıkta yer alan oval biçimindeki Cudi Dağı’nın üzerinde 2017 metre yükseklikte bir doruk vardı. Buraya halk tarafından ‘Nuh Peygamber Ziyaret Tepesi’ denilirdi.” cümlesinde araştırma yapmaya teşvik vardır. Ayrıca “…Mehmet Yadigar’ın dikkatini masanın olduğu duvardaki çerçeve çekti. Birden heyecandan ne yapacağını bilemedi. İşte rektörün masasının arkasındaki duvarda büyük bir çerçeve içinde Kayıp Kur’an Günlüğü’nün sayfalarından birinin büyütülmüş bir kopyası duruyordu.” cümlesinde karakter, rektör masasının arkasındaki duvarda asılı bulunan çerçevedeki Kayıp Kur’an Günlüğü kitabının bir sayfasını keşfediyor.
Yapılan incelemede, “Eserde sıradışı karakterler işlenmiştir” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş olup yeterli puan almıştır. Hikaye farklı kültürden insanlarla ve kahramanlarla gerçekleşmiştir ve eser bu yönüyle tam puan almıştır. Bununla birlikte fazla sayıda kahraman bulundurulması olay örüntüsünü karışık hale sokmuştur.
Eserin, “Kitapta anlatılan konu ile ilgili girişte tanıtıcı bilgiler sunulmaktadır” maddesine uygun olmadığı tespit edilmiş olup yetersiz puan almıştır. Kitabın girişinde olayla ilgili genel bir anlatım verilmiştir fakat eksiktir. Kahramanın annesinin çok önceden öldüğü ilerleyen sayfalarda aniden bildirilmektedir.
Kitap Dil ve anlatım, Görsel ve Biçimsel, İçerik Özellikleri açısından 56 madde üzerinden incelenerek 151 puan almıştır ve yeterli olarak değerlendirilmiştir.
Dil ve Anlatım Özellikleri bakımından kitap 11 madde üzerinden incelenerek 31 puan almış ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Eserin yapılan incelemeler sonucunda “Günlük hayatta sık ve yaygın olarak kullanılmayan sözcük ve kavramlar metin içinde açıklanmakta ve bağlamından bunların anlamı çıkarılmaktadır; Metinde çocukların gelişim düzeyine uygun [benzetme, kişileştirme, intak vb.] söz sanatları kullanılmıştır; Metnin söz varlığı, çocukların bilişsel ve duyuşsal gelişim düzeyine uygundur; Metinlerde kullanılan kurallı cümlelerin sayısı devrik cümlelerin sayısından fazladır; Kitapta mizah ve güldürü öğelerine yer verilmiştir; Metinde işlenen zaman, doğrusal ilerlemektedir; Betimlemeler olayın ve durumun zihinde canlanmasına katkıda bulunmaktadır.” maddelerine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli puan almıştır.
Kitap Görsel ve Biçimsel açıdan 24 madde üzerinden incelenmiş ve 60 puan alarak yeterli olarak değerlendirilmiştir. Eserin Görsel ve Biçimsel incelenmesi sonucunda, “Kitabın kapağında hangi yaş düzeyine uygun olduğu belirtilmiştir; Kitabın dış tasarımı çocukların ilgisini çekecek niteliktedir; Cümle uzunlukları [2-7 yaş düzeyi için 3-5 sözcük (20-30 karakter) 1-3. sınıf için 6 sözcük (35-40 karakter) 4-5 sınıf için en fazla 10 sözcük (60-70 karakter) ]çocuğun yaş düzeyine uygundur; Kitabın kapağı kolayca açılabilmekte, desteksiz durabilmekte ve kitabın sayfaları kolay çevrilebilmektedir; Metin ve resimler sayfa üzerinde birbirine uygun konumlandırılmış, kitap kolay okunabilmektedir; Paragraflar ve bölümler arasında uygun (1.5-2 cm) boşluklar bırakılmıştır.” maddelerine uygun olmadığı tespit edilmiş ve yetersiz puan almıştır. Eserin, “Kitap hacim ve kalınlık bakımından çocuğun kolay taşıyabileceği boyuttadır; Kullanılan kağıt, gözü yormayan matlıktadır; Sayfaların kenar boşlukları en az 2 cm ve satır aralarındaki boşluklar en az 1.25 cm olarak ayarlanmıştır.” maddelerine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli puan almıştır.
Eser İçerik Özellikleri bakımından 21 madde üzerinden incelenerek 60 puan almış ve kısmen yeterli olarak değerlendirilmiştir.
“Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun [6-9 yaş için aile, insan, doğa ve hayvan sevgisi; 9-12 yaş için sevgi, tarih-kahramanlık, macera, fantastik] konu işlenmiştir; Kitapta ele alınan konu ve olay örüntüsü yaş grubuna uygundur; Metnin kurgusunda çatışmalar okuyucuda merak ve keşif duygusu uyandırmaktadır; Eserde sıradışı karakterler işlenmiştir.” maddelerine uygun olarak değerlendirilmiştir ve yeterli puan almıştır. İncelenen eserin “Kitapta anlatılan konu ile ilgili girişte tanıtıcı bilgiler sunulmaktadır.” maddesine uygun olmadığı tespit edilmiş ve yetersiz puan almıştır.
Eser 12 yaş düzeyi çocuklar için ideal bir eserdir. Hikaye örüntüsünde macera ve keşif yönleriyle doyurucudur. Ayrıca hem hikaye edici hem bilgilendirici bir eserdir. Kitapta en çok eleştiri alan bölüm görsel ve biçimsel özellikleri üzerinden olmuştur. Metindeki cümleler genel olarak uzundur.
Kapaktaki resim daha cazip olabilirdi. Sayfa resimleri çok karışık olmuş ve fazla görsel kullanılması okunurluğu zorlaştırmış. Eserde Olay örüntüsü karışık ve dağınık bir şekilde ilerlemiştir. Daha derli toplu ve daha sade bir olay örüntüsü kurulabilirdi.
Elif Burcu Meriç
Adı: Kelebek Tutkusu / Butterfly Fever
Yazarı: Lori Haskins / Çizeri: Jerry Smath
Yayınevi: TÜBİTAK, 1. Basım
Çevirmeni: Burcu Meltem Arık Akyüz
Önerilen Yaş Grubu: +6
Ana Fikri: Bilim insanı gibi düşünmek.
Kelebek Tutkusu kitabı dil ve anlatım özellikleri açısından 11 maddeye göre değerlendirilmiştir. Bu maddelere göre 30 puan alarak “kısmen yeterli” bulunmuştur. Kitap hem hikaye edici hem bilgilendirici içeriğe sahiptir. Metinde bir yandan hikaye devam ederken bir yandan da kelebeklerle ilgili bilgiler verilmiş ve bu bilgiler sayfaların bazı yerlerinde kutucuklar içinde açıklanmıştır. İncelenen kitabın “Günlük hayatta sık ve yaygın olarak kullanılmayan sözcük ve kavramlar metin içinde açıklanmakta veya bağlamdan bunların anlamı çıkarılabilmektedir.” maddesine uygun olduğu değerlendirilmektedir. Örneğin dördüncü sayfada göç kelimesinin ne demek olduğu bir kutucuk içinde okuyucuya açıklanmıştır. Kelebek Tutkusu adlı kitabın değerlendirildiği kriterlerden biri olan “Metinde, çocukların gelişim düzeyine uygun, günlük hayatta sık kullanılan açık ve anlaşılır sözcükler kullanılmıştır.” maddesine göre “yeterli” bulunmuştur. Verilen bilgilerdeki sözcükler günlük kullanıma uygun olduğu için metnin dili anlaşılırdır. Dilin anlaşılır olması bilhassa küçük yaş çocuklar için önemlidir; aksi bir durum okuyucu açısından olumsuzluk teşkil etmektedir. Yapılan incelemede kitap “Metinde işlenen zaman doğrusal ilerlemekte çocuğun kronolojik zaman algısına (dün-bugün-yarın) uymaktadır.” maddesine göre “yeterli” görülmüştür. Örneğin ana karakter Ellie ve annesinin taşındıkları yer olan Melville’e vardıkları gün anlatıldıktan sonra “Ellie ertesi gün okula başladı” diye devam ederek kronolojik zaman algısına uyumlu hareket edilmiştir. Kronolojik zaman algısı, bilhassa küçük yaş grubu açısından önemlidir. Kitap; “Metinlerde kullanılan kurallı cümlelerin sayısı, devrik cümlelerin sayısından fazladır.” maddesine göre de “yeterli” bulunmuştur. Devrik cümlelerin küçük yaş grubu çocuklar tarafından algılanması zor olacağı için böyle cümlelerin çokluğu olumsuz bir durum oluşturmaktadır.
Kelebek Tutkusu adlı kitap “Metinde akıcı ve ahenkli bir anlatım benimsenmiştir.” maddesine göre “kısmen yeterli” bulunmuştur. Çünkü metin her ne kadar akıcı bir üslupla yazılmış olsa da çeviri eser olması sebebiyle mekan ve kişi adları yabancı dildedir. Bu da bilhassa küçük yaş grubu çocuklarda karakterlerin zihinde oturması açısından zorluk oluşturabilir. İncelenen kitap “Metinde çocukların gelişim düzeyine uygun [benzetme, kişileştirme, intak vb.) söz sanatları kullanılmıştır.” maddesine göre “yetersiz” bulunmuştur. “Metnin söz varlığı, çocukların bilişsel ve duyuşsal gelişim düzeyine uygundur.” ve “Dil ve anlatım özellikleri çocukların dil becerilerini geliştirici niteliktedir.” maddelerine göreyse “yeterli” bulunmuştur. Ellie bilgisayarının başında Oregon’daki arkadaşlarına e-posta yazarken ekranda mektup formatında bir çizim bulunmaktadır. Böylece metinde geçen “e-posta” sözcüğü çizimlerle desteklenmiştir. “Geçit yürüyüşünden sonra herkes parkta piknik için toplandı. Binlerce kral kelebeği ağaçların tepesinde parlıyordu.” cümlesinin geçtiği sayfada kral kelebekleri sapsarı, sanki ışık çıkarıyormuş gibi çizilerek sanki çocuklar tarafından parlamanın en iyi anlaşılacağı hal olan güneş hatırlatılmıştır. Bu çizim ve kullanılan sözcük küçük yaş grubunun bilişsel düzeyine uygundur. Kitaptaki en büyük eksiklerden biri mizah ögelerine yer verilmemesidir. Bu yüzden “Kitapta mizah ve güldürü ögelerine yer verilmiştir.” Maddesi “yetersiz” bulunmuştur. Mizah, bilhassa da çocuklarda, okuyucuyla metin arasındaki bağı sağlayan ve kuvvetlendiren en büyük etkenlerden biridir.
Kelebek Tutkusu isimli kitap görsel ve biçimsel özellikler yönünden 24 kritere göre değerlendirilmiş ve 57 puan alarak “kısmen yeterli” bulunmuştur. Kitabın dış kapağında eserin hangi yaş aralığına hitap ettiği belirtilmiş ve görsel açıdan ilgi çekici bir resim kullanılmıştır. Kitabın kapağındaki ve içindeki resimler kitabın konusuyla ilgilidir. Kapak sert kartondan yapılmış olup kolay açılabilmekte ve dokusu üzerindeki yazı ve resimleri net bir şekilde göstermektedir. Kitap çocukların taşıyabileceği ebatlarda olup cildi sağlam ve dayanıklıdır. Kitap, bir eserin en az kurgusu kadar önemli olan “Kullanılan kâğıt gözü yormayan matlıkta, renkleri soldurmayan, mürekkebi dağıtmayan niteliktedir.” maddesine göre “yeterli” bulunmuştur. Hikaye ve diğer birçok kriter ne kadar yeterli olursa olsun cümlelerin mürekkebinin dağıldığı bir kitabın okunmasının ne kadar zor olduğu apaçık bir gerçektir. Yazılar sayfa rengiyle zıtlık oluşturacak şekilde tasarlanmıştır. İncelenen kitap “Başlıklar ve vurgulanması gereken sözcükler koyu renkte, metin orta koyuluktadır.” maddesine göre “yetersiz” bulunmuştur. Metin ve resimler birbirine uygun konumlandırıldığı için kitap kolay okunmaktadır. Kelebek Tutkusu adlı kitap “Cümle uzunlukları [2-7 yaş düzeyi için 3-5 sözcük [20-30 karakter], (“1-3sınıf” için 6 sözcük [35-40 karakter], “4-5 sınıf” için en fazla 10 sözcük [60-70 karakter] çocuğun yaş düzeyine uygundur.” kriterine göre uygun görülmüştür. Kapakta belirtildiği gibi kitap 6 yaş ve üzeri olduğu için cümle uzunlukları yukarıda verilen ölçekle çakışmaktadır. 2-7 yaş arası çocuklar için uygun olan sözcük sayısı 3-5 iken; 1-3.sınıf düzeyinde 6 sözcüğe çıkmaktadır. 6 yaş ve daha büyük ibaresi her iki ölçeğe de dahil olduğu için karışıklık oluşturmaktadır. Resimler çocuğun sanatsal gelişim özelliklerini destekleyecek niteliktedir. 2-9 yaş arasına hitap eden parlak renklerle 9-12 yaş arasına hitap eden gerçekçi resimler kullanılmıştır. Böylece kitabın görselleri her iki yaş grubuna da uygun olmuştur. İncelenen kitap “Kitaplarda kullanılan görseller konuyu açıklayıcı ve tamamlayıcı niteliktedir.” maddesine göre “yeterli” bulunmuştur. Yukarıda değerlendirilen maddelere göre kitabın mühim yetersizliklerinden biri Dr. Yi ve ana karakter Ellie’nin yakın arkadaşı Lee haricinde başka milletten karakterlere yer verilmemesidir. “Kitaptaki resimler farklı konu, inanış ve medeniyetlere hitap eder niteliktedir.” Maddesi bu yüzden “yetersiz” bulunmuştur. Amerika’nın birçok farklı milletten vatandaşı olduğu göz önünde bulundurulacak olursa kitaptaki farklı uyruklardan karakterin sayısı çok yetersizdir. Örneğin Afro-Amerikan bir kişi bile yoktur.
Eser içinde bilimsel bilgiler bulunan bir hikaye kitabıdır. Bu yüzden sadece hikaye edici kitaplar açısından incelenmiştir. Bu kategoride 47 puan alarak “yeterli” bulunmuştur.
Daha önce de belirtildiği gibi kitabın +6 yaş grubuna uygundur ibaresi 2-7 yaş ve 7-9 yaş arasında kaldığı için “kitap çocuğun gelişim düzeyine uygun [2–7 yaş için masal; 9–12 yaş için öykü] bir edebi tür işlenmiştir” maddesi açısından çelişkili bir durum oluşturmaktadır. Öte yandan “Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun [6–9 yaş için aile, insan, doğa ve hayvan sevgisi; 9–12 yaş için sevgi, tarih-kahramanlık, macera, fantastik] konu işlenmiştir.” maddesine göre incelediğimizde, iki yaş grubu için de ortak bir payda olduğu için, “yeterli” bulunmuştur. Kelebek Tutkusu adlı kitap “Kitapta ele alınan konu ve olay örüntüsü yaş grubuna uygundur.” ve “kitapta ele alınan olaylar sebep-sonuç ilişkisi bağlamında anlatılmaktadır.” maddelerine göre “yeterli” bulunmuştur. Örneğin Ellie Oregon’daki arkadaşına e-posta yazarken doğum gününe muhakkak geleceğini söylemiştir. İlerleyen sayfalarda okuldan eve döndüğü bir karede şöyle yazmaktadır: “… Sonra garip bir hisse kapıldı. Diyelim ki kral kelebekleri parti ile aynı hafta sonu geldi. O zaman ne olacaktı? Ellie kendi kendine ‘Bu kesinlikle olamaz!’ dedi.”
Bir sonraki sayfadaysa şunlar yazmaktadır: “Ama tam da bu oldu. Birkaç gün sonra Ellie annesine ‘Kral kelebekleri neredeyse gelmek üzere’ dedi. ‘Belediye başkanı, şenliği cumartesi günü yapıyor. Lee’nin doğum günü Pazar. Her ikisine birden gitmem mümkün değil.’… ‘Lee’ye doğum günü partisinde orada olacağımı söyledim’ dedi Ellie. ‘Sözümden dönemem.’ ” Kral kelebeklerinin göçünün kutlandığı şenliğe çok katılmak istemesine rağmen neden katılamayacağı bir sebep-sonuç ilişkisi içinde anlatılmıştır. Aynı zamanda “sözümden dönemem” cümlesi, incelenen kriterlerden biri olan “kitapta sevgi, saygı, hoşgörü, dürüstlük, çalışkanlık, doğruluk gibi evrensel ve ahlâkî değerlere yer verilmiştir.” maddesine uygun bulunmuştur. Kelebek Tutkusu isimli kitap “Hikâyedeki karakterlerin fiziksel ve ruhsal özellikleri anlaşılabilir şekilde sunulmuştur.” maddesine göre “kısmen yeterli” bulunmuştur. Çünkü karakterlerin fiziksel özellikleri tam anlaşılır olsa da ruhsal özellikleri de kısmen anlaşılırdır. Ana karakter Ellie’nin keşif duygusu güçlü, meraklı, araştırmacı, dostluğu önemseyen, hızlıca adapte olabilen, yardım sever, ve sözünü tutan biri olduğunu anladığımız için bu karakterin ruhsal özellikleri tam olarak verilmiştir diyebiliriz. Ama kalan karakterlerin (annesi, dostları, yeni sınıfındaki arkadaşları) ruhsal özelliklerine dair herhangi bir şey görülmemektedir. “Kitapta din, dil ve cinsiyet ayrımcılığına doğrudan yer verilmemektedir” maddesi; daha önce de belirtildiği gibi çok kültürlü bir toplum olmasına rağmen farklı milletlerden karakterlere yeterince yer verilmediği için “kısmen yeterli” bulunmuştur. Kitapta çekik gözleri ve isminden Asyalı olduğunu anladığımız Dr. Yi karakteri vardır. Bir de kral kelebeklerinin göçü konusunda Washington’daki kuzenlerinden yardım isteyen, Ellie’nin yeni sınıf arkadaşı, Tess adlı karakter ve yine Ellie’nin Oregon’daki arkadaşı Lee; görece koyu ten renkleriyle bir ihtimal Güney Amerikalı olabileceklerini düşündürten karakterlerdir. Bunun dışında Afro-Amerikan, Hintli vs başka milletlerden karakterlere yer verilmemiştir. Kelebek Tutkusu isimli eser “Kitapta ele alınan konular, çocuğun soyut düşünmesine imkân vermektedir.” ve “Kitapta ele alınan konular, çocuğun hayal kurmasına imkân vermektedir.” maddelerine göre “yeterli” bulunmuştur. Mesela ağaçlara konan sarı renkte çizilmiş kral kelebekleri için söylenilen “Güz yapraklarına benziyorlar.” cümlesi çocuklar hayal gücünü geliştiren bir cümledir. Zaten kral kelebeklerinin göçü başlı başına hayal gücünü canlandıran bir olaydır. İncelenen kitap “Konunun ana fikri yanlış anlaşılmaya mahal vermeyecek veya okuru ikilemde bırakmayacak açıklıkta verilmiştir.” ve “Metnin kurgusunda çatışmalar okuyucuda merak ve keşif duygusu uyandırmaktadır.” maddelerine göre “yeterli” bulunmuştur. Kitap bilimsel bilgiler içeren bir kitap olduğu için çocukların merak duygusunu tetikleyecek birçok nokta vardır. Eksik bulunan bir nokta çatışma unsuru oluşturacak karakter eksikliğidir. Bu yüzden “Eserde sıra dışı karakterler de işlenmiştir.” maddesi “yetersiz” bulunmuştur. Bununla birlikte karakterler okuyucu üzerinde olumlu etki bırakacak özelliklere sahiptir. Bir diğer eksik bulunan husus Ellie haricindeki hiçbir karakterin ayrıntılı olarak bize tanıtılmamasıdır. Bu yüzden “Karakterler, farklı anlatım teknikleri ile [düz anlatımla, diyalogların içinde, başkalarının düşünceleri ile kendi düşüncesi ile olayların içinde] okuyucuya tanıtılmaktadır.” maddesi “yetersiz” bulunmuştur. Eserde mekan isimleri verilmiştir ve kitabın adıyla konusu birbiriyle uyumludur. Bu bölümdeki değerlendirmeyi dikkate değer bir hususla bitirmek isterim. Ellie ve annesi yanlarında babası olmadan ev değişikliği yapmışlardır. Aynı şekilde sınıfta kral kelebeklerinin kuzeyden göçe başladıklarını haber verecek gözlemciler bulmaya çalıştıkları konuşmalarda Robert isimli arkadaşı da babasının kuzeyde, yani kendisinden ayrı yaşadığını söyleyerek ikinci defa aynı vurgu yapılmıştır. Amerika’da boşanma sayısının fazla olması sebebiyle böyle bir vurguya ihtiyaç olabileceğini düşünmekteyim.
Sonuç
Lori Haskins’in yazdığı Burcu Meltem Arık Akyüz’ün çevirdiği ve TÜBİTAK’ın yayınladığı Kelebek Tutkusu isimli eser 11 yaşlarındaki Ellie’nin annesiyle beraber bir süreliğine farklı bir eyalette yaşamaya başlaması ve yaşadıkları dönem içerisinde oraya kral kelebeklerinin göç ettiğini öğrenmesiyle onlara karşı merak duyması ve bilgi edinmeye başlamasını anlatır. Metin boyunca hem hikayenin içinde hem de kenarlardaki bilgi kutucukları aracılığıyla kral kelebekleriyle ilgili oldukça fazla bilgi verilir. Küçük yaş grubu çocuklar açısından anlaşılabilir ve kısa bilgiler metni zenginleştirmiştir. Bu bilgiler bir hikaye içinde verildiği için aynı zamanda eğlenceli hale getirilmiştir. Hikâyenin kendisinde de evrensel ve ahlâkî değerler bakımından farklı mesajlar verilmekte ve böylece eser çok boyutlu hâle gelmektedir. Kitap on bir kriterlik dil ve anlatım özellikleri bakımından incelenmesi neticesinde 30 puan alarak “kısmen yeterli” bulunmuştur. Yapılan bu değerlenmede kitabın “Günlük hayatta sık ve yaygın olarak kullanılmayan sözcük ve kavramlar metin içinde açıklanmakta veya bağlamdan bunların anlamı çıkarılabilmektedir.”, “Metinde işlenen zaman doğrusal ilerlemekte çocuğun kronolojik zaman algısına (dün-bugün-yarın) uymaktadır.”, “Metinlerde kullanılan kurallı cümlelerin sayısı, devrik cümlelerin sayısından fazladır.” madddelerine uygun olduğu tespit edilmiştir. Kitabın +6 yaş grubuna hitap etmesi açısından bu maddeler önemlidir çünkü çocuklar bilişsel düzeyleri gereği devrik cümleleri, günlük hayatta sık kullanılmayan kelimeleri algılamada zorluk yaşayabilir. Kelebek Tutkusu isimli kitabın “Kitapta mizah ve güldürü ögelerine yer verilmiştir.”, “Metinde çocukların gelişim düzeyine uygun [benzetme, kişileştirme, intak vb.) söz sanatları kullanılmıştır.” maddelerine uymadığı tespit edilmiştir. Bilhassa da kitapta mizah unsurunun olmayışı önemli bir eksikliktir. Çünkü çocuklar gülebildikleri kitaplarla çok daha hızlı ünsiyet kurmaktadırlar.
Kelebek Tutkusu isimli kitap görsel ve biçimsel özellikler yönünden 24 kritere göre değerlendirilmiş ve 57 puan alarak “kısmen yeterli” bulunmuştur. İncelenen eser “Kitabın dış tasarımı çocukların ilgisini çekecek niteliktedir.”, “Kitabın kapağında hangi yaş düzeyine uygun olduğu belirtilmiştir.”, “Kitap kapağındaki resimler, görseller metinde işlenen konu, olay veya karakterlerle ilgilidir.”, “Kitabın kapağı [karton, mukavva, bez veya selefon gibi] dayanıklı malzemeden yapılmıştır.”, “Kapağın dokusu; üzerindeki yazı, çizgi ve resimleri net biçimde göstermektedir.”, “Kitabın kapağı kolayca açılabilmekte, desteksiz durabilmekte ve kitabın sayfaları kolay çevrilebilmektedir.”, “Kitap, hacim ve kalınlık bakımından çocuğun kolay taşıyabileceği boyuttadır.”, “Kitabın cildi sağlam, dayanıklı ve sayfalar dağılmamaktadır.”, “Kullanılan kâğıt gözü yormayan matlıkta, renkleri soldurmayan, mürekkebi dağıtmayan niteliktedir.” maddelerine uygun bulunmuştur. Bu kısımdaki en önemli eksikliklerden birisi kitabın ““Kitaptaki resimler farklı konu, inanış ve medeniyetlere hitap eder niteliktedir.” maddesine uygun olmayışıdır. Hikaye Amerikan toplumunda geçtiği için o kültürün multikültürel yapısını yansıtması beklenilir fakat kitapta Asyalı bir karakter ve ten renkleri görece koyu olan iki karakter dışındaki tüm karakterler aynı ırksal özelliklere sahiptir.
Kitap içerik özellikleri bakımından hikaye edici kitaplar başlığına göre, 21 maddeye göre değerlendirilmiş ve 47 puan alarak “yeterli” bulunmuştur. İncelenen eser “Kitapta ele alınan olaylar sebep-sonuç ilişkisi bağlamında anlatılmaktadır.”, “Kitapta ele alınan olaylar tutarlı bir şekilde sıralanmıştır.”, “Kitapta sevgi, saygı, hoşgörü, dürüstlük, çalışkanlık, doğruluk gibi evrensel ve ahlâkî değerlere yer verilmiştir.”, “Kitapta ele alınan konular, Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarına uygundur.”, “Kitapta ele alınan konular, çocuğun soyut düşünmesine imkân vermektedir.”, “Kitapta ele alınan konular, çocuğun hayal kurmasına imkân vermektedir.”, “Ana fikir, yanlış anlaşılmalara mahal vermeyecek veya okuru ikilemde bırakmayacak açıklıkta verilmiştir.”, “Metnin kurgusunda çatışmalar okuyucuda merak ve keşif duygusu uyandırmaktadır.” maddelerine uygun bulunmuştur. Yetersiz bulunan kriterler ise; “Karakterlerin güçlü ve zayıf yönleri görülebilmektedir.” ve “Eserde sıra dışı karakterler de işlenmiştir.” maddeleridir. Hikayede sıra dışı karakter bazen çatışma unsuru oluşturarak hikayeyi daha ilgi çekici hale getirir. Eser bu konuda eksik bulunmuştur.
Perihan Ürkmez [1]
Teslime Gülsen Nurdoğan [1]
Anafikri: Bir atın doğumundan yetişkinliğine kadar olan süreç işlenerek bazı değerler verilmeye çalışılmış.
Kitabın Dil ve Anlatım Özellikleri Bakımından İncelenmesi
Kitap 11 madde üzerinden incelenerek bu başlık altında 30 puan almıştır ve kısmen yeterlidir. Eser 3 artı yaş grubuna yazılmıştır. Orijinal adı The Little Pony’dir ve “Küçük Poni” olarak Türkçe’ ye çevrilmiştir. Poni, küçük yarış atlarına denilmektedir. Poni genellikle çocuklara binicilik öğretmekte faydalanılan bir at türüdür. Çeviri eserlerde mümkün olduğunca orijinalliğin korunması esas olduğundan eserin “Küçük Poni” olarak çevrilmesi uygun olarak değerlendirilmiştir. Kitaptaki karakterlerin ismi Türkçeleştirilmiştir.
İncelenen kitabın, “Metinde kullanılan sözcükler; gelişim düzeyine uygun, günlük hayatta sık kullanılan açık ve anlaşılır sözcüklerdir.” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. “Bugün ahırda harika bir şey oldu. Yeni bir tay doğdu. Küçük Poni sayfa 1″ Eserdeki sözcükler herkesin anlayabileceği düzeyde açık ve anlaşılırdır. Çocuk kitaplarında kullanılan kelimelerin günlük hayatta kullanılan sözcüklerden seçilmesi önemlidir. Bunun tam aksi durumlarda çocuklar okudukları kitapları anlamakta zorlanırlar ve kitap okumak istemezler.
Küçük Poni adlı eser, “Günlük hayatta sık ve yaygın olarak kullanılmayan sözcük ve kavramlar bağlamından çıkartılmaktadır.” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. “Yeni bir tay doğdu.” cümlesi resimlerle desteklenerek tayın bir attan doğduğu anlatılmıştır. Sözcüklerin ortama bağlı olarak cümle içerisinde kazandığı anlamlara bağlam denir. Bazı yabancı sözcük ve kavramlar cümle içinde geçince o yabancı sözcük ya da kavramın anlamı cümlenin gelişinden belli olmaktadır. Eserde ise “Yeni bir tay doğdu.” cümlesi tayın doğum resimleri çizilerek doğrulanmaya çalışılmıştır.
Eser, “Çocukların gelişim düzeyine uygun benzetme ve kişileştirme sanatları kullanılmıştır.” maddesine uygun olarak tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. “Merakla çevreyi araştırıyor. Daha öğreneceği çok şey var.” cümlelerinde başkarakter Poni kişileştirilerek çevreyi araştıran bir insana benzetiliyor. Kişileştirme sanatı diğer adıyla teşhis, insan dışındaki varlıklara insani özellik yüklemektir. İnsana özgü niteliklerin başka varlıklara aktarılması, onlara kişilik kazandırılmasına “teşhis” (kişileştirme) denir. Mecazlı bir anlatım özelliğidir. Bazen benzetme çoğu zaman da kapalı istiare biçiminde gerçekleştirilir. “Merakla çevreyi araştırıyor. Daha öğreneceği çok şey var.” cümlelerinde Küçük Poni adlı at yavrusunun tıpkı bir insan gibi kişiselleştirilerek araştırma yaptığı anlatılıyor. Böylece verilmek istenen mesaj daha kolay veriliyor.
İncelenen eserin, “Metindeki söz varlığı çocukların bilişsel ve duyuşsal gelişim düzeyine uygundur.” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Eserde, “Ama sonunda merakına yeniliyor. Oradan geçen bir kelebeği koklamaya çalışıyor…” cümleleriyle başkarakter Poni’nin zihinsel bir iş olan öğrenmeyi gerçekleştirdiği belirtiliyor. “Güvende olduğundan emin değil, annesinin yanından ayrılmıyor.” cümlelerinde at yavrusu Poni’nin güven duygusunu yaşadığı anlatılıyor. Annesinin yanında bulunmak Poni’ye güvende olduğunu hissettiriyor.
Eserin, “Akıcı ve ahenkli bir anlatım benimsenmiştir.” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Akıcı ve ahenkli bir anlatım takıntısız, su gibi ilerleyen bir anlatımdır. Gereksiz kelimelerden arınmış, imla kurallarına uygun bir anlatımdır. Eserde tayın doğumu, ayağa kalkmaya çalışması, hemen ardından annesinin sütünü emmeye başlaması…” Biteviye devam etmiş ve akıcılığını korumuştur. Böylece atın doğumundaki küçük ayrıntılara inilmiş; nasıl doğup geliştiği anlatılarak yazıya ahenk getirilmiştir.
Eserin, “Metinde Türkçe’ de kullanımı yaygınlaşmamış yabancı sözcüklere yer verilmemiştir.” maddesine uygun olduğu belirlenmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Çocuklara yazılan kitaplarda açık ve anlaşılır kelimeler kullanılmalı, günlük hayatta kullanılmayan kelimeler ve yabancı sözcüklerden arındırılmalıdır. Yabancı kelimeler hikâyenin anlaşılmasını zorlaştırır. Okuyucuya bıkkınlık getirerek okuma aşkını köreltir.
Eser, “Kurallı cümlelerin sayısı devrik cümlelerden fazladır ve bu durum metnin anlaşılmasını kolaylaştırmıştır.” maddesine kısmen uygun olarak tespit edilmiş ve kısmen yeterli olarak değerlendirilmiştir. “Karabiber (Küçük Poni) hızla büyüyor. Ama henüz binilecek kadar büyümedi. Daha öğreneceği çok şey var.” Cümleleri kurallı cümlelerdir.
İncelenen eser “Kitapta mizah ve güldürü ögelerine yer verilmiştir.” maddelerine kısmen uygun olarak tespit edilmiş ve yetersiz bulunduğu kanaatine varılmıştır. Eserde “Patikalarda ve yollarda ayakları acımasın diye Karabiber’in bu metal ayakkabılara (nal) ihtiyacı var.” cümlesinden başka bir mizah ögesine rastlanmamıştır. Bu cümlede çocuğun gözünden yapılan mizahi bir anlatım vardır. Atın ayağına çakılan nal, çocuk gözünden ayakkabıya benzetiliyor ve bu durum mizah duygusu veriyor. Çocuklara yazılan kitaplarda eğlenceli bir okuyuş için mizah ve güldürü ögelerine daha fazla yer verilmesi önemli bulunmaktadır. Kitabın bu yönünün geliştirilmesi gerekmektedir. Mizah, konuya açıklık ve neşe getirir. Eserin keyifle okunmasına yardımcı olur.
Eser, “Metinde işlenen zaman doğrusal ilerlemektedir.” maddesine uygundur ve yeterlidir. Tay doğuyor, ayağa kalkmaya çalışıyor, kalkıyor ve annesini emiyor, yavaş yavaş bir yarış atı olmaya doğru gidiyor. Böylece hikâyede zaman doğrusal ilerlemiş oluyor. Zamanın doğrusal ilerlemesi demek zamanın ileriye dönük olduğunu, ard ardalığını belirtir. 3 artı yaş grubu çocuklarda zaman kavramı iyi gelişmediği için art ardalık çok önemlidir. Metinde zamanın doğrusal işlemesi çocukta zaman kavramının gelişmesine yardımcı olur.
İncelenen eser, “Kullanılan betimlemeler olayın ve durumun çocuğun zihninde canlanmasına yardımcı olmuştur.” maddesine uygun olarak değerlendirilmiş ve yeterli bulunmuştur. Kitaptaki “Karabiber artık hazır, Fatih’i taşıyabilir. Sırtında birinin olması ilk başta ona çok tuhaf geliyor. Ama Fatih sabırlı ve nazik, Karabiber onunla dolaşmaktan hoşlanıyor. Birlikte kırları keşfe çıkıyorlar.” cümlelerinde başkarakter Karabiber’in büyüyüp yetişkin bir at haline geldiği, sırtında insanları taşıyabilecek eğitimi aldığı betimlenerek çocuğun hayal dünyasına sunulmuştur.
Eser, “Metinde çocukların gelişim düzeyine uygun [benzetme, kişileştirme, intak vb.] söz sanatları kullanılmıştır.” maddelerine uygun olarak tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Bir atın doğası gereği nallanması gerektiği atın ayakkabısı varmış gibi anlatılıyor. Bu husus çocuk gözünden kişileştirme yapılarak veriliyor. “Bir gün nalbant geliyor. Karabiber’in ayaklarını birer birer kaldırıp toynaklarına ilk nallarını takıyor. Patikalarda ve yollarda ayakları acımasın diye Karabiber’in bu metal ayakkabılara ihtiyacı var.” (Sayfa 19)
Kitabın Görsel ve Biçimsel Özellikleri Bakımından İncelenmesi
Eser bu başlık altında 24 madde üzerinden incelenerek 65 puan almıştır ve kısmen yetersiz bulunmuştur.
İncelenen eserin, “Kâğıdın zemini ile yazının rengi birbiriyle zıtlık oluşturacak şekilde tasarlanmıştır.” maddesine uygun olmadığı tespit edilmiş ve yetersiz olarak değerlendirilmiştir. Eserde kâğıdın rengi ile yazının rengi birbirine yakın tonlardan oluşmuştur. Bu durum kitapta boğucu bir etki yaratmıştır ve kitaba ilgiyi azaltmaktadır. Üç artı yaş grubu çocukları için görseller ve renkler önemlidir. Bu yaş kategorisi çocuklarda renkler ve resimler bir öğrenme argümanı kabul edilir.
Yapılan incelemede eserin, “Cümle uzunlukları [2-7 yaş düzeyi için 3-5 sözcük, (20-30 karakter); 1 ve 3. sınıf için 6 sözcük (35-40 karakter); 4. ve 5. sınıflar için en fazla 10 sözcük, (60-70 karakter) çocuğun yaş düzeyine uygundur.” maddesine uygun düşmediği tespit edilmiş ve yetersiz olarak değerlendirilmiştir. Kitaptaki cümleler 3-5-7-10-12 sözcükten oluşmaktadır. 3 yaş üzeri çocuklar için 3-5 sözcükten daha uzun cümleler kullanılmamalıdır. Eserde 10-12 sözcüklü cümleler bulunmaktadır. En uzun cümle 12 sözcükten oluşan “Patikalarda ve yollarda ayakları acımasın diye Karabiber’in bu metal ayakkabılara ihtiyacı var.” cümlesidir. Cümlelerin uzunluğu anlatım gücünü zayıflatmış ve 3 yaş üzeri çocukların hikâyeyi anlamasını zorlaştırmıştır. Eserin yeniden gözden geçirilip cümlelerin kısaltılması ön görülmektedir.
Eserde yapılan inceleme sonucunda, “Yazı karakterleri çocukların [6 yaş öğrenciler için 16-18; 9-12 yaş ve üzeri için 10-12 punto] gelişim düzeyine uygundur.” maddesine uygun olmadığı tespit edilmiş ve yetersiz olarak değerlendirilmiştir. Yazı puntolarının küçük olması eseri iğreti göstermiştir ve okuyuşu zorlaştırmıştır. Bu durum kitabın albenisini azaltmıştır. Ayrıca 3 yaş üzeri çocukların yazı karakterleriyle tanışması açısından yetersiz bulunmuştur. 3 yaş üzeri çocuklar için kitaptaki her şekil çok önemlidir, velev ki yazı karakteri çok daha önemlidir.
Kitabın köşeleri oval değil keskindir. Üç artı yaş çocuklarına yazılan kitapların köşeleri sivri ve kesici olmamalıdır. Bu yaş grubu çocuklar için kitap bir oyuncaktır. Çocuk, kitapla bir oyuncak gibi oynar, ağzına yüzüne sürer. Kesici bir kitap köşesi bu yüzden çocuklar için tehlike arz etmektedir.
Yapılan incelemede eserin eserin, “Kitabın dış tasarımı çocukların ilgisini çekecek niteliktedir.” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Kitabın dış tasarımında bir kız çocuğu ve tay resmi kullanılmıştır ve ilgi çekmesi için uygundur.
Eserde yapılan inceleme sonucunda eserin, “Kitabın kapağında hangi yaş düzeyine uygun olduğu belirtilmiştir.” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Kitabın kapağında 3 artı yaş üzerine yazıldığı belirtilmiştir.
İncelenen eser, “Kitabin kapağı (karton, mukavva, bez veya selefon gibi) dayanıklı malzemeden yapılmıştır.” maddesine uygun olarak tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Kitap karton kapaktır ve boyutu 25’e 25 cm’dir.
İncelenen eser, “Kitabın kapağı kolayca açılabilmekte, desteksiz durabilmekte ve kitabın sayfaları kolay çevrilebilmektedir.” maddesine uygun bulunmuş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Kitabın kapağı kolayca açılabilmekte, desteksiz durmakta ve okunuşu kolaylaşmaktadır.
Kitabın İçerik Özellikleri Bakımından İncelenmesi (Hikâye Edici ve Bilgilendirici Kitap)
Eser bu başlık altında 21 madde üzerinden incelenmiş ve 60 puan almıştır. Kısmen yeterlidir.
Eserin, “Metnin kurgusunda çatışmalar okuyucuda merak ve keşif duygusu uyandırmaktadır.” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Bütün kitaplarda olduğu gibi bir çocuk kitabında da ilk cümle çok önemlidir. Kitap, “Bugün ahırda harika bir şey oldu.” diye başlıyor. Oldukça heyecanlı ve merak uyandıran bir giriş.
Yapılan incelemede kitabın “Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun [2-7 yaş için masal; 9-12 yaş için öykü] bir edebi tür işlenmiştir.” maddesine uygun oldu görülmüş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Kitap üç yaş ve üzerine hikâyemsi bir tarzda popüler bilim türünde yazılmıştır. Bir atın doğumundan başlayıp yetişkin bir at olana kadarki süreç bilimsel ve hikâye edici tarzda işlenmiştir. Bir tayın bir attan doğduğu, doğar doğmaz neler yaptığı bilimsel fakat çocukların anlayabileceği şekilde hikayeleştiriliyor. “Yeni bir tay doğdu. …Karabiber ayağa kalkmaya çalışırken… annesi ona burnuyla destek oluyor. Düşmemek için titreyen bacaklarını yanlara doğru açıyor. Sonra annesinin karnına uzanıp besleyici sütünden içmeye başlıyor.” (Sayfa 6,8,9.)
Eserin “Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun [6-9 yaş için aile, insan, doğa ve hayvan sevgisi; 9-12 yaş için sevgi, tarih-kahramanlık, macera, fantastik] konu işlenmiştir.” maddesine uygun olarak tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Kitabın konusu üç yaş üzeri çocuğun merak düzeyine uygundur. Bir at yavrusunun gelişimi anlatılırken sevgi dili ve görseller kullanılarak çocuğa merhamet değeri öğretilmeye çalışılmış, (At yavrusunun annesine tutunmaya çalışması, annesinin ona burnuyla ayağa kalkmasına yardım etmesi.) merak ve keşif duyguları uyandırmıştır. Bir hayvanın büyümesi için annesinin sütüne ihtiyacının olduğu belirtiliyor. “Annesinin karnına uzanıp besleyici sütünden içmeye başlıyor.” (Sayfa 9) Annesinin desteğine ihtiyacının olduğu belirtiliyor. “Birkaç gün sonra Karabiber ilk kez dışarı çıkıyor. Güvende olup olmadığından emin değil, annesinin yanından ayrılmıyor.” (Sayfa 10) At yavrusu büyüdükçe merak ve keşif duygusu gelişiyor. “Oradan geçen bir kelebeği koklamaya çalışıyor. Ve ışıldayan su birikintilerinin içine bakıyor.” (Sayfa 11) Arkadaşlık duygusu öğretiliyor. “Sıcak yaz günleri geldiğinde Karabiber diğer küçük ponilerle arkadaş oluyor.” (Sayfa 12)
İncelenen kitabın “Hikâyedeki karakterlerin fiziksel ve ruhsal özellikleri anlaşılabilir şekilde sunulmuştur.” maddesine uygun olduğu değerlendirilmiş ve yeterli bulunmuştur. Atların doğası gereği kırlarda yaşayacağı ve doğası gereği koşacağı bilgisi verilmeye çalışılıyor. “Güneşli otlakta koşmayı ve birbirlerini kovalamayı seviyorlar.” (Sayfa 13) Böylece at karakterinin fiziksel ve ruhsal özellikleri de dile getirilmiş oluyor.
Kitabın “Kitapta sevgi, saygı, hoşgörü, dürüstlük, çalışkanlık, doğruluk gibi evrensel ve ahlaki değerlere yer verilmiştir.” maddesine uygun olduğu tespit edilmiş ve yeterli olarak değerlendirilmiştir. Hayvanlara yardım etme duygusu veriliyor. “Fatih ve Gül ponileri hergün ziyaret ediyor. Bazen ponileri ahırın önüne çıkarıyorlar… ve kılları pırıl pırıl parlayana kadar fırçalıyorlar.” (Sayfa 15)
İleride yarış atı olacağı için bir yarış atının nasıl eğitildiği de sevgi dili kullanılarak veriliyor. “Çocukların babası Karabiber’i uzun dizginler kullanarak eğitiyor. Dizginleri çekerek Karabiber’den yürümesini, durmasını ya da dönmesini istiyor.” (Sayfa17)
Bir binek hayvanı olan atın, üzerine binilmesine alışması lazım. Atın bir insanı taşımayı nasıl öğreneceği anlatılıyor. “Karabiber artık hazır. Fatih’i taşıyabilir.” (Sayfa 20) Eğitirken sabırlı ve nazik olunması gerektiği belirtiliyor. At böylece yapacağı işe alıştırılıyor. “Sırtında birinin olması ona ilk başta çok tuhaf geliyor. Ama Fatih sabırlı ve nazik, Karabiber onunla dolaşmaktan hoşlanıyor. Birlikte kırları keşfe çıkıyorlar.” (Sayfa 20,21,22) Böylece atın zamanla üzerinde birini taşımayı öğrendiği görülüyor. Kitapta atın sabırla ve nazik bir dille eğitilmesi kinaye edilerek sabır ve nezaket değerinin önemine dikkat çekiliyor. Sabrın ve nezaketin semeresi eserde gösteriliyor. “Gül yeterince büyüdüğünde babası ona ata binmeyi öğretiyor. Karabiber sabırlı ve nazik. Gül dengede durmayı öğrenene kadar ağır ağır yürüyor.” (Sayfa 22) Nazik ve sabırlı bir davranışa atın da nazik ve sabırlı bir davranışla karşılık verdiği bildirilmiş oluyor. Eser heyecan uyandırıcı bir şekilde sona eriyor. “Bu ikili bir gün şampiyon olacak!” (Sayfa 24)
Yapılan incelemede kitabın “Kitapta anlatılan konu ile ilgili girişte tanıtıcı bilgiler sunulmaktadır.” maddesine uygun olmadığı değerlendirilmiş ve yetersiz bulunmuştur. Bir tayın doğumu ve yetiştirilmesi anlatılan kitapta hikâye karakterlerinden bahsedilmemiştir.
Kitabın “Eserde mekân belirtilmiştir.” maddesine uygun olmadığı tespit edilmiş ve yetersiz olarak değerlendirilmiştir. Nitekim küçük bir at yavrusu olan Pony’nin macerasının hangi ülkede, hangi çiftlikte geçtiği kurguda belirtilmemiştir.
The Little Pony/Küçük Poni adlı kitap Dil ve Anlatım, Görsel ve Biçimsel, İçerik Özellikleri bakımından 56 madde uzerinden incelenmiş, 155 puan almış ve kısmen yeterli bulunmuştur.
Dil ve Anlatım Özellikleri bakımından incelenen kitap bu başlık altında 11 maddeden 30 puan almış ve kısmen yeterli bulunmuştur. Yapılan incelemede “Metinde kullanılan sözcükler; gelişim düzeyine uygun, günlük hayatta sık kullanılan açık ve anlaşılır sözcüklerdir.”, “Metinde Türkçede kullanımı yaygınlaşmamış yabancı sözcüklere yer verilmemiştir.”, “Metinde işlenen zaman doğrusal ilerlemekte, çocuğun kronolojik zaman algısına (dün-bugün-yarın) uymaktadır.”, “Metinde çocukların gelişim düzeyine uygun [benzetme, kişileştirme, intak vb.] söz sanatları kullanılmıştır.” maddelerinden yeterli puan aldığı tespit edilmiştir. Bu maddeler çocuk kitapları için önemli kabul edilen maddelerdir ve kitabın bu maddeleri karşılaması olumlu değerlendirilmektedir.
Yapılan incelemede, “Metindeki söz varlığı çocukların bilişsel ve duyuşsal gelişim düzeyine uygundur.”, “Akıcı ve ahenkli bir anlatım benimsenmiştir.”, “Kitapta mizah ve güldürü ögelerine yer verilmiştir.” maddelerine kısmen uyulmadığı tespit edilmiştir ve yetersiz puan almıştır. Bu maddeler çocuk kitapları için önemli kabul edilen maddelerdir ve kitabın bu maddelerden yetersiz puan alması kitap için eksiklik olarak değerlendirilmektedir. Kitabın bu yönlerinin geliştirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Görsel ve Biçimsel Özellikleri bakımından incelenen kitap bu başlık altında 24 maddeden 65 puan almıştır ve kısmen yetersiz bulunmuştur.
Yapılan incelemede, “Kitabın dış tasarımı çocukların ilgisini çekecek niteliktedir.”, “Kitabın kapağında hangi yaş düzeyine uygun olduğu belirtilmiştir”, “Kitabın kapağı (karton, mukavva, bez veya selefon gibi) dayanıklı malzemeden yapılmıştır.”, “Kitabın kapağı kolayca açılabilmekte, desteksiz durabilmekte ve kitabın sayfaları kolay çevrilebilmektedir.” maddelerine uygun olduğu tespit edilmiştir ve eser bu maddelerden yeterli puan almıştır. Yapılan incelemede eserin, “Kâğıdın zemini ile yazının rengi birbiriyle zıtlık oluşturacak şekilde tasarlanmıştır.”, “Cümle uzunlukları [2-7 yaş düzeyi için 3-5 sözcük, (20-30 karakter); 1 ve 3. sınıf için 6 sözcük (35-40 karakter); 4. ve 5. sınıflar için en fazla 10 sözcük, (60-70 karakter) çocuğun yaş düzeyine uygundur.”, “Yazı karakterleri çocukların [6 yaş öğrenciler için 16-18; 9-12 yaş ve üzeri için 10-12 punto] gelişim düzeyine uygundur.” maddelerine uymadığı tespit edilmiş ve kitap bu maddelerden yetersiz puan almıştır. Çocuk kitaplarının bu maddelere uygun olmasının yararlı olacağı değerlendirilmektedir.
İçerik Özellikleri bakımından kitap 21 madde üzerinden incelenmiş, 60 puan almış ve kısmen yeterli bulunmuştur.
Yapılan incelemede eserin, “Kitapta anlatılan konu ile ilgili girişte tanıtıcı bilgiler sunulmaktadır; Eserde mekân belirtilmiştir.” maddelerine uygun olmadığı değerlendirilmiş ve yetersiz puan almıştır. Eserin başında tanıtıcı bilgi verilmesi ve kurguda mekân belirtilmesi hikaye edici kitaplarda önemli öğelerdir. Hikayenin bu yönünün geliştirilmesi önerilmektedir.
Yapılan incelemede eserin, “Metnin kurgusunda çatışmalar okuyucuda merak ve keşif duygusu uyandırmaktadır.”, “Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun [2-7 yaş için masal; 9-12 yaş için öykü] bir edebi tür işlenmiştir.”, “Kitapta çocuğun gelişim düzeyine uygun [6-9 yaş için aile, insan, doğa ve hayvan sevgisi; 9-12 yaş için sevgi, tarih-kahramanlık, macera, fantastik] konu işlenmiştir.”, “Hikâyedeki karakterlerin fiziksel ve ruhsal özellikleri anlaşılabilir şekilde sunulmuştur.”, “Kitapta sevgi, saygı, hoşgörü, dürüstlük, çalışkanlık, doğruluk gibi evrensel ve ahlaki değerlere yer verilmiştir.” maddelerine uygun olduğu değerlendirilmiştir ve yeterli puan almıştır.
Sonuç olarak Küçük Poni adlı kitap çocuk edebiyatına uygunluk bakımından yapılan inceleme sonucunda 155 puan almış ve kısmen yeterli bulunmuştur. Bir atın doğumundan yetişkinliğe kadar olan süreci hikaye edici tarzda sevgi diliyle işlenmiştir. Atın bakımı ve eğitimi üç yaş üzeri çocukların anlayabileceği şekilde anlatılmıştır. Kitabın çocuk edebiyatına uygun olduğu, çocuklara okutulabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Üç yaş çocukları hayvanlarla ilgili hikâyelere ilgi duyarlar. Kitapta at ile ilgili verilen tanıtıcı bilgilerin yanına at sesi verilmemesi bir eksiklik olarak değerlendirilmiştir. Bu yaş dönemi çocukları kitapları yazıdan değil resimden okuyorlar. Bu yüzden resimler daha aydınlık ve net olmalıdır. Yazı ve resim birbirinden ayırt edilmiyor. Daha net bir çizim ve daha açık bir yazı kullanılabilirdi. Kitapta kullanılan kâğıdın rengi ile yazının rengi birbirine yakın renkler olduğundan uygun düşmemiştir. Yazı puntosu çok küçüktür. Kitap kapağının köşeleri keskin ve sivridir. Üç yaş düzeyi çocuklar kitabı bir oyuncak gibi kullandıklarından keskin ve sivri köşeler çocuğu yaralayabilir. Kitap kapağı bu yönüyle yetersiz puan almıştır ve düzeltilmesi gerekmektedir. İncelenen kitapta sayfa numaralarının bulunmadığı tespit edilmiştir ve eser bu yönüyle yetersiz bulunmuştur. Metindeki yazı puntosu küçüktür ve üç yaş çocuğunun düzeyine uygun değildir. Bu maddeler çocuk kitapları açısından önemli maddelerdir ve eserin bu yönlerinin geliştirilmesi gerekmektedir. The Little Pony adlı kitap Türkçeye çevrilirken hikâyedeki karakter adları da Türkçe olarak değiştirilmiştir. Bizim bu konudaki görüşümüz eserin orijinalliğinin korunması yönündedir. Eserde Pony’nin adı Karabiber; Rosa’nın adı Gül; Tom’un adı Fatih olarak uyarlanmıştır. Evrensellik açısından da kitabın orijinalliğinin mümkün olduğunca korunmasını faydalı bulmaktayız. Kitaptaki olayın nerede geçtiği belirtilmemiştir; Örneğin Kanada’da mı, Türkiye’de mi geçmektedir, bilinmemektedir. Oysa mekân belirtilseydi eser daha inandırıcı olurdu.
Türkan KAPLAN
Yazar: Luıs Sepulveda
Çeviri: Saadet Özen
Resimleyen: Mustafa Delioğlu
Yayınevi: Can Çocuk Yayınları
Yayın Yılı ve Baskısı: 1999 ilk basım yapılmış, incelenen kitap 59. basımdır.
Hedef Kitle: 9-14 yaş aralığı için uygundur.
Ana fikir: Sevgi, imkânsız sanılan birçok şeyi yapılır kılar. (Bir kedinin martıya uçmayı öğretmesi “imkânsızdır ancak kedinin martı yavrusuna beslediği sevgi bunu yapılır kılmıştır.)
Dil ve Anlatım Özellikleri Bakımından İncelenmesi
Martıya Uçmayı Öğreten Kedi adlı kitap Dil ve Anlatım Özellikleri bakımından 11 madde altında incelenmiş, 33 puan alarak yeterli bulunmuştur. Metin rahat okunabilen, eğlenceli, bilgilendirici içeriğe sahiptir. İncelenen kitabın “Metinde, çocukların gelişim düzeyine uygun, günlük hayatta sık kullanılan açık ve anlaşılır sözcükler kullanılmıştır.” maddesine uygun olduğu tespit edilmiştir. “Muhteşem bir çocuk bu” diye geçirdi içinden, ağzı dolu dolu. “Muhteşem de ne demek; çocukların en iyisi o.” diye düzeltti (Sepulveda, 1999, s. 15).” Çocuk kitaplarında kullanılan sözcüklerin günlük hayatta sık kullanılan açık ve anlaşılır sözcüklerden oluşması önemlidir. Çünkü çocuklar okudukları kitaplarda geçen sözcüklerin anlamlarını bilemezlerse o kitabı okumak istemezler ve kitap okuma zevkleri kaybolur. Bu nedenle çocuk kitaplarında kullanılan sözcüklerin günlük hayattan alınmasının önemli olduğu değerlendirilmektedir. Martıya Uçmayı Öğreten Kedi adlı kitap, “Metnin söz varlığı, çocukların bilişsel ve duyuşsal gelişim düzeyine uygundur.” maddesine göre yeterli bulunmuştur. “Ön patilerinden birini yavaşça gerdi, bir kibrit uzunluğundaki tırnaklarından birini çıkarıp kışkırtıcılardan birinin burnuna dayadı (Sepulveda, 1999, s. 31).” Çocuk kitaplarında kullanılan sözcükler, çocukların bilişsel ve duyuşsal gelişim düzeylerine uygun olmalıdır. Bilindiği gibi çocukların yaş gruplarına göre bilişsel ve duyuşsal özellikleri farklılık gösterir. Okul öncesi grup ile ilkokul dönemi grup arasındaki gelişmişlik düzeyi farklıdır. Bu nedenle her grubun kitabının düzeyi de farklı olmalıdır. İncelenen kitabın “Metinde işleyen zaman doğrusal ilerlemekte çocuğun kronolojik zaman algısına (dün, bugün, yarın) uymaktadır.” maddesine uygun olduğu tespit edilmiştir. “Hoşça kal zorba, iki ay sonra görüşmek üzere. Her gün seni düşüneceğim Zorba söz veriyorum (Sepulveda, 1999, s. 19).”. Zaman algısının çocuklarda doğrusal ilerlemesi geçmiş ve gelecek üzerine planlama araştırma yapabilmeleri açısından önemlidir. Okul öncesi çocuklarda gündüz, gece, sabah, akşam gibi zaman dilimleri görsel olarak kitaplarda gösterilebilir. İlkokul çağındaki çocuklar hafta, ay, mevsim gibi geniş zaman dilimlerini öğrendikleri için onlara hitap eden kitaplarda buna dikkat edilmelidir.
Görsel, Biçimsel Özellikler Bakımından İncelenmesi
Kitap, görsel ve biçimsel özellikler bakımından 24 maddede incelenmiş, 60 puan almış ve yeterli bulunmuştur. Martıya Uçmayı Öğreten Kedi adlı kitap “Kullanılan kâğıdın dokusu sağlam sayfalar silinebilecek niteliktedir.” maddesinde kısmen yeterli bulunmuştur. Kitap sayfalarının okurken üzerine not alınması okul çağındaki çocuklar için doğaldır. Fakat kitabın sayfaları pilot kalem gibi mürekkepli kalemleri dağıtıyor, renkli boya kalemleri ile alınan notlar silinmiyor. Bu yüzden sayfalar dayanıklı değildir. İncelenen kitabın “Kitabın kapağında hangi yaş düzeyine uygun olduğu belirtilmiştir.” maddesine uymadığı tespit edilmiş ve bu maddeye göre yetersiz bulunmuştur. Yaş düzeyi kitabın kapağı veya herhangi bir sayfasında belirtilmemiştir. Çocuk kitaplarında hedef kitlenin yaş düzeyinin belirtilmesi; kitabı okuyacak çocuklar kadar, kitap almak isteyen veliler, kitabı tavsiye edecek öğretmenler bakımından da önemlidir. Bu nedenle çocuk kitaplarında hedef kitlenin yaşının kitabın kapağında yer alması beklenmektedir. Martıya Uçmayı Öğreten Kedi adlı kitap “Resimler, çocuğun sanatsal gelişim özelliklerini ( 2-9 yaş arası çocuklar için parlak renkler ve esnek çizgiler; 9-12 yaş arası için gerçeğe yakın resimler) destekleyici niteliktedir.” maddesine göre kısmen yeterli bulunmuştur. Okul öncesi çocuklar için resimler çok önem taşır. Hayal gücünü geliştirir. İlkokul çağında da resimler, olayları çocukların zihninde canlandırmasına yardımcı olur. Merak uyandırır, kahramanları daha iyi tanımayı sağlar. Kitaptaki resimler konularla eşleşmekle beraber merak uyandıran ya da sevimli gelen çizimler değillerdir. Bu yüzden kısmen yeterli bulunmuştur.
İçerik Özellikleri Bakımından İncelenmesi
Martıya Uçmayı Öğreten Kedi adlı kitapta olaylar hikâye tarzında ele alındığı için kitap Hikaye Edici Kitaplar kategorisinde incelenmiştir. Martıya Uçmayı Öğreten Kedi adlı kitap, içerik özellikleri bakımından hikâye edici kitaplar kategorisinde 21 maddede incelenmiş ve 63 puanla yeterli bulunmuştur. İncelenen kitap “Çocuğun gelişim düzeyine uygun [2,7 yaş için masal, 9, 12 yaş için öykü] bir edebi tür işlenmiştir.” maddesine göre yeterli puan almıştır. Kitap 9, 12 yaş çocuklarına uygun macera ve merak isteği uyandıran eğlenceli bir hikâye kitabıdır. Kahramanlar hayvanlar olan (Kedi, martı, pelikan, sıçan, maymun) ve insanlar ile ilişkileri de hikâyeye eklenmiştir. ”Lokantadaki garsonların şefi olan Carlo, benim ona ait olduğumu söylüyor. Ben de ses çıkarmıyorum. Çünkü o çok iyi biri.” diye anlattı sekreter (Sepulveda, 1999, s. 94).” İncelenen kitapta çocukların hayvan sevgisi bir kedinin insanlara bakış açısı ile anlatılarak hikâye edilmiştir. İncelenen kitabın “Hikayedeki karakterlerin fiziksel ve ruhsal özellikleri anlaşılabilir şekilde sunulmuştur.” maddesine uyduğu tespit edilmiş ve bu maddeye göre yeterli puan almıştır. “Az sonra yalnızca burnunun iki yanından sarkan, iki tane incecik bıyığı olan sıska sokak kedisi sekreter yanıma geldi (Sepulveda, 1999, s. 31).” Çocuk kitaplarında ilkokul çocuklarının karakterlerin fiziksel, ruhsal özelliklerini sözcükler aracılığı ile fark edebilmeleri onların çevresindekilere karşı gözlem yapabilme yeteneklerini geliştirir. İncelenen kitap “Eserde mekân belirtilmiştir.” maddesine göre yeterli bulunmuştur. “Uçuş planına göre, Den Helder’den sonra Pas-de-calais’ye ve Manş’a kadar gidecekler (Sepulveda, 1999, s. 12).” Çocuk kitaplarında mekan belirtilmesi çocukların macera tutkularını geliştirir.
Sonuç
Martıya Uçmayı Öğreten Kedi adlı kitap dil ve anlatım özellikleri bakımından 30 puan, görsel, biçimsel özellikleri bakımından 60 puan, içerik özellikleri bakımından 63 puan, toplamda 153 puan ile yeterli olarak değerlendirilmektedir. Çocuk kitaplarının incelenen bütün başlıkların toplamından aldığı puanlara göre yeterli olarak değerlendirilmesi kitap bakımından önemlidir. Kimi kitapların birçok madde bakımından yetersiz olması, çocukların yetersiz kitaplarla beraber olması bakımından düşündürücüdür.
Yağmur KARACAN [1]
Kitabın Dil ve Anlatım Özellikleri Bakımından İncelenmesi
Eser, dil ve anlatım özellikleri bakımından 11 kriter içerisinde değerlendirilmiş ve bu bölümden 74 puan alarak yeterli görülmüştür. 10 yaşındaki Pelin’in hayatına salgın ve beraberinde getirdiklerinin dâhil oluşuyla birlikte başlayan hikâyede Sekban’ın son derece yalın dili “Metinde, çocukların gelişim düzeyine uygun, günlük hayatta sık kullanılan açık ve anlaşılır sözcükler kullanılmıştır.’’ kriteri gereği tam puan almıştır. Kitabın hedef kitlesi olan 10 yaş ve üzeri bir okur kitlesi göz önünde bulundurulduğunda Pelin’in hikâyeye giriş yaptığı şu cümleler emsal niteliğindedir: “Uçan bir kahramanla başlayan bir hikâyeye kim bayılmaz ki? Ben bayılırım. Amaaa ne yazık ki ben uçamıyorum.’’ (Sekban, s. 7)
Çocuklar doğaları gereği yalın varlıkladır. Yaşayışları, dünyayı algılayış biçimleri, isteklerini dile getiriş şekillerinde bir sadelik hâli gözlemlemek mümkündür. Hâl böyleyken bu yalınlık çocuk edebiyatı bağlamında ele alındığında çocuk ürünlerinde bir basitlik beklentisi doğmaktadır. Fakat basitlik ve baştan savma birbirine karıştırılmamalıdır.
Yalınlık, kompleks ve karmaşık olmayan, dolambaçlı yollara sapmayan, içinde kendi saflığını bozacak ögeler taşımayan, anlamı yüzeyde olan, karmaşık anlam katmanları içermeyen, anlamı aza indirgenmiş olan, anlaşılmak için derin düşünce irdelemelere gereksinim duymayan, ayrıntılara girmeyen, dikkati dağıtmayan, bu nedenle de genellikle ilk anlamdan ve basit cümlelerden oluşan bir yapıdır. Çocuk edebiyatındaki yalınlık, konudaki basitlik, ifadedeki basitlik, anlatımdaki basitlik, anlamdaki basitlik gibi özelliklerden oluşur. Bu hâliyle metnin anlaşılabilirliğini sağlar. (Taşdelen, 2007)
Jean Jacques Rousseau’nun çocuklara karşı kullanılan dilin yalınlığına dair sarf etmiş ettiği şu sözler dikkat çekicidir: “Çocuğa anlayamayacağı sözler söylemekten sakının. Siz açık, sade ve yalın olmaya devam edin. Başka bir lisan kullanmanın zamanı çok geçmeden gelecektir.’’
Pelin’in bakış açısından seyrettiğimiz olaylar silsilesinde Sekban, okuru her an zinde tutarak “Metinde akıcı ve ahenkli bir anlatım benimsenmiştir.’’ kriterini karşılamıştır. Eser başlangıçta tek bir hadise üzerinden gelişecek gibi görünse de Pelin karakterini farklı hadiselerle karşı karşıya kalmış vaziyette okumaktayız. Bu durum çevrilen bir sonraki sayfada karakteri nelerin beklediği hususundaki heyecanı daima canlı tutmaktadır. Kitabın kapağı aralandığı andan itibaren okuru sürükleyici bir anlatımın beklediği şu sözlerle haber verilmektedir: “Kitap içinde anlatılan her olayda Pelin’in karşısına çıkan iki alternatif arasında sen olsan hangisini seçerdin?’’
Sekban’ın kalemi mizahi yönüyle de dikkat çekicidir. Hikâyede Pelin karakterinin sık sık şakalar yapması, mizahi iç monologlara sahip olması, Pelin karakterinin yanı sıra başka güldürü yönü kuvvetli karakterler de (okul görevlisi Abdurrahman Abi gibi) yer alması eğlence dozu açısından yeterli görülmüştür. Bu bağlamda eser, “Kitapta mizah ve güldürü ögelerine yer verilmiştir.’’ maddesinden tam puan almıştır. Pelin’in yeni akıllı saatinin kurulumunu yaparken “Name dedi. Yok Name değil. Ben Pelin.’’ (Sekban, s. 28) sözleri her ne kadar bir dil karmaşası nihayetinde söylenmiş olsa da hedef kitle göz önünde bulundurulduğunda keyifli sayılabilmektedir. Ünlü mizah uzmanı Don Nilsen, “Mizah, çocuk ve ergen edebiyatının çok önemli bir yönüdür.” diyerek mizah unsurunun çocuk ve gençlik edebiyatı eserlerinde yer almasının önemini aktarmıştır.
Çocuk kitaplarında mizah ve güldürü ögelerine yer verilmesi, çocukların kitabı ve okumayı sevmelerini sağlaması bakımından önemlidir. Diğer taraftan, anlatımda kullanılan betimlemelerin, metinde işlenen olayın ve durumun zihinde canlanmasına katkıda bulunduğu bilinmektedir. Bu nedenle, kitaplarda betimlemelere yer verilmesi beklenmektedir (Orhan & Pilav, 2021)
Kitabın Görsel ve Biçimsel Özellikleri Bakımından İncelenmesi
Çocuk kitaplarının tasarımı ayrı bir uzmanlık alanıdır. Çünkü hitap ettiği kitle, tamamen görselliğin ön planda olduğu bir kitledir. Çocuk, eline aldığı kitabın önce tasarımına bakmaktadır. Eğer, ilk bakışta kitabın tasarımı kendine hitap etmezse o kitabı okumamakta veya zorla okumaktadır. Dolayısı ile kitaptan istenilen fayda sağlanamamakta ve istenilen hazza ulaşılamamaktadır (Sarı, 2006: 83-88).
Timaş Yayınları’ndan İlk Genç etiketiyle 2022 yılında ilk baskısını yapmış olan eser, 168 sayfadan oluşmakta ve 12,5×19,5 büyüklüğündendir. İç tasarımı Nur Kayaalp’e aitken eserin çizeri Ümran Aşkın Aydın’dır. Kapakta Pelin karakteri hikâyeyi özetler nitelikte bir kolunda akıllı saati, bir kolunda maskesiyle ve her zaman olduğu gibi aceleci bir biçimde karşımıza çıkmaktadır. Kapakta renkler birbiriyle uyum içerisinde olup yazılar okunaklıdır. Kitabın içinde Pelin’in ailesini ve arkadaşlarını gördüğümüz büyük çizimlerin yanı sıra neredeyse her sayfada minik çizimler, şekiller ve desenler yer almaktadır. Çocuk kitaplarının hayal gücünü geliştirmekte etkisi belirgin bir özellik olarak öne çıkmaktadır. Bu nedenle çocuk kitaplarını görselleştiren yaratıcı kişiden, önce çocuğun ilgi dünyasını yakalaması, sonra da kendine özgü anlatım dilini kullanarak yeni dünyalar tasarlaması beklenir (Kara, 2019).
Sekban’ın Yok Artık Pelin adlı eseri görsel ve biçimsel özellikler bakımından 24 maddede incelenmiş ve 71 puan alarak kısmen yeterli bulunmuştur. 12,5×19,5 büyüklüğüne sahip olan eserin “Kitap, hacim ve kalınlık bakımından çocuğun kolay taşıyabileceği boyuttadır.’’ maddesince yeterli olduğu tespit edilmiştir. Kitap içerisinde bazı cümle veyahut kelimeler kalın olarak yazılmışken yer yer dikkat çekici birtakım tasarımlara da yer verilmiş olup “Başlıklar ve vurgulanması gereken sözcükler koyu renkte, metin orta koyuluktadır.’’ kriteri karşılanmıştır. “Kullanılan kâğıt göz yormayan matlıkta, renkleri soldurmayan, mürekkebi dağıtmayan niteliktedir.’’ gibi daha birçok kriter bağlamında incelendiğinde söz konusu eser ziyadesiyle kaliteli olup tek bir kriterden yetersiz puan almıştır. Eserin hedef kitlesi dış kapakta yer almamış olup iç kapakta, künyeden sonra 10+ olarak belirtilmiştir. Bu sebepten de “Kitabın kapağında hangi yaş düzeyine uygun olduğu belirtilmiştir.’’ maddesinden puan alamamıştır.
Anlatılan hikâye ile kapakta ve kitap içerisinde yer alan görsellerin ahenk içerisinde olması önemli bir etkendir. İki sanatçının iş birliği sonucunda içerikle ilgili resimler, öyküyü görünür kılmakta, metnin anlamını genişletmektedir (Sever, 2008). Söz konusu eserin bu açıdan değerlendirildiğinde doyurucu olduğu tespit edilmiştir. Kitabın hedef kitlesi göz önünde bulundurulduğunda 10 yaş ve üzeri çocukların günümüz dünyasında ekseriyetle görselliğe önem verdiği bilinmektedir. Bu açıdan Yok Artık Pelin’in kitapçı raflarında ve fuar stantlarında dikkat çekeceği ve albeni uyandıracağı düşünülmektedir.
Kitabın İçerik Özellikleri Bakımından İncelenmesi (Hikâye Edici ve Bilgilendirici Kitap)
Yok Artık Pelin adlı eser hikâye edici kitap kategorisinde 21 kriter bağlamında incelenmiş ve bu bölümden 36 puan alarak yeterli görülmüştür. Kitapta ele alınan konuların Milli Eğitimin genel amaçlarına uygun olduğu tespit edilmiştir.
Pelin’in gerek akranlarıyla, gerekse de büyükleriyle yaşadığı hadiseler üzerinden hem küçüklere hem de büyüklere muhtelif mesajlar veren Sekban’ın eseri, “Kitapta sevgi, saygı, hoşgörü, dürüstlük, çalışkanlık, doğruluk gibi evrensel ve ahlâkî değerlere yer verilmiştir.’’ maddesinden tam puan almıştır. Pelin’in babasının kendisine üç numara şeklinde hitap etmesinden rahatsız olmuş ve şu iç monoloğu gerçekleştirmiştir: “Çocuğum ama hepiniz gibi ben de bir bireyim. On yaş da saygıyı hak eden bir yaştır. Çocuklar ve hatta bebekler, hepimiz saygıyı hak ederiz.’’ (Sekban, s. 13)
Değerler konusu bir toplumun olmazsa olmaz etkenlerinden birisidir. Değerler sosyal hayatın düzenlenmesi, sosyal ihtiyaçların giderilmesi, bir ülkeyi ya da bir milleti millet yapan miras bütünüdür. Değerler eğitimi bir toplumun var olması ve kültürünü koruması için önemlidir (Aydın, 2019). Değerler eğitimi bağlamında çocuk edebiyatının yadsınamaz bir önemi olduğu da herkesçe bilinmektedir. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından değerler eğitimi; “Çocukların ve gençlerin pozitif değerleri keşfedip geliştirmeleri ve kendi potansiyellerine göre ilerlemeleri için yürütülen eğitimsel gayretler” olarak tanımlanmaktadır. Değerler eğitimi hususunda çocuk kitaplarının yadsınamaz bir rolü vardır. Değerler eğitiminin amacı çocuğun doğuştan getirdiği en iyi tarafı ortaya çıkarmak; kişiliğinin her yönüyle gelişmesini sağlamak; insani mükemmelliğe ulaşmasına yardımcı olmak; bireyi ve toplumu kötü düşünce ve davranışlardan korumak ve kurtarmak, bunun yanında iyi düşünce ve davranışlarla donatmak ve devamını sağlamaktır (Aydın, 2020, s. 2). İyi yazılmış kitaplar, şüphesiz çocuğun dünyasında iyi yankı bulacak ve çocuğun hayatında tahmin edilemeyecek güzelliklere kapı aralayacaktır.
Eserinde zan, dedikodu, hırs, kalp kırma ve yalan gibi konuları direkt Pelin karakteri üzerinden işleyen yazar, hikâyede yer alan akıllı saat vasıtasıyla kahramana yol göstermektedir. Pelin’in akıllı saati karşı karşıya kaldığı güç durumlarda kendisine yol gösterici bir mesaj niteliğinde Kur’an-ı Kerîm’den âyet-i kerîmler veyahut Allah Resûlü aleyhisselamın yaşamından örnekler sunmaktadır. Çevrimiçi ders esnasında bir sınıf arkadaşı hakkında diğer bir sınıf arkadaşı olan Ahu’ya dedikodu niteliğinde attığı bir mesaj neticesinde akıllı saatinde İsrâ Sûresi 36. âyet-i kerîme meâlen belirmiştir: “Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi, yaptıklarından sorumludur.’’ (Sekban, s. 49) Yine dedikodu hususunda “Dedikodu kötü bir hastalık gibi her yeri sarmış.’’ (Sekban, s. 45) cümlesiyle de karşılaşmaktayız.
Pelin’i duygularını zirvelerde yaşamayı seven bir karakter olarak kaleme alan Sekban’ın eseri, “Karakterlerin güçlü ve zayıf yönleri görülebilmektedir.’’ kriteri bağlamında ziyadesiyle yeterli görülmüştür. Pelin karakterinin yaptığı bir hata neticesinde öğretmeniyle yaptığı konuşmada öğretmeni ona Selman-ı Farisi hakkında bir kıssa anlatmakta ve akabinde diyalog yoluyla şu mesaj verilmektedir:
“Bir hata! Hem de kocaman bir hata. Öğretmenim, sahabeler hiç hata yapar mı? Hata yapan sahabe olamaz ki!’’
“Elbette yaparlar. Hata yapmak insanın doğasında var. Bu anlatılanlar ne için? Bizim o hatalardan ders almamız için. Peygamberimiz neden gönderildi? Onlara ve bize rehberlik için.’’ (Sekban, s. 64)
Bir sınav akabinde 100 alması gerektiğini düşünen Pelin, 87 puan aldığını öğrenince yazar Sekban, Pelin üzerinden hırs duygusunu ön plana çıkararak okurlara kıymetli dersler vermektedir: “87 almışım. Ama 100 olabilirdi yani. Neden olmadı? Aaah! İçimde bir başka Pelin var sanki. Bir şey istiyorum ve yapsam da mutlu olmuyorum. Yapamazsam da içimde fırtınalar kopuyor. Hırs mı bu? Hiçbir şey yetmiyor sanki. Hep daha fazlası! Aah! Evet! Sanırım bunun adı… Barış abi bana bakarak: “Hırs.’’ dedi.’’ (Sekban, s. 82)
Pelin karakterinin Barış Abi karakteriyle hırs üzerine konuştuğu sırada Barış Abi’nin çizimler ve hayal gücü vasıtasıyla Pelin’in ufkunu genişlettiği sahne “Kitapta ele alınan konular çocuğun soyut düşünmesine imkân vermektedir.’’ maddesiyle, “Kitapta elen alınan konular çocuğun hayal kurmasına imkân vermektedir.’’ maddesi gereğince tam puan almıştır. “Dünya, dev bir uzayda çok küçük bir sahne. Uzay karanlığının içindeki bu soluk ışıklı nokta boyumuzun ölçüsünü aldı. Kasılmalarımızın, kendini beğenmişliğimizin ve daha birçok yanılgımızın. Beğensek de beğenmesek de, Dünya şu an içinde yaşadığımız yegâne yer. Gök biliminin alçakgönüllü ve kişiliği geliştiren bir uğraşı olduğu söyleniyor. İnsanlığın kibrinin, hırsının ahmakça olduğunu gösteren en iyi fotoğraf bu. (…) Bu fotoğraf, birbirimizle ilişkilerimizi daha nazikçe kurmanın bir işareti. Tek evimiz olan bu dünyayı daha içten paylaşmamız ve koruyup birbirimize şefkat göstermemiz gerektiğini anımsatıyor.’’ (Sekban, s. 93-94)
Sonuç
Fatma Sema Sekban’ın kaleme aldığı, Ümran Aşkın Aydın’ın çizerliğini üstlendiği ve 2022’nin mayıs ayında Timaş Yayınları’ndan İlk Genç etiketiyle okurla buluşan Yok Artık Pelin adlı eser, dil ve anlatım özellikleri bağlamında 11 kriter üzerinden değerlendirilmiş ve 74 sayısal değer alarak yeterli görülmüştür. Sözü edilen 11 kriter içerisinde eserin karşılamadığı herhangi bir kriter tespit edilmemiştir.
Kitap, görsel özellikler bakımından 71 sayısal değer almış ve kısmen yeterli olarak değerlendirilmiştir. Yok Artık Pelin adlı kitabın “Kitabın kapağında hangi yaş düzeyine uygun olduğu belirtilmiştir.’’ maddesine uymadığı görülmüştür. Her ne kadar kitabın iç kapağında 10+ ibaresine yer verilmiş olsa da çoğu veli kitap fuarlarında veyahut muhtelif kitap mağazalarında alışveriş esnasında alacakları kitapların üzerinde bu ibareyi aramaktadır.
İçerik özellikleri bakımından hikâye edici kitap kategorisinde incelenen eserin bu bağlamda 36 puan aldığı ve bu kategoride bulunan 21 kriterin tamamını karşıladığı belirlenmiştir. Yalnızca “Kahramanlar, okuyucu üzerinde olumlu etki bırakmaktadır.’’ maddesi göz önünde bulundurulduğunda Pelin ve annesi arasında geçen bir diyalog bu madde ile çelişmektedir: “… Sarhoş olmayı düşün. Dedikodu hem ona benziyor hem de biraz daha farklı…’’ (Sekban, s. 58) şeklinde verilen örnek kitabın hedef kitlesi düşünüldüğünde zararlı bulunmuştur. Bu konu ile alakalı yazar Sekban’la gerekli kontak sağlanmış, kitapta yer alan sarhoşluğun dedikodu gibi eleştirilecek tarafından mülhem somutlama olması sebebiyle özendirme veya akla getirme gibi maksatlar taşımamakla birlikte yeni baskılarda olumlu eleştirilerin katkısından istifade ederek bu bölümde değişikliğe gidileceği belirtilmiştir.
Günümüz dünyasına doğan ve ilk genç kategorisinde yer alan çocukların Pelin karakterinde kendilerinden çokça yansımalar bulacakları ve dolayısıyla Pelin karakterini kolaylıkla benimseyecekleri aşikârdır. Sekban’ın duru ve albenili kalemi sayesinde çocuklar gözlerini bir anda hikâyenin tam orta yerinde açacak, sık sık gülecek, Pelin’in karşılaştığı tüm müşkül durumlarda çocuksu bir tefekküre dalacaklardır.